30 Ağustos 1922 zaferi ile sona eren İstiklâl Harbi; Türk’ün, Türk Milletinin, Bedrin Aslanları kadar şanlı olan Türk Ordusunun zaferi kutlu olsun, daim olsun.
Bu zafer; İngilizlere, Fransızlara, Ruslara, Ermenilere, Rumlara, Yunanlılara, İtalyanlara, bu güçlere yanaşan Nesturîlere, Mekke Şerifi Hüseyin komutasındaki Araplara hatta Gürcülere ve bugün “İstiklal Harbinde keşke Yunanlılar galip gelseydi.”, “Haçlıların ülkenizi işgal etmesi çok tehlikeli değildir.” diyen ve bu söylemi destekleyen Türk, İslâm düşmanı, mürai vatan hainlerinin atalarına karşı kazanılmıştır.
Türk Milleti için açık seçik olan düşmanla savaşmak kolaydı, zor olan, vatansever, milliyetçi, dindar kisvesine bürünmüş, bugün de içimizde var olan, gözü dönmüş, Türk, İslam düşmanı, Anadolu’da Türk hâkimiyetini bir türlü kabullenemeyen, sindiremeyen Yunan, Ermeni, İngiliz tohumu vatan hainleri ile savaşmaktı.
Bilinmelidir ki bazı hainlerin, düşmanların ve bugüne uzanan tohumlarının arzu ettiği gibi 30 Ağustos’ta kaybetseydik; İstanbul, Çanakkale bölgesi İngilizlerin, İzmir, Bursa, Edirne bölgesi Yunanlıların, Gaziantep, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Mardin bölgesi Fransızların, Trabzon bölgesi Rumların, Konya, Antalya bölgesi İtalyanların, Erzincan, Van, Kars, Ardahan bölgesi Ermenilerin, Artvin ve çevresi Gürcülerin olacaktı. Gerisini sizler düşünün artık.
Bugün dünyadaki diğer Müslüman ülkelere, özellikle Suriye, Afganistan, Irak gibi ülkelere bakınca Allah’ın muradı ile Türk Milletine önder, lider, başkomutan olarak bu zaferi kazanan Atatürk ve onunla birlikte mücadele verenlerin bu vatana, bu millete ve İslâm’a yaptığı hizmeti görmemek, inkâr etmek hainliktir.
Atatürk’ün Türk Milletinin beynine kazıdığı ve bugün bizi ayakta tutan millet olma şuurunu, bütün karşı çıkmalara, hainliklere rağmen kurduğu demokratik cumhuriyet rejimini minnetle, şükranla karşılamamak hainliktir, nankörlüktür, vefasızlıktır, akılsızlıktır.
Millet olmadan, devlet olmadan, vatan olmadan değil ümmet hiçbir şey olunamayacağını Suriye’de, Afganistan’da, Irak’ta, Libya’da ve daha birçok ülkede gördük, görüyoruz, yaşıyoruz.
Milletimiz, 30 Ağustos Zaferini kazanarak, bu cennet vatanı ve Demokratik Türkiye Cumhuriyetini bizlere armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve onunla birlikte evlat, can, mal, mülk, makam, mevki demeden vatan savunmasına koşan her bir vatan evladına minnettardır, dünya var oldukça minnettar kalacaktır.
