Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--
Son Dakika Haberler

ARDAHAN DENİNCE…1292 defa okundu

, kategorisinde, 22 Eki 2019 - 10:07 tarihinde yayınlandı
ARDAHAN DENİNCE…

Ardahan denince aklıma ilkin büyük büyük dedelerimizin 93 Harbi’nde “Dedegül” köyünden Erzurum Narman’a muhacirlik hikâyeleri gelir. Sonra rahmetli nenemin sıkça söylediği  “Ardahan’dan gelen Tatar / Kamçısını atar tutar!” türküsü ve Ardahan halayları… Rahmetli Gülzâde nenem, zaman zaman da annem “Apardı tatar meni / Kul eyler satar meni / Yarim vefalı olsa / Arayır tapar meni…” türküsünü de mırıldanırlardı.

Ardahan denince;
“Can sağ iken yurt vermeyiz düşmana!” diyen Çıldırlı Aşık Şenlik ve ozanlar, Tiflis’ten geçip Azerbaycan’da Aras ile birleşip Hazar’a dökülen Kura nehri (Kür çayı), Ilgar dağları, Posof’un eşsiz doğa manzarası, Karınca düzü ve çam ormanları, Göle’nin eski kaşarı, Çıldır gölü ve kışın yapılan kızak, Kafkas arısı, kaz eti, geniş meralar, hayvancılık, özgür atlar, bakir ve verimli topraklar gelir aklıma… Evet, İsviçre Alplerini aratmayacak güzellikte ve yeşillikte tabiat, Rektör Prof.Dr. Mehmet Biber’in ifadesiyle “Hazreti Adem’den beri toprak aynı toprak! O kadar doğal bir araziye sahip Ardahan!”

Ardahan denince;
Elviye-i Selase (Üç Sancak) gelir aklıma: Kars, Ardahan, Batum… Küçük Kafkasya! Türkeli. Batum’un işgalinden hemen sonra ilki 3-5 Ocak’ta, ikincisi 7-9 Ocak’ta yapılan ve milli mücadelenin işaret fişeği olan Ardahan Kongreleri gelir akla… Hudut mes’uliyeti gelir, bir başınalık… Gürcistan, Azerbaycan, Türkistan gelir akla…

Ardahan denince;
Ardahan Üniversitesi ve onun bir bilim adamından öte bir gönül adamı ve entelektüel olan rektörü Prof.Dr. Mehmet Biber gelir akla, sonra Ardahan’a birçok yatırım gelmesini sağlayan milletvekili Prof.Dr. Orhan Atalay hoca…

17-18-19 Ekim’de Ardahan Üniversitesi’nde bu sene üçüncüsü gerçekleştirilen “Kafkaslardan Anadolu’ya Şiir, Şair ve Aşık Günleri” programına katılmak üzere Ardahan’daydım. Ardahan, şiir, şehir, medeniyet konulu paneli emekli öğretim üyesi Ekrem Karadişoğulları yönetti, Prof.Dr. Rıdvan Canım ve Prof.Dr. Nurullah Genç sunumlarını yaptı. Ardından her sene üniversite öğrencileri arasında yapılan şiir yarışmasının ödül törenine geçildi. Yarışmanın bu seneki konusu “Ardahan” idi. Yarışmaya lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde Türkiye’nin dört bir yanından öğrencilerin rağbet etmesi yarışmanın prestiji açısından önemliydi. Yarışmada ödülleri alan gençler İzmir’den, Bursa’dan ve Zonguldak’tan gelmişlerdi. İlk üçe giren şiirler birbirinden güzeldi, ben en çok ikinci olan şiiri beğendim. Kendisi de Ardahanlı olan şair ve yazar Ferman Karaçam başkanlığındaki yarışma jürisini tebrik ediyorum. Gelecek yılın yarışma konusu “Ahıska” olacak. Bu şiirleri görünce yeni nesle umudum bir kez daha arttı. Rektör hocamız Prof.Dr. Mehmet Biber’e gençliği ruh dünyamızın en önemli besin kaynaklarından şiirle ve kültürle bir araya getirdiği, edebiyat dünyamıza yeni kalemler kazandırdığı için şükranlarımı sunuyorum.

Ardahan Üniversitesi’nin yaptığı bu anlamlı organizasyonun garip bir talihi var: Geçen seneki şiir programında şiirimizin beyaz kartalı Bahattin Karakoç, bu seneki program esnasında da Nuri Pakdil kavuştu Mevla’sına… İyi şairler şiirler okunurken mi göç eyler ötelere?.. Rahmet ola..

Ardahan Üniversitesi şehir üniversitesi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Rektör Beyin bölgenin iklimi, coğrafyası, bitki örtüsü üzerine kafa yorduğunu ve üniversiteyi bölge şartlarından bilgi üretip ekonomiye dönüştürmeyi planladığını gördük. Başta hayvancılık, arıcılık olmak üzere turizm ve kültür merkezi yapmaya inanmış bir hoca Mehmet Biber hoca. Türkgözü sınır kapısıyla Gürcistan’a, oradan Rusya, Azerbaycan ve tüm Türkistan’a açılan şehirde Ardahan Üniversitesi Rusça’yı çok önemsiyor. Üniversitenin; bölgenin jeopolitik, sosyolojik ve ekonomik gerçeklerine yoğunlaşıp dil tercihi, kuracağı araştırma merkezleri ve enstitülerle tematik üniversite olma konusunda idealleri var. Ardahan Üniversitesi’nin yakın zamanda bölgenin ve şehrin çehresini değiştireceğini, bölgenin kalkınmasında başat rol alacağını ön görüyorum.

Programın ikinci günü şairler şiirlerini okudu, akşam da Gürcistan’dan, Nahcivan’dan, Tebriz’den, Kerkük’ten, Ardahan’dan ve Erzurum’dan gelen âşıklar sazı söze kattılar, koçakladılar, atıştılar, birbirinden güzel türküler söylediler. Genel tema vatan ve bayrak idi.

İkinci gün öğleden sonra Milli Eğitim Müdürlüğü’nün talebi üzerine Nurullah Genç, Rıdvan Canım, Ferman Karaçam, M.Yaşar Genç ile liselerde öğrencilerle buluştuk. Her birimiz ayrı okullarda… Yüksekçe bir tepede cezaevinin karşısındaki Anadolu Lisesi’nde öğrencilerle kültür ve medeniyet üzerine sohbet ettik. Öğrencilerin dikkati, heyecanı, katılımları ve dinleme kalitesi takdire şayandı. Her birini ve onları yetiştiren hocalarını kutlarım. Diğer hocalarım da gittikleri liselerde aynı heyecanı yaşamışlar ve yeni nesilden memnun kalmışlar.

Programın üçüncü günü Gürcistan sınırlarında bulunan Ahıska’yı ziyaret ettik. İstanbul’un kilidi Ahıska… 1944’te insanlık tarihinin en acı sürgününün yaşandığı boynu bükük, kederli Ahıska… Ne diyordu ozan: “Ahıska bir gül idi gitti / Bir ehl-i dîl idi gitti / Söyleyin Sultan Mahmud’a / İstanbul kilidi gitti.” Ruslar Türkleri boşalttıkları sınır köylerinin tamamına Ermenileri yerleştirmişler. Adı Gürcistan’da kalmış Ahıska’nın; ama taşı toprağı Ermenilerde…

Ahıska Kalesi muhteşem restore edilmiş. Tam bir yaşam alanı. Yeni eklenen binalar mimari olarak birçoğumuzun aklına Endülüs’teki El Hamra Sarayı’nı hatırlatıyor.

Velhasıl Ardahan’da Erzurum’dan gelen hocalarımız ve dostlarımız yanında Adem Özbay, Hüseyin Akın, Ferman Karaçam, Metin Önal Mengüşoğlu, Ahmet Efe, Şemseddin Küzeci, Müştehir Karakaya, Elhan Yurdoğlu Mammedov, Vaqıf Hüseyinov, Necip Yıldız, Şüreddin Memmedi, Nuray Alper gibi birbirinden kıymetli dostlarla hemhal olduk, muhabbet meclislerinde gönlümüz şen oldu, gülşen oldu.

Evet, Türkiye’nin dört bir yanından, çevre ülkelerden gelen âşıkları, şairleri, bilim adamlarını en iyi şekilde ağırlayan, gençlere ve Ardahan’a kültürel ziyafet yaşatan ve şehre moral değer katan başta rektör Prof.Dr. Mehmet Biber olmak üzere, programda emeği geçen ve bizlerle yakinen ilgilenen rektör yardımcısı Prof.Dr. Şakir Aydoğan’a, Mehmet Kıldıroğlu’na, Serkan Balcı’ya, Yaşar Bayar’a, hasta olduğu halde büyük bir özveriyle programların sunuculuğunu yapan Mehmet Yaşar Genç‘e, şair dostlarıma çok teşekkür ediyorum.

Evet, Ardahan denince akla Ardahan Üniversitesi geliyor; bilim geliyor, kalkınma geliyor, kültür, sanat, şiir geliyor.

Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ