Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Hadi Kadıoğlu, “Kongre Öyküleri” adlı kitabını okurlarıyla buluşturdu.

Atatürk’ün Erzurum’a gelişi, Erzurum’da kaldığı süre ve Kongre hazırlıklarını öykü tadında anlatan Kadıoğlu, Erzurum Kongresi’nin 100. Yıldönümü etkinliklerine adeta renk katmış oldu.
Kitabın tanıtımı için Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) Erzurum Şubesi tarafından gerçekleştirilen etkinlik büyük ilgi gördü. Şube Başkanı Murat Ertaş, Erzurum Kongresi’nin, Milli Mücadele sürecinin adeta mihenk taşı olduğunu ifade ederek, TDED yayınları arasında yer alan “Kongre Öyküleri” adlı kitabın bu bakımdan çok özel bir yere sahip olduğunu söyledi.

ERTAŞ: BU ESER ÇOK KIYMETLİ
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Erzurum Şubesi Başkanı Murat Ertaş, Erzurum Kongresi’nin 100. Yıldönümü dolayısıyla gerçekleştirilen her etkinliği önemli ve kıymetli bulduklarını ifade ederek, “TDED Erzurum Şubesi olarak bizler de bu özel zaman dilimini dolu dolu geçirmeye çalışıyoruz” dedi.
Ertaş, tarihe, vatana, bayrağa ve şehre önemli bir vefa çalışması olan bu kıymetli eser için Yazar Kadoğlu’na müteşekkir olduklarını söyleyerek, “Bu kitabı okuyan herkes, 100 yıl önce aslında nelerin yaşandığını sanki de yaşayarak öğrenecek” ifadesini kullandı.

KADIOĞLU: ERZURUM ÇOK ÖZEL BİR ŞEHİR
Prof. Dr. Kadıoğlu, Erzurum’un Türk ve Türkiye tarihinde kıymetli bir konuma sahip olduğunu belirterek, şehri kıymetlendiren olaylardan birisinin de Türkiye’nin bağımsızlık ve özgürlüğe giden yolunun açıldığı, Cumhuriyet meşalesinin yakıldığı Kongre’ye ev sahipliği yapmış olduğunu ifade etti. Kongre’nin aynı zamanda Mustafa Kemal’in hemşehri ilan edildiği, mandanın reddedildiği, milli egemenliğin ilan edilip milli mücadelenin hazırlandığı süreç olduğunu anlatan Kadıoğlu, kitabıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Yüz yıl önce cereyan eden bu olgunun günümüzle yakın ve sıkı ilişkisiyle tazeliğini korumaktadır. Bir vefa borcumuz vardı. Bu sebeple, Kongre’yi hatırlamak, hafızayı tazelemek ve sürecin kahramanlarını yâd etmek gerekiyordu. Çalışmamızda, öyküler gerçek olaylar etrafında yazıldı”