Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--
Son Dakika Haberler

Mümessil’in rengi belli oldu: Sıfır küfür, sıfır argo!1813 defa okundu

, kategorisinde, 16 Eyl 2020 - 12:54 tarihinde yayınlandı
Mümessil’in rengi belli oldu: Sıfır küfür, sıfır argo!

Hemşehrimiz Burak Bozdağ’ın başrolünü oynayacağı Mümessil filminin çekimleri için geri sayım başlarken, bu komedi film ile ilgili kafalarda bir soru işareti vardı. Son zamanlardaki bir çok komedi filminde olduğu gibi bu filmde de küfür olacak mıydı? İşte bu soru dün cevabını buldu: Sıfır küfür, sıfır argo! Çekimlerine 21 Eylül tarihinde başlanacak, Erzurum’da başlanıp, Erzurum’da bitecek ‘durum- komedi’ filminin oyuncu seçmeleri yarın başlıyor. İbrahim Erkal Kültür ve Sanat Merkezi salonunda gerçekleşecek oyuncu seçmeleri ve diyalog çekimleri için Erzurum’da bulunan filmin yapım sorumlusu Ensar Şimşek ile görüntü yönetmeni Cem Zülbahar, filmde kesinlikle küfür olmayacağını belirtti, ‘’Sıfır küfür, sıfır argo’’ dediler, Erzurum’un kültürünü yansıtan bir film olacağını söylediler.

İbrahim Erkal Kültür ve Sanat Merkezi sanat yönetmenlerinden Ziya Kibar ile film hakkında bilgi alışverişinde bulunan ve hazırlıkları paylaşan ikili,  ‘’Çekimler 21 Eylül’de başlayacak, 23 gün sürecek. Filmde çok sayıda Erzurumlu da oynayacak. Servet Aksoy’un yönetmenliğini yaptığı filmi 11 Aralık tarihinde vizyona sokmayı hedefliyoruz’’ diye konuştular. Boz Yapım’ın üstlendiği film için sermaye ve emek harcayan Burak Bozdağ ile Haluk Bozdağ kardeşler de hafta sonunda Erzurum’a gelecek ve çekim yerlerini belirleyecek, seçimi yapılan oyuncular ile görüşecekler.


 Bu kitap ilaç yerine geçecek!

‘’Dava dilekçesi yazamayan avukatlar var’’ denilen bir ortamda bir avukatın yazdığı bu kitap, tüm ezberleri bozacak, özellikle inşaat sektörü için ilaç yerine geçecek. Erzurum Barosu avukatlarından Türk Hukuk Enstitüsü Başkanı Ufuk Dikbaş’ın ‘’Ön ödemeli konut satış sözleşmesi’’ adlı teknik kitabı, alanında ilk’lerden.. Önemsemem, ilk defa böylesine önemli bir konuda kanun ve yönetmelikler esas alınarak kitap yazılıyor olmasından. Başta hakimler olmak üzere avukatlar ve dahi müteahhitlerin mutlaka okumaları gereken bu kitabı hele hele konut almak isteyenlerin alması, okuması neredeyse şartoğlu şart! Konut alırken, satarken karşılaşılan sorunların çözümüne yardımcı olan başucu kitabı bu bir yerde. Herkesin okuması, bilmesi gereken çok mevzu var ve kullanılan dil de son derece yalın.  Türkiye’de örneğine pek rastlanmayan konulu kitabın en önemli özelliği, aynı zamanda Avukat Ufuk Dikbaş’ın yüksek lisans tezi olması. Av.Dikbaş aynı zamanda da Türk Hukuk Enstitüsü Erzurum Şube Başkanı ve böyle bir alanda çalışma yapması da kendi kariyeri için çok önemli. Öylesine konulara girmiş ki Dikbaş, sadece konut satanlar değil, konutu alanlar da bayağı bir bilgilendiriliyor ve bu bilgiler de tamamen kanun ve yönetmelik esaslarına dayandırılıyor. Doğrusu ‘Seçkin’ gibi çok önemli bir yayınevinin de kitabı sahiplenip basması, ‘Ön Ödemeli Konut Satış Sözleşmesi’ kitabının önemini de bir kat daha artırıyor. Avukat Ufuk Dikbaş, 3 yıllık bir çalışma sonrasında basımı gerçekleşen kitabın kesinlikle kes-kopyala-yapıştır uygulamasından uzak hazırlandığını kaydetti, ‘’Zaten kitabın bu kadar uzun süre hazırlanması da model olacak bir kaynağın olmamasındandı. Yararlanacağım benzeri bir kitap da yoktu zaten. Kitapta SAT-YAP uygulamasına da atıflar var. SAT-YAP’ı özellikle vurguluyoruz, çünkü YAP-SAT’ın bugünki halidir bu. İnanıyorum ki bu önemli bir hizmettir ve bu hizmetten de ilgililer yararlanacaktır’’ diye konuştu.


O müzeden biz de isteriz!

Geçen yıl Aralık ayında gittiğim Eskişehir’de ilk gördüğümde adeta büyülenmiştim. Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in Balmumu Heykeller Müzesi’nde, Atatürk başta olmak üzere siyasetçiler, sanatçılar ve gazetecilerin mumyaları izleyicilerin akınına uğruyordu. Yabancı turistleri de etkileyen, farkındalık oluşturan bir müzeydi. Müzede yeralan mumyalar sonrasında alınan karar gereğince İstanbul’da da sergilenmişti. Aynı mumyaların bugünlerde Çorlu’da sergilendiğini öğendim. Belli ki çok istenilen yerlerde sergilenebiliyor o mumyalar. Böylesine önemli ve nadide sanat eserlerinin Erzurum’da da sergilenmesi hiç de fena olmaz gibime geliyor. İnanıyorum ki sergi burada da sanatseverlerin beğenisini kazanır, Erzurumlularda da ayrı bir tat oluşturur. Peki bu daveti kim yapacak? O konuda kim irtibata geçecek? İnanıyorum ki, kültür ve sanat alanında yatırım yapmaktan çekinmeyen Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen de sırf ayrı dünyalarının adamı olarak gördüğü Büyükerşen ile sanat için irtibata geçer ve müzenin Erzurum’a da getirilmesini sağlar. Gerçeğini aratmayacak şeklide kişilerin sergilendiği mumyaların sergisini sanırım çoğu kişi de ben gibi istiyor ve bekliyor. Sekmen de bu çağrıya kulak verir diye düşünüyorum. Erzurum’da da  o müze karşılığını bulur, bu benim son kararımdır.


Bir telefonla siyasete girdi!

Ali Babacan’ın genel başkanlığını yaptığı DEVA Partisi’nde teşkilatlanmalara hız verildi. İl Başkanlığını eski kurt siyasetçi Vahit Bingöl’ün yaptığı partinin Yakutiye ilçe başkanı belli oldu: Samed Tosun! Uzun yıllar Özel İdare Müdürlüğü’nde de inşaat mühendisi olarak görev yapan ve pek çok alt yapı projeleri ile sektöründe ünlenen Samed Tosun, bir telefon teklifi üzerine Yakutiye ilçe başkanlığına getirildi. Bugüne kadar siyaset ile hiç ilgilenmediğini, hatta bir il başkanı ile de görüşmüşlüğünün olmadığını söyleyen Samed Tosun, ‘’Bir iş için Erzincan’da iken Vahit bey telefon açtı ve kendisini araştırdığını, Yakutiye ilçe başkanı olarak görmek istediklerini söyledi. Ben de bu ani teklif üzerine şehrime hizmetin siyaset yoluyla da olabileceğini düşündüğüm için tereddüt etmeden ‘evet’ dedim. Siyasette tecrübe sahibi değilim ama acemi olduğum da söylenemez. Vahit bey gibi efsane bir eski siyasetçi ile hele siyaset yapacak olmak da gurur verici bir şey olmalı’’ diye konuştu.


Kombino!

Geçen gün Erzurum Et ve Balık Kurumu kombinasında kesimi yapılan hayvan sayılarını öğrendim de kasten bu başlığı attım. Eski yıllara oranla sanki de kesim yapılmıyor artık Erzurum kombinasında. 2017 yılında Ilıca çıkışındaki yeni yerinde yeni hizmet binasıyla hizmete giren kombinada neredeyse kesim, parmakla sayılacak kadar aza inmiş. Elbette ki eskisi gibi kesimin olmamasının belli sebepleri var. Bu sebeplere çok da buradan girmek istemiyorum. Ama özellikle İç Anadolu’da ki bazı illerde sadece özel sektörlerin kombinalarında haftada yapılan kesim sayılarını duyduğumda  şaşkınlığım daha da artıyor, niye, neden böyle oluyor diyesim geliyor doğal olarak.. 2017 yılında 1393, 2018 yılında 10 bin 26, 2019 yılında 6320 ve bu yılın ilk 6 ayında da 1907 büyükbaş hayvan kesiminin olduğunu öğrendiğim Erzurum kombinasının niye az sayıda kesim yaptığını öğrenmek istiyorum açıkçası. Bu arada.. 2018 yılındaki yüksek rakam kimseyi yanlıtmasın, o yıl kesilen hayvanların büyük bölümü yurt dışından gelen ithal hayvan.. 3,5 yıl içinde kesimi yapılan hayvanların yüzde 20’sinin de zorunlu tüberküloz ve brusella hayvanı olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim. Az sayıda hayvan kesiminin olduğu kombinada ki sorun hayvan kesim ücretleri midir, en çok merak ettiklerimin başında geliyor zaten. Onu da lütfedilirse, birileri lütfederse öğrenmek isterim. Kaldı ki son zamanlarda aldığım çok sayıda büyükbaş hayvanın yanlış fiyat politikası yüzünden başka illerde daha uygun fiyatlara kesilmek zorunda kalındığı bilgisi zannediyorum yanlış bir bilgi değil. Bunu zaten demir ustalarından, berberlerden öğrenmiş değilim. Sektörün içindekilerden aldım bu bilgileri. Hülasa, özellikle tarım ve hayvancılığı yönetenlerin her fırsatta öve öve bitiremediği hayvancılığın kombina neresinde, bir bilgilendirirlerse çok sevineceğim. Kestane kebap, acele cevap!


Güngör usta,

çok ketum bu hususta!

 Hürriyet’te ki hafta sonu yemek yazılarını zevkle okuduğum ünlü gurme Vedat Milor son yazısında, dünyada imrenilen mutfağın japon mutfağı olduğunu yazmış ve bunun sebeplerini anlatmıştı. En önemli sebep olarak da kullanılan malzeme ile yemeğe aşçının sevgisini katmasını, el becerisini göstermişti. Erzurum mutfağı da içerisinde kebap barındırmasa dahi kuşkusuz Türkiye’de sayılı, imrenilecek mutfaklardandır. Erzurum’un yöresel herkeste tat bırakan yemekleri vardır elbette ama son yıllarda bir usta var ki adından çok sözettiriyor, adeta fenomen hale geldi. Bu ustanın adı Güngör Topçu. Nam-ı diğer Ziganalı Güngör usta! Erzurum’da hemen hemen çoğu kişinin en az Mehmet Sekmen kadar ismini ve namını bildiği kişi. Yaklaşık 25 senedir özellikle lezzetli eti ve köftesi ile isim yapmış olan Güngör usta, kendine has hazırlığı ve pişirimi ile adından sıklıkla sözettiren biridir. Ne varki Gümüşhaneli bu 55 yaşındaki et ve köfte ustası Güngör Topçu, bir türlü de beğenilen mutfağına rağmen dikiş tutturamıyor, aynı yede kalamıyor, istikrar sağlayamıyor. Geçen 25 yıllık süre içinde şu ana kadar tam 10 defa yer değiştirmiş. Bu defa, yani onbirinci defa yine bir ocağın başına geçmiş, et ve köfte pişirmekle meşgul..

Bu defa da mekanı Aziziye tabyaları, Nenehatun Milli Parkı’nın girişi! Bir süreden beridir burada faaliyet gösteren Güngör usta, uzun bir aradan sonra yeniden sahneye çıkmış ama onun lezzetine gelen müşterilerinde de ‘’acaba buradan ne zaman ayrılacak?’’ endişesi var. İşte bu endişeyi geçtiğimiz günlerde özlediğimiz köftesini tatmak için gittiğimde direkt kendisine dile getirdim. O da belli ki bu işten sıkılmış ve bu son yerinin son adresi olmasını dilediğini söylüyor. Bugüne kadar ‘cücük çıkaramadığını’ beraber çalıştığı işyeri sahiplerinin tutumlarına bağlayan Güngör usta, ‘’Zor bir yapımın olduğu doğru. Kolay kolay anlaşılan biri değilim elbette. Ama bir şekilde de benim anlaşılmam lazım diye düşünüyorum. ‘Gel beraber çalışalım’ diyen çoğu kişi belli bir noktadan sonra beni sırtında yük görmeye başlıyor! Artık müşteri akını oluyor diye şımarıyorlar mı, nedir, cironun kendilerinden geldiğini sanmaya başlıyorlar. ‘Güngör usta olmadan da olur böyle’diye  düşünüyorlar galiba. Ama sonra da olmuyor işte. Ben de çalışma arkadaşımın tavırlarına bakıyor, bu durumu gördükçe aldığım paraya bakmadan, ceketimi giyip çıkıyorum’’ diyor. Güngör usta, elinin lezzetinin 25 yıl önce nasılsa bugün yine aynı olduğunu belirtirken, namını boşa almadığını, et ve köftelerindeki lezzetin sırrını ancak kendisinin bildiğini de söylüyor.


TUTTUĞUM BABA SÖZLER :  Kötülükler mermer üzerine, iyilikler kum üzerine yazılır (Aristo)

DUVARIN DİLİ : Bizi satanı biz beleşe veriyoruz!

Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ