Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı’nın üniversitede başlattığı “değişim ve dönüşüm” seferberliği üzerine daha önce de yazmıştık…
Mealen demiştik ki;
Atatürk Üniversitesi kabuklarını kırmaya başladı…
İlaveyi de şöyle yapmıştık:
“Yeni Nesil Üniversite” sloganıyla yürütülen bu seferberlik, sadece Erzurum için değil, bölgenin diğer illeri için de önemli bir fırsattır, dolayısıyla sürece herkesin katkı sunması gerekir…
Hatırlayınız!..
Üniversite ve şehir ilişkisini ele alan herkes, üniversitenin kapılarını şehre kapattığını ve kendisini tecrit ettiğinden yakınırdı hep… Ve hatta üniversitenin şehre hiçbir katkısının olmadığını ifade edenler bile olurdu…
Eğrisini yahut doğrusunu tartışacak değiliz; zira getirilen eleştirilerin büyük bir bölümünün haklılık payı hakikaten de yok değildi…
Ta ki, Ömer Çomaklı Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü görevine gelinceye kadar…
Ömer Hoca, bir nevi “yeter artık!” dedi…
Madem üniversite bu şehrin dinamosu, o halde enerjisinden de yine bu şehir faydalanmalı!..
Ve bir süreç başlattı ardından…
Herkes ama herkes bu sürece katılsın, Atatürk Üniversitesi şehirle birbirine hep entegre olsun diye…
Bu bir samimiyettir…
Bu bir gayrettir…
Bu Erzurum adına hakikaten atılmış önemli bir adımdır…
Ne ki; Ömer Hoca’daki samimiyet ve gayretin yarısını, “şehrin omurgasını oluşturuyor” dediğimiz katmanlar gösteremedi nedense…
Eleştiren onlardı…
Tenkit eden onlardı…
“Atatürk Üniversitesi şehirden uzak” diyen onlardı…
Fakat ilginçtir; aradaki mesafeyi kapatmaya yönelik olarak atılan adımlara kayıtsız kalanlar da, yine onlar oldu…
Şimdi Ömer Hoca çıksa ve dese ki;
“Ben bu işten vazgeçtim, bugüne kadar nasıl geldiyse, öyle de gitsin…”
Ne diyeceksiniz?..
“Ömer Çomaklı geri adım attı” mı yoksa?
Yemezler…
Keşke Ömer Hoca’nın attığı adımların üçte birini atabilseydi bu şehir…
Dikkat buyurun, “şehir” diyoruz…
Çünkü Ömer Hoca’nın ortaya koyduğu gayrete mukabil, şehir aynı heyecanı gösteremedi… Bugün olmuş adamcağız “yeni nesil üniversite” diye bas bas bağırıyor; “Erzurum için,ülkemiz için, insanımız için faydalı olalım diyor, ama Erzurum’dan deyim yerindeyse “çıt” sesi bile çıkmıyor…
Zahir sanılıyor ki, şehrin hafızası bunları unutacak…
Sanılıyor ki; daha düne kadar Atatürk Üniversitesi üzerinden demagoji yapanlar, aynı martavalı gelecekte de rahatlıkla okuyabilecek…
Geçti artık o günler…
Kimse kusura bakmasın!..
Ömer Çomaklı’nın başlattığı seferberliğe bugün katkı sağladınız, sağladınız… Yok, eğer kenarda oturup sadece seyrettiyseniz, korkarız Atatürk Üniversitesi’nin adını ağzınıza bir daha alamayacaksınız…
Zira açtığınız anda o ağzınızı bu kez biz tıkayacağız…
Biz sözümüzü söyledik…
Üstüne almaları gerekenler de, kendilerini zaten biliyor…
Başka söze ne hacet!
Yenigün
