Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--
Son Dakika Haberler

MAVİ VATAN SADECE DOĞU AKDENİZ DEĞİL AYNI ZAMAN MUSUL VE KERKÜKTÜR.!612 defa okundu

, kategorisinde, 26 Oca 2021 - 11:30 tarihinde yayınlandı
MAVİ VATAN SADECE DOĞU AKDENİZ DEĞİL AYNI ZAMAN MUSUL VE KERKÜKTÜR.!
Bıden’in ABD başkanı seçilmesi ile birlikte, Irak ve Suriyede siyasi ve terörize hareketlerde yeniden kıpırdanmaya başlamış, Yahudi taşeronu Barzani ve Salim Müslim yeniden ön plana çıkmaya başlamışlardır.
Dün Irakın bölünmesine zemin hazırlamak için Peşmergeye verilen askeri ve ekonomik destek Irakın Kuzeyinde Kukla Kürdistanı doğurmuş,
ABD Başkanı Trump’un PYD’ye silah desteği yasasını onaylaması ile birlikte; PYD’ ye sağlanan askeri lojistik destek Suriyenin kuzeyinde ülkemize sınır Kukla Kürdistanın temellerinin atılmasına zemin hazırlamış, yine yahudi taşeronu Putin’in de Suriye üzerindeki tasarrufu Tramp ile özdeş olup,
Aslında Her iki hamlede ve Irak ve Suriye üzerinde tasarrufta bulunmaya çalışan; ABD ve Rusya, yahudi taşeronu liderleri üzerinden aslında Ülkemizin Güneydoğu Anadolu’sunuda kapsayan Dünyada ki tüm yahudilerin kutsal ittifakı ve ideali Nilden Fırata ARZ-I MEV’UD idealini sağlayabilmektir.
DEAŞ’ta, Barzanide, PKK, PYD,YPG vb bölgedeki bir çok örgüt ve bunlara hami devlet ve siyasi teşekküller Kutsal Yahudi idealinin biren taşeronu bu unsurların kullandığı siyasi ve dini otoriteler ise piyondan ibarettir.
Türkiyenin ve Ülkemizi idare edenlerin tek şansı ve çaresi Suriyenin ve Irakın bütünlüğünü sağlayacak her türlü askeri,siyasi hamleyi ve bu ideale karşı ülkeler ve liderler ile yakınlaşmayı, anlaşmayı sağlanmalıdır.
Özellikle 1926 Ankara Antlaşması gereği Türkiye`ye Musul ve çevresindeki Kerkük, Süleymaniye, Telafer, Erbil ve Dohuk`u da içine alan 90 bin kilometrekarelik alan Irak’ın toprak bütünlüğünün sağlanması şartı ile Irak’a bırakılmış ve misak-i milli sınırları yeniden bu anlaşmaya göre çizilmiş olmasına rağmen ;
Obama dönemi Ortadoğu projesi ile Irak’ı 3′ e bölen, akabinde Suriye’yi de bölünme kıvamına getiren, muhtemelen Türkiye ve İranın’da arzu mevcud ideali etrafında bölünme hedef tahtasına yeniden koyulacak olan bu hassas ve kritik yeni dönemde,
Irak’ta ABD’yi, Suriyede Rusya’yı taşeron olarak kullanan Israil’i yabana atmamalı, onların politika ve stratejilerine alet asla olunmamalı, Dün ırakın ve suriyenin başına koparılan kıyametin, yarın Türkiye ve İran üzerinede koparılacağı unutulmamalıdır.
Olurda önümüzde ki dönemlerde, Irak ve Suriyede Barzani ve Salim Müslim aracılığı ile, Bağımsız Kürdistan’ın ilanı ile birlikte,
Halep , İdlib, Belen, Reyhaniye, Barişa, Cisr-i Şuğur, Bâb-ı Cebbul, Menbic, Cebel-i Sem’an), Rakka, Deyr-i Zor (Resulayn, Aşare, Mesice, Ögmer, Ane), Süleymaniye (Gülanber, Baziyan, Şehirbazar), Musul (İmadiye, Zaho, Dohuk, Akara, Sincar) ve Kerkük (Revandiz, Köysançak, Rayine, Selahiye, Erbil) gibi bugün Türkiye sınırları dışında olan vilayetler Irakın toprak bütünlüğü için Irak’a bırakılmış Türkiye toprağıdır.
Bu bölgede bulunmamızın tarihsel ve stratejik gerekliliği bu yüzdendir.! Irakın ve Suriyenin bölünmesi resmileşir ise Ankara antlaşmasının hükmü otomotikmen ortadan kalkıcak ve söz konusu Türk topraklarına garantörlük hakkımız yeniden doğacaktır ve bize neye mal olur ise olsun bu hakkımız bihakkın kullanılmalı,
Gerek ülkemizin bölünmesine karşı sathı müdafaa ve kontrolle önüne geçilmeli, gerekse bölgede ki Türkmenlerin ve mazlum diğer milletlerin hakkı ve hukuku korunmalıdır.
Aksi halde bu çoğrafyada ödenecek bu yahudi idealinin bedellerini Tarih ve zaman sorumluların üzerine piyonluk kıymetinde bir uhrevi vebali yükleyecektir.
İşte ufku ve vizyonu ile HDP”nin ısrar ile kapatılmasını isteyen Liderimiz Devlet Bahçeli beyin asıl amacı HDP taşeronu aracılığı ile bölücülüğün siyasallaşmasının önüne geçip, ülkemizde barzani ve salim müslim statüsüne benzer, Selahattin Demirtaş gibilere misyon ve vizyon yüklenmesinin önüne geçilmesidir.
İçimizdeki aklı evvel siyasetçiler, Selahattin Demirtaşa özgürlük naraları atarken, aslında uhdemizde, yeni barzani ve salim müslim fitnesine alet olduklarını asla unutmamalı, ihanet ve basiretsizliklerine bir son vermeli ve mili devlet aklına rücu etmelidirler.
Çünkü ; Ülkemizin İstiklali ve İstikbali açısından etnik ve siyasi terörize unsurların siyasallaşması; bölünmemiz, kaos ve kargaşaya sürüklenmemiz açısından daha büyük tehlike olup, PKK ,PYD gibi terörist unsurların terör örgütü olarak işlevselliği,meşru müdafaa ve müdahale hakkımızın meşruiyeti açısından, siyasallaşmasından daha hayırlıdır.
Ülkemizin İstiklali ve İstikbali noktasında, Güvenlik, sağlık ve ekonomik sorunların had safada olduğu bu dönemde , teşbihde hata olmaz kedi can derdinde iken kasap olup, et derdine, seçim derdine, demirtaş, berberoğlu, HDP derdine düşmek ihanettir Vesselam.!
selam-saygı-dua
Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ