Selçuklu sultanları için Türklüğün Anadolu kilidini açması, amaçsız bir yayılma hamlesi değildi. Milli ve İslâmî bir ülkünün damgasını taşıyan bir şuurun neticesiydi. Bundan dolayı Alparslan’dan önceki Selçuklu sultanları, Türkistan coğrafyasından gelen Türk boylarını büyük komutanları vasıtası ile Anadolu’nun kilit merkezlerine doğru yönelttiler. Tarihçiler, Konstantin Dukas orduları ile ilk kapışmanın Malatya civarında zaferle bitirilmesi, Malazgirt’in muştusu olmuştur derler…
Tuğrul ve Çağrı beylerden sonra sultan olan Alparslan, iç siyasi hesapları gayet makul ve insani metotlarla bertaraf ederek, kudretli bir imparatorluğun temellerini attı. 33 yaşındaki Sultan Alparslan, Azerbaycan Abhaz ve Gürcü zaferleri ile Anadolu ya giden taşları döşüyordu adeta.
Asya bozkırlarından akan nehri,bu yeni vatanla buluşturacak futühata adanmış bir kahramanlık ve iman numunesi olan Alparslan, cihadın ahlâk ve prensipleri gereği sulh teklifinde bulunduğü Diyojen’den red cevabını alınca, tarihin dönüm noktası olan savaş başlamış oldu…
Bildiğiniz teferruat ile devam etmeyeceğim…zaferin 948.yıldönümünü kutladığımız bu günlerde, ülkemizi kuşatma altına almak,güney sınırlarımızda kukla terör devletçiği kurmak isteyen yeminli Türkiye düşmanları ile bir mücadelenin sürdüğünü biliyoruz. Suriye’nin kuzeyinde,Fırat’ın her iki yakasında Alparslan ruhlu kahraman güvenlik güçlerimizin Pençeleri ile paramparça olan ihanet yuvalarını izliyoruz.
İbn-i Haldun’un ifadesiyle,”Coğrafya kaderdir”… Bize ebedi Vatan olarak bırakılan bu topraklarda var olma mücadelesinin kolay olmadığına Çanakkale’de,Sakarya’da,93 Harbinde v.b tarih tanıklık etmiştir. Türk Milleti , herşeye fani gözle bakmasına rağmen Devleti,milleti ve vatanına ebed müddet demiştir. Türkler mevcudiyetlerini,devletsiz ve vatansız yaşayamamaya bağlamış, bu değerlere farklı bir anlam yüklemiştir.
Dolayısı ile Sultan Alparslan’ın elindeki Anadolu coğrafyasının anahtarını ilelebed korumak mes’uliyeti, milli hafızamızda tazeliğini koruyacaktır. Nurettin TOPÇU diyor ki,
“Biz biliyoruz ki, büyük ruhlar kılıç gibidirler, onlar yaşarlarken bu kılıç kınındadır, öldükten sonra kınından sıyrılır; ruhlardaki cihadı, onlar yaparlar.”
Bu vesile ile, Malazgirt zaferimizin 948. Yıldönümünü kutluyor, tüm şehitlerimize yüce Allah’tan rahmet diliyorum.