Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--
Son Dakika Haberler

Efsane geri döndü!617 defa okundu

, kategorisinde, 13 Eki 2021 - 13:51 tarihinde yayınlandı
Efsane geri döndü!

Efsane geri döndü!

Erzurum, Yapı kooperatifi sektöründe bir zamanlar Türkiye’nin en gözde illerinden biriydi. Özallı yıllarda bir ara çok sayıda yapım kooperatifi kurulması ve çok sayıda vatandaşın da ucuz yolla konut sahibi olması sebebiyle Erzurum’un Türkiye birinciliğini de hatırlıyorum. Yapı kooperatifi konusunda Erzurum sadece bölgenin değil, tüm ülkenin parmakla gösterilen illerinden birisiydi. Özellikle şimdiki adıyla Palandöken, eski adıyla Yenişehir ve şimdiki adıyla Aziziye, eski adıyla Dadaşkent’te 100 binin üzerinde konut yapımı gerçekleşmiş ve bu ilimiz kooperatifçilikte altın yıllarını yaşamıştı. Henüz yap-sat’ın meşhur olmadığı o dönemlerde konut sahibi olmak işte bu yapı kooperatiflerinin marifetiyle gerçekleşiyordu.  Belki ödemelerde zaman zaman  sorun çıkıyordu ama dargelililer için bu imkan süper bir imkandı. Yıllar sonra bir şekilde kooperatifçilik eski cazibesini kaybetti, hatta kura ile de ev sahibi olunan bu yolla ev sahibi edinmek tarihe karıştı.

Ancak. Yıllar sonra belki de ben ilk defa yeniden eskiye dönüşe, kentsel dönüşüme giden Hasan-i Basri’de bir yapı kooperatifinin inşaatına şahitlik ediyorum. Sanki de efsanenin geri dönüşü bu. İller Bankası’ndan emekli olduktan sonra konut yapımına ağırlık veren inşaat mühendisi Fevzi Çakmak, adeta uyuyan devi uyandırdı, yeniden insanları kooperatif aracılığıyla ev sahibi edindirmeye başladı. Kilyos Evleri adı altında 4 bloktan oluşan konut inşaatına girişen Çakmak, 150’ye yakın kişiyi yine eskisi gibi kooperatif aracılıyla ev sahibi etmeye koyuldu. Şu anda Erzurum’da sadece kendisinin bu yolla konut ürettiğini öğrendiğim Çakmak, önceki gün kurban keserek inşaata start verdi. Recep Akdağ Caddesi üzerinde yükselecek olan konutların en büyük özelliği çift balkon yerine büyük ama tek balkon olacak olması. Fevzi Çakmak, günümüz şartlarında dargelirli vatandaşlar için konut sahibi olmanın tek yolunun bu yol olduğunu söyledi.

Tarihi eserler olmadı, size personel araçlarını verelim!

 Erzurum Araç Müzesi!

 Yapımı 3 yıl içinde gerçekleşen Erzurum Müzesi’nde işbaşı yapıldı. Eski Müze binasında ki personel, mimarisi muhteşem yeni binada faaliyete başlarken, ne var ki henüz tarihi eserlerin teşhiri gerçekleşmiş değil. Eserlerin eski binadan taşınmasının da tamamlanmasına rağmen henüz teşhir edilip ziyaretçilere açık olamazken, yeni binanın bahçesi araç yoğunluğundan ilginç görüntü arzediyor, burası bir albeni oluşturuyor. Adeta bu yeni müzede tarihi eserler değil personelin araçları teşhir edildi. Müzeyi ziyarete gelenler şu an için tam bir hayal kırıklığı yaşıyor. Ziyaretçiler tarihi eserlerin yerine dışarıdaki personelin değişik marka ve modeldeki araçlarını izlemek durumunda kalırken, bu da doğal olarak espri konusu oluyor.

Çimlerine yayılmışsan eğer o Üniversite Üniversitedir artık!

 Büyük umutlar ile kurulmuş bir Üniversitedir Erzurum Teknik Üniversitesi. 10 yılı aşkın bir süre önce kuruluşu gerçekleşen Erzurum Teknik Üniversitesi, kuşku yok ki bu geçen süre içerisinde hep de yanıbaşındaki Atatürk Üniversitesi’ni model almıştır kendine. Üniversite kuran Üniversite ünvanına sahip olan Atatürk Üniversitesi, sadece teknik ve idari konularda değil, fiziki anlamda da ETÜ’ye esin kaynağı olmuştur.  Prof.Dr. Muammer Yaylalı’dan sonra ETÜ’de rektörlük koltuğunda oturan Prof.Dr.Bülent Çakmak hoca da, her daim Atatürk Üniversitesi’ni örnek almış, ona göre bir yol haritası belirlemiştir.  Bu konudaki düşüncelerinde hep samimi gördüğümüz ve Atatürk Üniversitesini ağabey Üniversite olarak kabul ettiğini müşahede ettiğimiz Bülent hoca, elbette ki ister ki rektörlüğünü yaptığı ETÜ de Atatürk Üniversitesi gibi ilgi görsün, alaka ile karşılaşsın. Tabii ki bu iş sadece rektörün veya akademik personelin değil, öğrencinin de işi olmalı.

***

Geçtiğimiz gün ziyaretine gittiğim ETÜ’de bir manzara, beni inanılmaz mutlu etti. ETÜ’nün dersbaşı yapan öğrencilerini bir kısmı, yeşil çimlere doğru uzanmış, diğer ders saatinin gelmesini bekliyorlar.  Benzer görüntüleri hep Atatürk Üniversitesi kampüsünde görmüşüzdür. Ama ne yalan söyleyeyim, ben ilk defa bu görüntüye şahit oldum. Hatta Üniversitede görevli bir personel de benimle aynı şeyi düşünmüş olacak ki, ‘’Allaha şükür, işte bizim Üniversite de tam Üniversite oldu. Çimlerine yayılmayan öğrencinin olmadığı Üniversite Üniversite değildir’’ değerlendirmesini yaptı. Bu tarihi anı ben de fotoğrafladım, kayıtlara geçsin istedim. Bu benim son kararımdır.

Pireler berber iken, Havuzbaşı daha yok iken..

Sizi bilmem ama, ne zaman önüme eski Erzurum fotoğrafları gelse bir tuhaf olur, bir başka alemlere dalar giderim. Geçmişe kalkan bir otobüs olsa ilk yolcusu olurum diyen beni benden alan bir fotoğraf daha şu an önümde. İşinsanı, Erzurum eski Ticaret Odası Başkanlarından Namık Kılkıl ağabeyin Erzurum Şehir Arşivi’ne bağışladığı bu fotoğraf, 1950’lere ait bir fotoğraf. En az 70 yılı olan bu fotoğraf Havuzbaşı’nın inşaasını gösterirken bize yan detaylar çok şeyi de anlatıyor. Konuşan fotoğraflardan biri adeta. Bugün şehrin tam merkezinde yeralan ve kentin simgesi haline gelen Havuzbaşı’nın yeri belirlenmiş ve ilk kazma vurulmuş, Erzurumlular coşku ile o anı yaşıyorlar. Biraz yakından bakınca Erzurum’un bugün ne kadar değiştiğini ve geliştiğini de gösteren bir fotoğraflardan biri aynı zamanda bu. Belki daha önceleri de gördüğüm bir fotoğraftır bu ama nedense ilk defa görüyorum gibi düşündüm, sizinle de bunu paylaşayım istedim. Bu arada yandaki fotoğraf da beni yine alıp başka diyarlara götüren bir fotoğraf. İşte Havuzbaşı’nda Atatürk heykelinin konulduğu gün çekilmiş bir fotoğraf ve anıtın açılışını da keşke tanışmış olsaydım dediğim o ünlü isim, Cevat Dursunoğlu yapıyor. Ruhu şadolsun.

Sen sus sanat konuşsun!

Şu son zamanlarda trent haline gelen günlük ve anlık sosyal medya kullanan yöneticilere bayılıyorum. Özellikle Yakutiye, Palandöken ve Aziziye Belediye Başkanlarının bu hoş paylaşımlarıyla takipçilerine alışkanlık yaptırdığını söylemeliyim. Hemen hemen hergün basın büroları aracılığı ile yaptıkları çalışmaları, gerçekleştirdikleri ziyaretleri veya yaşadıkları anlık durumları paylaşırken, son derece samimi ve sıcak buluyorum bunları. Tabi bu sıcak paylaşımlardan birini de Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ömer Çomaklı’da görüyorum. O da neredeyse günlük olarak bir fotoğraf veya bazen bir kısa video ile durum değerlendirmesi yapıyor, bunu akademik personeli ile öğrencileriyle paylaşıyor. Özellikle Ömer hocanın facebook üzerinden yayınladığı fotoğraflar var ki onlara ayrıca bayılıyorum. Çok özgün fotoğraflar. Bir çoğu sanatsal değeri olan kareler. Bu güzel fotoğrafları kim çekiyor diye meraklanmadım da değil. Rektör Prof.Dr.Çomaklı’nın Basın ve Hakla İlişkiler sorumlularından Cüneyt Korkut hocama sordum. O da bana ‘’ Genelde öğrencilerimizin çektiği fotoğraflar oluyor. Özellikle sanatsal değeri olan fotoğrafları çeken öğrencilerin paylaşımlarda isimlerini de kullanıyoruz’’ dedi. Fotoğrafı çeken öğrencilerinin isimlerinin de paylaşımlarda yeralması en az o paylaşımlar kadar sıcak oluyor.

 Kafayı inşaat ile bozarsan!

Erzurum kalesinin etrafının açılacağı belirtilirken, özellikle Cumhuriyet Caddesi’nden geçenlerim hem kaleyi hem de sat kulesini görecekleri söylenmişti. Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan çalışmalar sonrasında kalenin etrafı açıldı, saat kulesi de görünür hale geldi. Amma velakin artık inşaat ile kafayı bozan ERKONUT, bir bina daha yapıyor ve tüm söylenenleri adeta yalanlıyor. Kültür Yolu Projesi 1.etap 2.kısımda yeralan Medeniyetler Otağı Yaşam Alanı olarak bir bina inşaa eden yüklenici firma olan ERKONUT Şirketi, adeta bir bölgeden hem kalenin hem de saat kulesinin görünümümü engelledi. Benden söylemesi. Çevre Bakanlığı iler İller Bankası’nın finanse ettiği yapımı devam eden bu inşaat adeta söylenenlerle çelişki oluşturdu ki, vatandaş bu konuda kızgın mı kızgın. Bu konuda ilgililer doyurucu bir açıklama yaparsa hiç fena olmaz. Kestane kebap, acele cevap.

TUTTUĞUM BABA SÖZLER :  Uğraşamam dünüm ve dünümdekilerle. Ben yarına bakarım yanımdakilerle! (Cemal Süreya)

DUVARIN DİLİ :  Hayat işte. İşi düşen şirinleri, işi biten Gargamel’i oynuyor!

Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ