Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--
Son Dakika Haberler

Bana Vali ismi söyle sana kim olduğunu diyeyim!1913 defa okundu

, kategorisinde, 06 Nis 2021 - 12:30 tarihinde yayınlandı
Bana Vali ismi söyle sana kim olduğunu diyeyim!

Erzurum Valiliğini ziyaret ettiğimde gördüm o panoyu. Görev yapan valilerin fotoğraflarının yeraldığı pano, beni yine benden aldı, eskilere götürdü. Bir çoğu vefat etmiş, bir çoğu da hayatta. Ölenlere rahmet, kalanlara sağlıklı ömür diliyorum. 1982 yılında muhabirliğe başladığımda tanıştığım ve de konuştuğum ilk Vali Nihat Baştak’dı. Baktım, onunla beraber tam 15 Vali görmüşüm ve her biri ile de illa ki anılarım var. Ve galiba bu gördüğüm her Valiyi de fotoğrafı her önüme geldiğinde bir şey ile anmaktayım. Mesela Nihat Baştak denildi mi tıfıl bir muhabir olarak ilk röportajımı yaptığım Vali olarak gelir aklıma nedense. Tam bir İstanbul beyefendisi denilen bir adamdı sonraki Vali Recep Birsin Özen. Valilik Yazı İşleri Müdürlüğü’nde çalışırken tanıştığım eşim Neşe ile nikah şahitliğimizi yapmıştı, hep de bana ‘enişte’ derdi, onu ayrı severim. Emrullah Zeybek, özellikle potları ile aklıma kazınmış bir isimdi. Sonrasında Gökhan Aydıner görev yapmıştı. Birinci sigarası içmesiyle meşhurdu, bürokrasiyi çok iyi bilen biriydi. Mehmet Ağar, benim özellikle de DSİ spor salonunda diğer basın mensupları ile top oynadığım efsane valilerdendi. ‘’Tosun’’ deyişi ile de hatırladığım, Vali’den çok bir arkadaştı. Oğuz Berberoğlu denince nedense hava kirliliği gelir hep aklıma. Onun döneminde her iki günde gazetelerimizin manşeti kirli hava olmuştur.

***

Ahmet Kayhan Valimiz sesiz biriydi, devlet ciddiyeti gelir ismini duyduğumda ilk aklıma.  Osman Derya Kadıoğlu, sevecen, babacan ve dobra dobra bir adamdı. Mustafa Malay Valimizi ilk karikatürünü yaptığım ve Valileri de espri konusu edebileceğimi gösteren, bu konuda tabiri caizse ‘yüz veren’ bir isim olarak hatırlarım hep. Celalettin Güvenç denince de 2011 Olimpiyat oyunları gelir aklıma ve bu konudaki gayretini hatırlatır bu isim bana. Sami Bulut denince illa ki ‘çamlık’ ve o kısa Valiliğini hatırlarım! Tadına doyamadığımız Sebahattin Öztürk Valim sempatikliği ve fıkraları ile iz bırakmıştır bende. Ahmet Altıparmak denince salon adamı, logo gelir aklıma. Seyfettin Azizoğlu ise asabiliği ve ‘çekinilecek adam’ izlenimi bırakmıştır bende. Halen görevde olan Valimiz Okay Memiş’i ise ne yalan söyleyeyim, doğal, bizden biri gibi görüyorum hep.



 Yetiş ya Aliravi!

İz bırakan Belediye Başkanı yol bırakan başkandır düşüncesinde olan biri olarak Ali Ravi Caddesi’ni Kayakyolu’na bağlayan ve yakında açılması beklenen yolu süper yatırım olarak görüyorum. Halen alt yapı çalışmalarının devam ettiği yol, büyük bir rahatlık sağlayacak. Bu iki kere ikinin dört ettiği kadar bir gerçek. Ancak. Bilindiği üzere, özellikle trafikteki yoğunluk Ramazan ayında daha fazla. Ramazan ayında bilhassa iftar saatlerinde yoğunluğun en fazla olduğu bölge de o bölge. Bu açıdan Büyükşehir Belediyesi ne yapıp edip bu yolu Ramazan gelmeden trafiğe açmalı. Bu konuda ne kadar acele ederse o kadar faydalı olur. Bu yolun açılması bir çok hizmetten daha önemlidir. Konuyu hafta içinde Genel Sekreter Zafer Aynalı’ya da ilettim. Doğrusu benim o yol ile bir ilgim yok. Gidip geleceğim bir yol değil. Ama Yenişehir kavşağını önemli ölçüde rahatlatacak, özellikle de Kayakyolu’nda oturanlara derin bir oh çektirecek o yolun açılması o numara beş yıldız olacaktır, nokta. Bu benim son kararımdır.



ETÜ’nün Çiçek Abbas’ı!

Çiçek Abbas filmi, Türk sinema tarihinin çok güzel filmlerinden biridir. Sinan Çetin’in yönetmenliğini yaptığı filmin başrollerinde İlyas Salman, Şener Şen, Pembe Mutlu ve Ahmet Mekin gibi usta oyuncular yeralmış, 1982 yapımı bu film izlenme rekorları kırmıştı. Replikleriyle de ünlü bu filmin bir başka iz bırakan yönü, filmin aynı adını taşıyan minibüs oldu. Bu derme-çatma minibüs, bugün olmuş halen daha izleyicilerin aklındadır. İşte o minibüs değil ama ona benzeyen bir minibüsü Erzurum’da gördüm. Hem de ETÜ’de! Çalışmayan ve farklı renklerle boyanmış bir minibüs, ETÜ’nün kampüsünde dikkat çekiyor. Öğretim üyelerinin çayocağı olarak kullandığı minibüs, Çiçek Abbas’ın minibüsü gibi sempatikliğiyle gel gel ediyor.  Rektör Yardımcısı Murat Küçükuğurlu, Çiçek Abbas adını verdikleri minibüse derslerden arta kalan zamanlarda hocaların uğradığını belirterek, burada çay-kahve içtiklerini söyledi. Çiçek Abbas filmindeki minibüsün kendilerini de çok sevdiklerini belirten Küçükuğurlu, isteyenlerin ziyaretine de açık tuttuklarını kaydetti.



Bir yere sığamadı…

Bir yere sığamamak bütünüyle mecazi bir ifadedir. Özellikle Doğu’da sıklıkla kullanılır. Sanıyorum bu ifade Adnan Yazıcı’ya cuk oturuyor. Bugün çok önemli yerlerde olması gereken bir kafaydı Adnan Yazıcı, çok erken havlu attırıldı, emekli oldu. Özellikle kültürel anlamda zekasına ve bilgisine güvendiğim ender adamlardan olan Adnan Yazıcı’nın çok erken bir yaşta emekli edilip, köşesine çekilmesine kim katkı sağlamışsa çok ayıp etmiş. Erzurum’da en son Özel İdare Genel Sekreterliği yapan ve Özel İdareler Belediyelere devredildikten sonra Ankara’ya giden Yazıcı’ya kimsenin sahip çıkılmamasını hiç doğru bulmadım. O, asla delete edilecek, atıl hale gelecek biri değildi, olamazdı. Bir dönem görev yaptığı Büyükşehir Belediyesi’nde hayatiyete geçirilen ESMEK projelerinin de bir numaralı mimarı olarak bildiğim Yazıcı’ya özellikle de siyasilerimizin sahip çıkmamış olmasını sadece eksiklik olarak değerlendirmekle kalmıyorum, ayıplıyorum da. Böylesine önemli bir kültür adamının çok iyi mevkilerde değerlendirilmemiş olmasını sadece Yazıcı için değil, Erzurum için de büyük bir kayıp olduğunu düşünüyorum. O yüzden Adnan Yazıcı’nın kadre uğradığını düşünüyor, bu boş kubbede bir yıldızın gözgöre göre kaydığını söylüyor, buradan eseflerimi bildiriyorum..



Her türlü estetik!

Estetik olmak için çok kişinin kapısında sıra beklediğini ilk duyduğumda merak etmiştim Dr.Furkan Şengöz’ü. Arkadaşım Cüneyt Başkaya ile önceki gün Eski terminal Caddesi’ndeki kliniğine gittiğimde tanıştım onunla. Randevulu gittiğimiz halde 35 yaşındaki bu genç hekimimizin bizi bir saat bekletmesi bile onun ne denli yoğunluğunu ortaya koyuyordu. Özellikle İtalyan usulü burun estetik operasyonu ile bir ilk’e imza atmış olmasıyla ulusal basında da tanınırlığı olan Dr.Furkan Şengöz’ün gördüm ki Erzurum’da da zamanı kısıtlı. Esasında Acıbadem Hastanesi’nin  doktoru ama Erzurum’a ayın 15 günü gelebiliyor ve burada o kısıtla sürede ameliyat yapıyor. Her taraftan hastaları var ve hepsine de yetişmeye çalışıyor.

***

Allah daha çok versin, kazandığı parada elbette gözümüz yok ama işinde hem titiz hem de çok profesyonel. 3,5 yıldır burada estetik işiyle uğraşıyor ve bu süre içerisinde 3 binden fazla operasyona imza atmış. Çoğu da memnun ayrılmış. Erzurum’da da son yıllarda ivme gösteren yüz ve burun estetiği ile ilgili çok taleplerin olduğunu öğrendiğim görüşmemizde anladım ki bir sektör daha doğmuş. Buhara Hastanesi ile anlaşmalı çalışan genç hekimimizi, özellikle kliniğindeki modern tarzı onu sevmeme ve tutmama yetti de arttı bile. Sadece yaptığı iş değil, ortamı da son derece estetik. Hergeçen gün de kendini yenileyen genç cerrahımıza başarılar diliyor, yolu açık olsun diyorum..



Bu kafayı ayakta alkışlarım!

Türkiye’de nereye gidersen git hemen hemen her yerde Erzurum dernekleri var. Bir şekilde de dernek binaları mevcut. Çoğu ya bir işhan içerisinde ya da müstakil, gösterişten uzak binalardan ibaret. Sanıyorum Kocaeli’nin Darıca ilçesindeki bu dernek binası parmakla gösterilen bir bina olacak. Dernek Başkanı Yusuf Akpunar’ın gayretleri ve dernek yöneticilerinin de özveriyle Erzurum’u çağrıştıran bir binanın inşaası için kolları sıvamışlar. Watsap’dan bana gönderilen görsellere bakılırsa binanın mimarisi de ödüllük bir proje. İnşallah sonu gelir, Darıca’da ki dadaşlarımız kendilerine hiç de yabancı olmayan bir mekanda faaliyetlerini sürüdürler. Koronaya rağmen boş durmayan Darıca’da ki hemşehrilerimizi yürekten kutluyor, en kısa zamanda binanın yapılıp hizmete girmesini, orasını ziyaret etmeyi arzuladığımı söylemek isterim..



 TUTTUĞUM BABA SÖZLER:  En çabuk solup giden çiçekler en güzellerdir!  (Andre Gide)

DUVARIN DİLİ :  Tespihler ucuzlayalı delikanlılar çoğaldı!

Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ