Gırtlak kanseri olan 42 yaşındaki hasta, Özel Buhara Hastanesi’nde uzun süren bir operasyonla hem de gırtlağına delik açılmadan ameliyat edildi.

Özel Buhara Hastanesi, yine bir zoru başardı. Gırtlak kanseri olan 42 yaşındaki hasta, saatlerce süren bir operasyonla hem de gırtlağına delik açılmadan ameliyat edildi. Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Özgür Yörük’ün gerçekleştirdiği ameliyat, Doğu Anadolu Bölgesi’nde kayıtlara bir “ilk” olarak geçti. Tıp literatüründe “Parsiyel Larenjektomi ve Boyun Diseksiyonu” adı verilen ameliyat, gırtlağa Trakeotomi uygulanmadan (delik açılmadan) sadece robotik cerrahiyle mümkün olabilirken, Özel Buhara Hastanesi’nde söz konusu operasyon her biri alanında uzman bir ekip tarafından hem de el yordamıyla gerçekleştirildi. Zamanla adeta yarışırcasına yapılan ve Erzurum’un sağlık hizmetlerindeki iddiasını ortaya koyan ameliyat, Özel Buhara Hastanesi’nin farkını da gözler önüne sermiş oldu.

AGRESİF BİR TÜMÖRLE KARŞI KARŞIYAYDIK
Ameliyatı gerçekleştiren Özel Buhara Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Özgür Yörük, bölgede ilk kez Erzurum’da yapılan ameliyatı aşama aşama anlattı. Prof. Dr. Yörük, Cafer Taşdemir isimli 42 yaşındaki hastanın gırtlak kanseri teşhisiyle daha önce radyoterapi gördüğünü hatırlatarak, “Ağrı’da yaşayan hastamız, gırtlak kanseri teşhisi aldıktan sonra ışın tedavisi görmüş; ancak hastalık yeniden nüksetmiş. Tabi, hastalığın bu kadar kısa süre içerisinde nüksetmiş olması, agresif bir tümör ihtimalini akıllara getirir. Biz de değerlendirmemizi yaptık ve hastamızı hemen ameliyat etmeye karar verdik” dedi.

PROF. DR. YÖRÜK TRAKEOTOMİ’Yİ ANLATTI
Gırtlak kanseri ameliyatlarında gırtlağın bir kısmının ya da tamamının çıkartılmasının gerekebileceğini anlatan Prof. Dr. Yörük, “Bu tür ameliyatlarda hastanın nefes almasını sağlamak için gırtlağın alt kısmında bir delik açarız ve oraya bir boru koyarız. Trakeotomi adı verilen yöntem, bu tip ameliyatların olmazsa olmazıdır. Ameliyat tamamlanır, tedavi süreci sona erer ve bu delik ondan ondan sonra kapatılır. Bu süre ise 3-4 haftayı rahatlıkla bulur. Hasta doğal yolla nefes alamaz, zorlanır; öksürük yoluyla gelen salgı ve sıvılar bile bu boru marifetiyle temizlenir. Yani bu süreç hasta için oldukça meşakkatli ve aynı zamanda hasta psikolojisini de alt-üst eden bir süreçtir” diye konuştu.

“BU BİR EKİP İŞİYDİ VE BİZ BUNU BAŞARDIK”
Cafer Taşdemir’i işte bu sürecin tamamen dışında tuttuklarını vurgulayan Prof. Dr. Yörük, “Ameliyatı çok hızlı yaptık, çünkü ameliyat gecikirse boğaz şişebilir, boğaz şişince de, gırtlağa gelik açmak zorunda kalabilirdik. Biz önce boyundaki kökleri temizledik, ardından gırtlağı açtık, içindeki kanseri temizledik ve hızlı bir biçimde kapattık. Tabi bu bir ekip işiydi ve ben ameliyata katılan bütün ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Örneğin anastezi uzmanımız Sinan Çelik ve ekibi bize inandı, güvendi. Çünkü solunum yolları çok önemlidir. Hastanın solunumu rahat olmazsa, anestezi korkar, çekinir. Biz hastanın boğazına delik açmadan uyandıracağımızı kendisine söyledik, anestezi ekibi de bize sonuna kadar destek verdi ve hastamızı öyle uyandırdık. Uzun süren ameliyatın ardından tedbir amaçlı olarak hastamızı yoğun bakımda tuttuk ama bu süreçte telefonla ailesiyle bile görüştürdük. Durumu gayet iyi ve hastamızı birkaç gün sonra da taburcu edeceğiz. ” şeklinde konuştu.

ÖZEL BUHARA’NIN FARKI GÖZLER ÖNÜNDE
Bu ameliyatın Türkiye’nin belli başlı kentlerinde bile ancak robotik cerrahiyle mümkün olabildiğinin altını çizen Özel Buhara Hastanesi KBB Uzmanı Prof. Dr. Özgür Yörük, “Böylesine zor bir operasyonu bizler Erzurum’da üstelik el yordamıyla yaptık. Ancak robotik cerrahiyle mümkün olabilen bu tür ameliyatların maliyetleri de göz önünde bulundurulursa, Özel Buhara Hastanesi’nin ayrıcalığı çok daha iyi anlaşılır” dedi.
Bu başarının Özel Buhara Hastanesi kadar, sağlık hizmetleri alanında Erzurum’un da başarısı anlamına geldiğini ifade eden Yörük, “İmkansız diye bir şey yok. Erzurum’un sağlık hizmetlerinde geldiği nokta ortadadır. İnsanımızın Erzurum’dan ya da bölgenin diğer illerinden kalkıp İstanbul’lara, Ankara’lara gitmesine hiç gerek yok. Dünya nasıl gelişiyorsa, Erzurum da öyle gelişiyor. Modern tıbbın tüm imkanları artık bu şehirde de var” ifadelerini kullandı.

CAFER TAŞDEMİR HAYATA YENİDEN TUTUNDU
Öte yandan Özel Buhara Hastanesi’nde ameliyat olarak sağlığına yeniden kavuşan 42 yaşındaki Cafer Taşdemir ise, “Hastalığım tekrarlayınca açıkçası tüm ümidimi kaybetmiştim ve kanser illetine yenileceğimi düşünmeye başlamıştım. Bir ailem ve üç çocuğum var; hayata tutunabilmek için son bir gayretle Özel Buhara Hastanesi’ne geldim ve hayatımı zindana çeviren tümörden Buhara Hastanesi’nin birbirinden maharetli hekimleri sayesinde kurtuldum. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum, kendilerine minnet borçluyum. Allah’a şükür böyle imkanlar var, böyle başarılı hekimlerimiz ve sağlık kurumlarımız var. Allah hepsinden razı olsun” şeklinde konuştu.