Erkan Hocayı tebrik ediyorum forma adaletinden ötürü…

Son haftaların forma ismi Oltan Karakullukçu ile maça başladı.

Pote gibi bir yıldız ise yedek soyundu.

***

Beşiktaş maçlarının yıldızı , kupanın gol kralı Oltan, Lige Fransız kaldı.

Gerçi iki üç tane fırsat düştü ama değerlendiremedi.

***

Beşiktaş’ta Teknik Direktör Abdullah Avcı’yı gönderen takım olarak lanse edilen Erzurumspor’un, ligin ikinci haftasında mağlup olduğu Balkes karşısında ne yapacağı merak konusuydu.

Ne de olsa Kupada caka satmıştı Dadaş…

Vodafone Park’ta tarih yazmıştı.

***

Ben bir takımın önce sahaya çıkış şekline bakarım.

Eğer takım sahaya canlı bir çıkış yapıyorsa, maça da heyecanlı başlıyor.

Ancak ben daha Erzurumspor tünelde gözükürken, futbolcuların durağan olduğunu gözlemledim.

Üstelik Elazığ’da meydana gelen 6.8 şiddetindeki depremin üzüntüsü ile tribünler de tutuktu.

Bu etkenlere buz gibi havayı da ekleyince, Erzurum-Balıkesir mücadelesi lig maçından öte sanki bir dostluk maçı havasındaydı.

***

Erzurumsporlu futbolcular duymuşlar ki, Horasan’da halı dokunuyor, ama eni ve  uzunluğu ne kadardır bilen yok…

Yine Erzurumspor duymuş ki, Barcelona çok top çeviriyor, “Bizde top çevirelim” mantığı ile çıkmış sahaya…

Ama bilmiyorlar ki, Barcelona rakibi öldürücü paslar yapıyor.

Oysa bizimkiler, futbolseverleri uyutucu paslar yaptılar.

Juju’nun 19’da direkte patlayan şutu olmasa futbol maçında olduğumuzu hatırlayamayacaktık.

***

Bu uyuşuklukla geçti 40 dakika…

Konuk Balıkesir’in zaten işine geliyordu, Erzurum’un bu yavaşlığı…

Haline razı olan Balkes, “Erzurum’un uyutup buradan puan ya da puanlar alabilir miyim?”  mantığı kapandı savunmaya…

Konuk takım 6-1’lik Adana Demir mağlubiyetinden bayağı bir ders çıkarmış.

Haddini bilerek oynadı.

Erzurumspor yönetimi maç öncesinde konuk takımı Erzincan’da karşılayarak Erzurum’a kadar ulaştırmıştı, ama maç boyunca Erzurumspor’u hep karşılayan taraf oldu.

Ne olduysa 40’dan sonra oldu.

DHA’dan Salih Tekin, bir totem yapıp, yerini değiştirince gol geldi, Kazım Karabekir’de…

42’de sahneye çıkan Jasmin Scuk, sinsi tilki gibi avladı kaleci Vukavic’i…

Jasmin, attığı kafa golü ile kilidi açarken, ilk yarıda takımının soyunma odasına moralli girmesini sağladı.

Scuk kıvamındaki golün morali ile ikinci yarıya başlayan Dadaş’ta, Oltan’ın kaçırdığı yüzde yüzlük pozisyonda meşin yuvarlak, filelerle buluşsa belki de Mavi-beyazlılar farka gidecekti ama olmadı…

Murat Uçar’ın kendi yarı sahasından aldığı ve Oltan’la yaptığı verkaçtan sonra kaleci Vukovic’i avlamak yerine zoru başarıp, topu dışarı atması kader anıydı.

Yani Dadaş yine farkı artıramadı.

Zaten o pozisyonun ardından da günün adamı Murat Uçar, koptu maçtan.

***

Maçta zaten bir vasat oyun sergileyen BB Erzurumspor, özellikle de ikinci yarının son dakikalarına kadar sahada yoktu denecek kadar kötüydü.

70’de  konuk takımda Aly Malle, Dadaşları korku tünelinin içine sürükledi. Allah’tan kaleci Sehic kalesini erken terk etti de rakip o panikle topa vurdu ve o top da tıngır mıngır auta gitti.

***

Sonuç itibari ile Erzurumspor 1-0’lık skorla üç puana ulaştı.

Scuk kıvamında bir galibiyet elde etti, ama bal tadında bir futbol sergilemedi.

Beşiktaş maçındaki ruhtan eser yoktu.

Bunda da en büyük neden Teknik Patron Erkan Sözeri’nin hep komutanları sahaya sürmesiydi.

Sahada Erzurumspor adına asker sayısı çok azdı.

Hatta Orta sahada  Jasmin Scuk’tan başka koşan adam yoktu.

Obe, Juju, Sissoko, Emrah hepsi de aynı tip oyuncular, yani top ayaklarında iken mükemmeller, ama top kovalamaya gelince yoklar.

Bence Erzurumspor’un dünkü maçta bocalamasının en büyük nedeni buydu.

Evet! Erkan Hocam, sahada hep komutana değil askere de ihtiyaç vardı.

Asker sayısı az olunca da zorlandık vesselam.

Dünkü maçın en güzel yanı sadece üç puanı hanemize yazdırarak, yeniden Bursaspor’un üzerine çıkmak oldu.

Dileriz dünkü mücadele size gerekli mesajı vermiştir, hocam…