Ne mutlu bu vatanın kıymetini bilene, tarihe vefasızlık, millete ve değerlerimize saygısızlık etmeyene.
Bayrağımıza bakınca gururla gözleri dolanlara ve
İftiharla Türk’üm diyene…
Cumhuriyetimizin 96. Yıldönümünü kutladığımız bugün, milli mücadele yıllarını, yaşananları ve bugün ülkemizin içinde ve dışında sergilenen oyunları yeniden hatırladığımızda yazıya böyle bir giriş cümlesi ile başlamak bir gereklilik, bir haykırış olarak gönülden dile ve kaleme düştü.
Devletimizin sınır ötesi operasyonlarına kerhen destek verip,bölücü bir parti ile hizalan siyasi partilerin, ülke güvenliğini sağlamak maksadı ile yapılan terörle mücadeleyi içlerine sindiremeyerek bildiri hazırlayıp,altına imza atan onlarca akademisyen müsvettesinin, bize benzeyip bizden olmayan aydın(!) taifesinin fesatlıklarının,Türk düşmanlığı ile Milli kardeşliğimizi dinamitleyen söylemleri ile Nobel’e göz kırpan eski tüfek komünist yazarların, Barış pınarından kan akıyor diyen müstemleke zihniyet ve marksist artıklarının, bir takım gazete ve TV kanallarında terör örgütünü açıkça destekleyen ve propogandasını yapan Soros beslemesi gazeteci ve yazar takımının, Milliyet mefhumunu inkar edip,Türklüğe gözünü ve gönlünü kapatan sahte dincilerin( islamcı demiyorum) aynı hedefin argümanları olarak doğrudan ve dolaylı bir cephe oluşturdukları ve istikbâlde de oluşturacakları bir hakikattir.
Merhum Cemil MERİÇ: “Türk düşünce tarihi, ülkesiyle göbek bağını koparan bir aydınlar topluluğu dramı. Bu bahtsız kafilenin, bayrağını taşıyacağı toplumsal sınıf yok. Vatanında gariptir. Alkışlayıcısı, ekalliyetler (azınlıklar) ve Avrupa’dır. diyor.
Ne kadar çabalasalar da, bu bahtsız kafileyi alkışlayacak sadece göbek bağını koparıp,bağladıkları odaklar olacaktır. Onlar da işleri bittiğinde tasviye edeceklerdir.
Evet,bu ülkenin haini bitmez…
Ancak, Türk tarihini bir bütün olarak görüp,tarihe hürmet edenler de var, ecdadına layık işler başarıp,sanat,spor iş ve bilim alanında göğsümüzü kabartanlar da var. Mazimizin abide âahsiyetletinin yolunda yürümeye gayret eden fikir ve düşünce ve siyaset adamlarımız da var. Milli bayramlarda ellerinde bayraklarla yediden,yetmişe milli varlığımızın şuurunda olan “sahip”ler de var.
Gâza ordumuz da,dua ordumuz da var.
Bayrağa al olmaya ve Allah yolunda kurban olmaya namzet milyonlarca”er”…
2023 yılında,Cumhuriyetimizin 100.yıldönümüne Müslüman Türk irfanı ile,bu kazanım ve değerlerimizle, her türlü ihaneti yırtan,kefeni zırh etmiş milletin mensupları ile yürüyeceğiz.
Gelecek nesillere “Memleket için ne yaptım? sorusu ile başlayan ve Ülke için sorumluluk,sadakat,bağlılık,aidiyet hissiyatı içerisinde çalışmayı hedef edindirerek yürümeliyiz.
Büyük bedel ödemiş bir toplum olarak…