Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--
Son Dakika Haberler

Ne Vereyim Abime?670 defa okundu

, kategorisinde, 28 Oca 2020 - 13:15 tarihinde yayınlandı
Ne Vereyim Abime?

Ne vereyim abime?

BB Erzurumspor’un bu son transferi tam da bu durumu anlatıyor. Geçtiğimiz sezon Lennart Thy ve Munsy hayal kırıklığı yaşayan BB Erzurumspor, bu yeni sezona Pote tercihi ile başladı. Ancak, geçen 19 haftalık dönemde siyahi oyuncu Pote de beklentileri karşılamayınca bu defa Ömer Şişmanoğlu isminde karar kılındı. 1 Ağustos 1989 Hamburg doğumlu oyuncu, yeni dönemde BB Erzurumspor’un gol umudu olacak. Bir zamanlar Beşiktaş’ta da forma giyen, süper lig deneyimi bulunan  oyuncu, artık süper ligi hedefleyen Erzurum için son şans olacak. Taraftarların da büyük umut beslediği Şişmanoğlu, Cem Yılmaz’ın o meşhur esprisindeki gibi ‘’ abime verilen’’ oyuncu oldu.

Nato kafa nato mermer halllerim..

Kestane kebap, acele cevap!

Yakutiye’nin o güzelim ismini niye değiştirmeyi düşünülür, bu konuda niye ısrar edilir, hele daha anlamış değilim.

***

Depremzedelere yapılan yardımları gözümüze sokar gibi feyste-meyste, şurda- burda niye gösterirler, anlamakta zorluk çekiyorum.

***

Erkan Sözeri’nin kendini sevdirmesi için daha ne yapması gerekir, anlayamıyorum.

***

İller Bankası’nın Ali Ravi Caddesi’ndeki kaderine terkedilen eski binası ne diye bekletiliyor, bayağı bir meraklardayım.

***

Büyük bir iştahla yenilen cağ kebabının etlerinin Balıkesir’den gelmesi hiç mi kimseyi rahatsız etmez, bu konuda biri bir şey söylese de rahatlasam.

***

Pardon ama! Palandöken Kaymakamı ‘’Ben Palandöken kaymakamıyım ama Yakutiye’de oturuyorum’’ diye hiç dertlenmez mi, bilem, ölem bari!

***

Erzurumlular ne zaman hamsi yiyecek? Ne zaman bu hamsiler büyüyecek?

***

Bu parça Şehir Hastanesine gelsin: Neyleyim köşkü, sarayı. İçinde salınan yar olmadıktan sonra!

***

Bu kadar çok düz topçunun, adı Teknik olan üniversite’de de işi ne?

Starbucks deyip geçmeyin..

Ayılanı, bayılanı var!

Kuşkusuz marka önemlidir. Özellikle pazarlama anlamında önemli bir kimlik, kriterdir. Yoğun piyasa rekabetinin olduğu günümüzde marka, tüketicilerin birbirine benzeyen binlerce ürün arasından tercih yapmasını kolaylaştıran yegâne unsurlardan bir tanesi konumundadır. Markalar, sembolleri, tasarımları, isimleri ve ürün özellikleri gibi ufak detaylar sayesinde kendilerini, diğer benzer ürünlerden ayırt etmektedirler. Markalar, bütün bu özelliklerin bir araya gelmesinin bir sonucudur. Marka takıntım hiç olmadı. Olanlara da saygı duymuşumdur. Sanırım bir dünya markası olan ve herkesin de kabul ettiği Starbucks konusunda da öyle. Benim için çok da önemli değildir ama Starbucks’un Erzurum’a gelmesi, burada da olması çoğu kişi için önemlidir. Bunu biliyor ve görüyorum.

Starbucks gibi bir yabancı yatırımcının MNG Erzurum Alışveriş merkezine geliyor olması çok önemli bir şey olsa gerek ki, alışveriş merkezinin genel Müdürü Dr.Aydoğan Süer bu kadar uğraşmazdı. Gelsin diye neredeyse 1,5 yıldır uğraştığını bilirim ve nihayet de gelinmesini o sağladı. Belki bugün MNG AVM’de bulunan çoğu esnaf bu durumdan rahatsız. Ama yakın bir tarihte hizmete girmesi planlanan ve inşaatı havaalanı giriş kapısında devam eden Starbucks kafenin gelecek olmasına ayılanlar bayılanlar var. Bunu a yine biliyor ve görüyorum. Kaldı ki aynı Starbucks’un öyle nazlı da bir kurum olduğunu duyuyor, işitiyorum. Mesela çok istemelerine rağmen Starbucks Trabzon’a ve Van’a şube açmamış. O açıdan baktığımda, hele de Dr.Aydoğan Süer gibi bu işlerde usta birinin onca süre emek vermesi karşısında diyeceğim odur ki, demek ki iyi bir şey bu iş. Bu benim son kararımdır.

 

 

 

İşte bu da o Tavacı Recep!

Sizce de öyle değil midir, bir hikayesi olmalı adamın. Hikayesi olan adamları severim. İşte tavacı Recep usta, gerçek adı Recep Budak da hikayesi olup sevdiğim adamlardandır. Yemek konusunda marka haline gelen Tavacı Recep, dişiyle, tırnağıyla sıfırdan buralara gelen adamdır. Tıpkı koç kebabın mucidi Kemal Koç gibi. Tıpkı yine Erzurum’dan kadayıfçı Muammer Tanhaş gibi. Mado’nun sahibi Mehmet Kanbur ve Nusret’in sahibi Nusret Gökçe’den sonra tanıştığım adamlardan oldu Recep Budak da. Diyarbakır’da çıraklıktan başlayıp bugün dev bir markaya sahip olan Tavacı Recep ile, Dr.Mehmet Yavuz ile İstanbul Bostancı’da yeni açtığı Mey Tava’da tanıştığımda samimiyetine de bayıldım. Mütevazi ve aynı zamanda utangaç. Okuma yazmayı yeni çözmüş, komisine kadar her çalışanına adıyla hitap ediyor. 3’ü erkek, 5 çocuğu var, 4 torun dedesi. Başarısının sırrını öğrenmek istediğimde de kurduğu şu cümleler aslında her şeyi anlatıyor: Yediğimiz bizim değildir, hazmettiğimiz bizimdir. İşin başında değilsen o iş senin değildir. Küçülmek aslında büyümektir. İşyerlerime gittiğimde ilk uğradığım yer mutfaktır. Babam hep der. İnsanlar kurşunlarla ölmezler bir çift sözle ölürler. Bir de yine hep der. Yalan Allah’ın düşmanıdır. Günde 10 kilometre yürüyüşüm şart oğlu şarttır. Erzurum denince aklıma üç şey gelir. Cağ kebap, kadayıf dolması, eksilerde tavan yapan soğuğu.

Börekli, baklavalı gövde gösterisi..

Tarihinde ilk defa 3 adaylı kongreye giden İnşaat Mühendisleri’nin seçim heyecanı artıyor. Adaylardan Hayati Bilge, hafta sonu Cafe 1071’de kendisine oy verecek inşaat mühendisi üyeler ile biraraya geldi, istişare etti. Börekli, baklavalı toplantıya daha önce Oda Başkanlığı yapan Avni Dursun ve Sebahattin Toraman gibi isimler de katıldılar. 1700’e yakın mühendisin oy kullanacağı seçim 23 Şubat tarihinde yapılacak. Hayati Bilge’nin yanısıra daha önce Oda başkanlığı yapan Ünal Kırmacı ile Abdulkadir Orhan da aday. Hayati Bilge, biraraya geldiği üyelere, vaatlerde bulundu, şehire ve ülkeye katkı sağlayacak bir oda yönetiminin teşekkülü ile meşgul olduklarını belirtti..

Bu koridor işsiz kaldı!

Geçen yıl ‘insan kaynayan’ Büyükşehir Belediyesi’nin bu koridorunda şimdi adeta cinler top oynuyor.  Başta Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı, ESKİ Genel Müdürü Remzi Ertek olmak üzere, Mevlüt Doğan, Eyüp Tavlaşoğlu, Mücahit Ercoşkun ve Hüseyin Koçan’ın odasının bulunduğu 2.kattaki bu koridorda, onlar olmadığı için şimdilerde tam bir sessizlik hakim. Zafer Aynalı Genel Sekreter Yardımcısıyken Genel Sekreter olup ayrılırken, aynı koridorda Danışmann olarak bulunan Remzi Ertek de ESKİ Genel Müdürü oldu, kendisi için tahsis edilen yeni makam odalarına geçtiler. Ancak bu koridorda odaları bulunan ve 5 yıl boyunca günlerini burada geçiren Mevlüt Doğan, Eyüp Tavlaşoğlu ve Hüseyin Koçan, yeniden meclis üyesi gösterilemeyerek belediyeden ayrılırken, odası bulunanlardan Mücahit Ercoşkun emekliliğini istedi. Geçen yıl bu koridorda bulunan odalardakilerden hiç biri artık buraya uğramazken, yerlerine başka isimler geldiler.

TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Ağzında bal olan arının kuyruğunda iğnesi de vardır! (John Lyly)

DUVARIN DİLİ: Hukuk okumasak da her mevzuya hakimiz!

Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ