Sekmen ile Uçar arasında onca zaman geçti, şu an için sorun görünmüyor..
Kurulduğu günden buyana Büyükşehir ile Yakutiye Belediye Başkanları arası hep sorunluydu Şu veya bu şekilde her iki belediyenin başkanının arası mutlaka finalde ‘limoni’ olurdu, birbirlerine kesinlikle zıtlatmış şekilde fotoğraf verirdiler. Hatırlatacak olursak Ersan Gemalmaz Büyükşehir Başkanı iken Yakutiye’nin başkanı Muhyettin Aksak ile, Mahmut Uykusuz Büyükşehir Başkanı iken Yakutiye’nin Başkanı Ebubekir Üstün Gülakar ile Büyükşehir Belediye Başkanı iken Ahmet Küçükler’in Yakutiye’nin başkanları Fahrettin Atınç-Ali Korkut ile, Mehmet Sekmen Büyükşehir Belediye Başkanı iken Ali Korkut ile arası iyi değildi. Bilhassa basında ve kamuoyunda sürekli kavgaları ile anılan isimler olmuşlardı. Tabii ki bu yüzden de hizmette aksamalar oluyor, yansımalarından doğal olarak hem partileri hem de vatandaş zarar görüyordu. Üstelik bu kırgınlık, küskünlük ve ayrılıklar daha üçüncü aya filan girmeden başlıyordu. Kim haklıydı, kim haksızdı konularına girmiyorum. Buna gerek de yok. Asıl anlatmak istediğim, aradan geçen bunca süreye rağmen bugün Büyükşehir ile Yakutiye Belediye Başkanının arası iyi olduğu. Sekmen ile Yakutiye Belediye Başkanı Dr.Mahmut Uçar arasında sorun olmadığı gibi eskilere nazire yaparcasına ağabey-küçük kardeş tadında bir samimiyet de var.
Öyle ki, alt birimlerce zaman zaman da olsa yetki anlaşmazlıklarına düşülmesine rağmen Dr. Mahmut Uçar, Mehmet Sekmen’e ‘ağabey’ diyor, ona sevgisini ve bağlılığını her fırsatta dile getiriyor. Geçtiğimiz günlerde kurmay heyetiyle Büyükşehir Belediye Başkanı Sekmen’i ziyaret eden Dr.Uçar, bu ziyareti sosyal medyasından paylaşırken ‘ağabey’ ifadesini özellikle kullandı. Zaman zaman özel sohbetlerde de Dr.Uçar’ın Mehmet Sekmen için ‘’Mehmet ağabey’’ demesi dikkatlerden kaçmıyor. ‘’Duvara çöp sokmak lazım. Allah dostluklarını bozmasın, nazar değmesin’’ diyor ve o ziyaret sonrasında Uçar’ın paylaşımı ile sizi başbaşa bırakıyorum. ‘’Belediyemiz yöneticileri ile birlikte Erzurum Büyükşehir Belediyesi Başkanımız sayın Mehmet Sekmen ağabeyimizi ziyaret ederek ilçemizde yapılan ve yapılacak olan çalışmalarımızı değerlendirdik. Belediyecilikte tecrübe ve çalışkanlığı ile marka olmuş Başkanımıza Yakutiye’mize kazandırmış olduğu güzel eserler ve devasa yatırımlar için teşekkürlerimizi ilettik’’.
Dadaş kızı reklam yıldız oldu!
Dünyaca ünlü bir beyaz eşya ve ev-mutfak aletleri üreticisi, yeni piyasaya çıkan otomatik çay demleme makinesinin reklamını bir dadaş kızıyla yaptı. Daha önce Çay-Kur tarafından Rize’de düzenlenen çay demleme yarışmasında onca yarışmacı arasında birinci olan ve PUSULA’da da haberini yaptığımız Erzurum Narmanlı Gülhanım Sarı Delihasan, şimdi de gündeme bir reklam filmiyle geldi. Çekimleri otel işletmecliği yaptığı Rize’de gerçekleşen reklam filminde oynayan Gülhanım Sarı Delihasan, çay demleme konusunda olduğu kadar oyunculukta da marifetli olduğunu ortaya koydu. ‘’ Otomatik Çay Makinesi özel demleme teknolojisi ile çayınızı otomatik olarak demler, çay yapraklarını tam zamanında demden ayırır. Çayınız her dem taze kalır!’’ diye mesaj veren ve memleketi Erzurum’da da turizm işi hedefleyen Gülhanım Sarı Delihasan aslında bir kimyager. Genç hemşehrimizi tebrik ediyor, oyunculuk yolunda da başarılarının devamını diliyorum.
Bakkal’dı, lahmacuncu oldu!
Bir Erzurum kuruluşu olan DAYI lahmacun yeni bir şubesini daha Ankara’da açarken, işletmeciliğini de sürpriz bir isim, Erzurumspor’un eski teknik direktörlerinden Mesut Bakkal yapıyor. Kızı ve damadı için Ankara’nın lüks semtlerinden Alacaatlı’da lahmacun hizmeti verecek bir işletmeye imza atan Mesut Bakkal, spor adamlığının yanısıra ticarete de adım atmış oldu. Kardeşi ve yeğeninin çalıştırdığı şube ilk günden özellikle yoğun paket servisi ile dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Türkiye’de 7 ilde faaliyet gösteren ve DAYI’nın 18 şubesinden birini de kendisi işletecek olan Mesut Bakkal’a bu teşebbüsünden ötürü hem başarılar hem de hayırlı bol kazançlar diliyorum..
Bizim boğa, Kadıköy boğasını döver!
‘’Heykel sadece heykel değildir. Heykel bir anlamda da herhangi bir olay, düşünce ya da kişiyi simgeleyerek estetik bir yapıyla bize tekrar sunar. Bu yönüyle gerçekliğin kitlelere iletilmesinde pekiştirici bir güç olarak karşımıza çıkar. Eylem sanat yoluyla anlatıldığında toplum hafızasında daha gerçek ve kalıcı bir yer edinir’’ der bir yazar. İstanbul Kadıköy meydanında bugün herkesin varlığını bildiği ve gittiğinde illa ki fotoğraf çektirdiği boğa heykelinin bir benzeri de Erzurum’da yapıldı. Erzurum Büyükşehir Belediyesi’ne ait hayvan pazarının girişine, Kadıköy meydanındaki boğa heykelinin büyüklüğünde bir heykel yapılarak konuldu. Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Ahmet Kılıç’ın, ‘’Bize hediye edildi, hiçbir ücret ödemedik’’ dediği boğa heykeli, geniş kasları ve duruşuyla görenlerin büyük beğenisini kazandı. Giriş kapısının hemen önüne konulan heykeli görenler, ‘’Bizim boğa Kadıköy’ün boğasını döver’’ diye espri yapmaktan da geri kalmıyorlar. Yerini de beğendiğim boğa heykeli, Hayvan Pazarı’na çok yakıştı. Diğer sanat dallarında olduğu gibi heykelin de en büyük özelliklerinden biri etkileyici yapısı ile kitlenin dikkatini çekmesidir.
Özlü sözler Müdürü!
Her zaman her an özellikle de internete girdiğimizde bir özlü sözle karşılaşırız. Bazen bir kitap doyumu kadar özellik arzeden özlü sözler, hergeçen gün de önem arzediyor, kıymet buluyor. Genelde mesaj ağırlıklı o sözler, düşüncenin dışa vurumudur aslında. Erzurum Valiliği Özel Kalem Müdürü Suat Doğan’ın özlü söz meraklısı olduğunu bilmiyordum. O tam bir özlü söz aşığı. Beğendiği her özlü sözü erinmemiş, yazmış bir kağıda ve onu hayatının içine sokmuş. Hatta öyle ki güne başlarken yazdığı özlü sözü piyango bileti gibi çekiyor ya de çektiriyor. Bir özlü söz hastası olarak müdürümüzün bu alışkanlığını ya da zevkini diyeyim, çok ama çok tuttum. Paylaşayım istedim.
Bisiklete Fransız kaldı!
Aziziye Belediyesi’nin yatırımlarından birisiydi Sağlıklı Yaşam-Bisiklet Yolu ve Trafik Eğitim Parkı. Protokolun da ilgi gösterdiği parkın açılışında ilginç bir şey oldu, AK Parti İl Bakanı Mehmet Emin Öz, bisiklete Fransız kalmıştı. Herkes bisikletle bir tur atarken, o sadece seyretti. Sevda ve Cihat İncesu’nun dikkatinden kaçmaması ve sonrasında da ısrarlı soruları üzerine durum anlaşıldı ki Mehmet Emin Öz bisiklet sürmeyi bilmiyor! İl Başkanının, bisiklet sürmesini bilmediğini söylerken, bunu köyde iken çocukluğunda bisiklet görmemesine ve o yüzden de binmemesine bağlaması dikkat çekti. Mehmet Eminn Öz’ün Meclis üyelerinden birine kendi adına sürmesi için vekalet vermesi de espri konusu oldu..
Onlar söylemiyor, ben diyeyim!
Bugün 10’ncu yıla girme mutluluğu yaşayan DAP’ın aralarında Erzurum’un da olduğu 15 ili kapsayan yatırımlarından sözeden bir haber geçen hafta sonu Manolya Bulut iması ile PUSULA’da yayınlanmıştı. Başkanlıkta bir yılı deviren Prof.Dr.Osman Demirdöğen hocamız, on yıllık süre içinde nereye, ne hizmetler yapmış, onu açıklamıştı. Kuşkusuz doyurucu bir yayındı o yayın. Ancak. O yayında yeralmayan ve de tanıdığım Osman Demirdöğen’in nezaketinden de olsa asla da söylemek isteyip de söylemeyeceği bir şeyi buradan zatım söylemek istiyorum. Osman bey başta olmak üzere DAP’ın bütün çalışanları bir şeyden çok muzdarip. O da başta belediyeler olmak üzere kurumlara yapılan onca mali ve proje desteğine rağmen kamuoyuna DAP’dan bahsedilmiyor olması. Bir çok kurumun sanki kendileri yapmış etmiş gibi bir yaklaşım içinde olmaları! Bazıları yapsa da DAP’ı sadece çok küçük bir tabela ile anmaları, kendi isimlerini çok daha büyük lanse etmeleri. Bundan DAP’çılar çok mu çok rahatsızlar, nokta. Bu benim son kararımdır.
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Yanlış hayat doğru yaşanmaz! (Adorno)
DUVARIN DİLİ : Seni şifrem yapacaktım ama karakter yetersiz diyor!