Her cümlesi Bidon kafalara kapaktı!
Ne zaman ermeni mezalimi, soykırım iddiaları gündeme gelse aklıma gelir İsmail Gürcan. Nam-ı diğer İsmail Gürcan. Yakın tarihte iyi ki tanımışım dediğim şahsiyetlerdendir İsmail emi. Kendisi ile vefat ettiği 1989 yılına kadar çok kez görüşmüşlüğüm, haber yapmışlığım vardır. Hattatlığının yanısıra daha çok ermeni mezalimini yaşayan canlı tanıklardan birisi olarak hep gözönündeydi. Daha 6 yaşındayken doğduğu Alaca köyünde yaşadığı mezalimi anlatırdı her fırsatta. Yetimdi bir yerde, acısı büyüktü. Bir-iki kez de İsmail emiyle köyünde , Alaca’da görüştük. Toplu mezar açılışında da yanındaydık. Gördüğümüz manzara tüyler ürperticiydi. Bütün köy halkı o gün o meydandaydı ve mezalimden dolayı herkes lanet ediyordu ermeniye..Ogünki manzarayı unutmamız mümkün değil. Tıfıl bir muhabir olarak sadece Alaca’da ki değil, o günlerde bir çok yerde açılışına şahit olduğum o toplu mezarlar bugün olmuş halen daha yüreğimizi yakmaktadır.
O kadar güzel anlatırdı ki yanarım da o konuşmalarını kasete almadığıma yanarım. Gözü ile gördüğü mezalimleri anlatırken büyük bir sessizlik kaplardı ortamı. Genelde de hep Yakutiye Belediyesi’nin hemen yukarısında bulunan Huzur Kıraathanesinde dinlerdim İsmail emiyi. Entelektüel, aydın bir kişilikti. Ermeni soykırımı iddiasında bulunanlara kurduğu her cümle kapak cinsindendi. Nur içinde yatsın, birkaç kez de bugün o da hayatta olmayan gazeteci ağabeyim Sayıl Narmanlıoğlu ile dinlemişimdir bu gönül adamını. Her görüştüğümüzde de notlar alır, çalıştığımız gazetelere haber yapardık. O bir alimdi. Ve onun vefatını ben bir alimin ölümü olarak görmüşümdür hep. O yüzden de o alimin ölümü alemin ölümüydü.. Allah rahmet eylesin. Bugünlerde yeniden soykırım masalına, safsatasaına ve yalanına sarılanın ve bunu deklare eden ‘Bidon’ların Allah belasını versin.
Ne de olsa babasının oğlu..
Geçen ay voleybolda Fenerbahçe takımının maçını yönettiğini öğrendiğimde gururlanmıştım Erzurumlu doktor Ömer Uslu ile. Bu defa da mutluluğum Yusuf Sadri Kishali hocamın sayesinde. Güreş İl Temsilcisi arkadaşım Battal Alpkılıç haber vermezse öğrenemeyecektim Kishali hocanın yurtdışında maç yönettiğini. Çok gururlandım gerçekten. Yusuf Sadri Kishali hocanın olimpik hakem olduğunu biliyordum ama bu aralar Romanya’da maç yönettiğini öğrenince ayrıca mutlu oldum. Yusuf Sadri Kishali hocam, Romanya’da Avrupa Güreş Şampiyonasında hakemlik yapmış. Hem de çok zorlu maçları yöneterek dünya güreş otoritelerinden tam not almış. Sevgili Yusuf hocama da zaten bu yakışırdı. Elbette ki güreşe hizmet eden bu değerli spor adamının buralara gelmesi tesadüf değil. Babası Dursun Asli Kishali de güreş denince Erzurum’da akla gelen bir isimdir. Ben de Dursun Ali Kishali ağabeyinin çok yönettiği maçını seyretmişimdir. Renkli kişiliği ile de gönüllere girmiş olan Dursun Ali Kishali ağabeyin oğlu olması elbette Yusuf hocam için de artı bir puandır. Ne de olsa babasının oğlu o. Bir zamanlar Erzurum siyasetinde de damgasını vurmuş olan Dursun Ali Kishali ağabeyime sağlıklı ömürler dilerken, Yusuf hocamı bu başarısından ötürü kutluyorum.
Şansınızı zorlamayın!
Pandemi döneminde çoğu il gibi Erzurum’un sınavı iyi geçirmediği ortada. Günlük vaka sayıları durumu ortaya koyuyor. Koronavirüs salgını sebebiyle alınması gereken tedbirlere Erzurum’un da uymaması tam kapanmayı gündeme getiriyor. Kaldı ki bugüne kadar Erzurum polisini de kuralları ihlal eden vatandaşlara karşı daha yumuşak olduğu için övüyordum. Gerçekten de bir çok ilde önemli ölçüde para cezaları uygulanırken Erzurum’da bunun olmamasını ben polisin iyi niyetine bağlıyordum. Ama artık Vali Okay Memiş’in de koronavirüse kapılmış olması ister istemez polisin daha sıkı tedbir alması gerektiğini ortaya koyduğunu görüyoruz. Çünkü o iyi niyetin suiistimal edildiğini gözlemekteyiz. Artık gerektiğinde para cezaları da uygulanmalı düşüncesine geldik. Gerçekten de bu iş artık polisin daha sıkı takibat ve tedbir alması zorunluluğunu getirdi.
Allah aşkına, Cuma, Cumartesi ve Pazar günü kısıtlamaya rağmen şehirdeki o kalabalığı kim savunabilir. Sırf market ve fırınlar, kasaplar açık diye maşallah herkes dışarıda. Pazar günü iftar saatine doğru şehire indiğimde gördüğüm manzara beni de ürküttü. O kadar yoğun kalabalık inanılır gibi değildi. Normal gün gibiydi. Sadece yaya olarak değil, araç trafiği de normal bir günü aratmıyordu adeta. Bu kadar vurdumduymazlık elbette ki virüsün yayılmasına sebep olacaktır. Vaka sayısının artıyor olması kesinlikle tesadüf olamaz. Şurası muhakkak ki şansımızı zorluyoruz. Bu konuda ne kadar sıkı tedbir alınırsa o kadar iyi olacaktır diyorum. Bu benim son kararımdır.
Bir Güllülü vardı diyeler..
Geçtiğimiz hafta vefat eden Necati Güllülü, Erzurum siyasetine damga vuran isimlerden biriydi. Belki de bir çok siyasiye nasip olmayan başarıyı da elde eden siyasilerdendi. Bir siyasi düşünün, hem belediye başkanı, hem il başkanı hem de milletvekili koltuğunda oturacak. Çoğu siyasinin arzu edip de başaramayacağı şeylerdir bunlar. Necati Güllülü Erzurum’da bir çok kişinin istediği koltuklara oturmuştur. Bunda kuşkusuz kemik oylarının etkisi büyüktür. Güllülü de kemik oyu olan siyasilerdendi. Partisi ANAP’da Belediye Başkanı olan Güllülü, bir sonraki seçimi kaybedince il başkanlığına soyundu. Nihayetinde karşısında aday olmasına rağmen il başkanlığı koltuğuna oturdu. Aynı Güllülü daha sonra milletvekilliği genel seçiminde yine partisinden Milletvekili adayı oldu, orada da başarı elde edip 20.dönem mebusu olarak Ankara’ya gitti. Bu arada bilmeyenler için aynı Güllülü’nün Erzurumspor’da başkanlık yaptığını da hatırlatmakta fayda var.
Necati Güllülü, benim de sevdiğim değerli siyasilerden biridir. Özellikle kültürlü, donanımlı bir isimdi. Muhabir olarak çalıştığım dönemde sayısız haberini yapmışımdır. Özellikle kurduğu cümlelere hayrandım. Onunla ne zaman söyleşi yapsam hiç yapacağım habere başlık aramazdım. Başlığı da illa ki kendisi verirdi. O kadar düzgün cümleler kurardı ki bir kelime eksik yazmamak için yoğun çaba sarfederdim. Dolu dolu bir başkanlık dönemi yaşamıştı. Geçmişte Ülkü Ocakları’nda çalışmışlığı ona ayrı bir karizma katmıştı. Fikir adamıydı Güllülü. Güçlü muhalefetine rağmen çok da güzel bir başkanlık yaptı. Mevcut Büyükşehir Belediyesi hizmet binasının temelini de o atmıştır. Bu mevcut binanın temel atma töreninde bir harç da benim vardır. İz bırakan hizmetleri olmuştur. Türbe, ana kollektör, Menderes Caddesinin açılması onun başlıca eserlerindendir. Böylesine önemli bir insanın mutlaka ismi yaşatılmalıdır. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.
SON HABERİ VEFAT HABERİ OLDU
O dönemler sahada olduğumdan biliyorum. Necati Güllülü’nün Erzurum Belediye Başkanlığı yaptığı 1984-1989 yılları arasında en çok çıktığı gazete sanırım Hürriyet olmuştur. İlginçtir, sayısız haber ile o dönemler Hürriyet’te sıklıkla yeralan Güllülü son kez Hürriyet’te işte bu küçük vefat ilanı ile çıktı. Nur içinde yatsın.
TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Senin almaya cesaret edemediğin riskleri alanlar, senin yaşamak istediğin hayatı yaşarlar ( Sokrates)
DUVARIN DİLİ : Her sabah erkenden kalkıp seni seviyorum!