Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--
Son Dakika Haberler

O burun halen daha kapalı!1421 defa okundu

, kategorisinde, 06 Eki 2020 - 20:17 tarihinde yayınlandı
O burun halen daha kapalı!

Erzurum Valisi Okay Memiş’in yatırım konusunda gayretlerini biliyoruz. Göreve başladığı günden bu yana şehirle, şehir insanıyla iyi bir frekans yakalayan Vali Memiş, devasa sorunların çözümü için  elinden geleni yapıyor. Bilhassa 2’nci Organize Sanayi Bölgesinde faaliyete geçen Tekstilkent için yaptıkları herkesin malumu. Bütün enerjisini o işe vermişti ve meyveleri de yavaş yavaş alınıyor. Bir Vali Memiş’in ayrıca ilgi alanında olan bir yer de Palandöken. Yeni pistlerin açılmasını isteyen ve her fırsatta Palandöken’in daha çok turistin uğrak yeri olması için yoğun çaba sarfeden Memiş Vali, pandemi dönemine rağmen yaklaşan kış sezonu için Palandöken ile yatıyor, Palandöken ile kalkıyor. Dağda yapılan her çalışmadan haberdar olan ve buraya ayrı bir önem veren Vali Memiş’in bu ilgisini gören ilgililer de daha fazla Palandöken’e kafa yormya başladı.

Hal böyle iken, Vali bey Palandöken’i hep gündeminde tutarken bir konu var, onu da illaki gündemine alması gerekiyor diye düşünüyorum. O da Palandöken’in girişindeki keşmekeşlik! Göreve başladığının birinci ayında Erzurum Gazeteciler cemiyeti ziyareti sırasında da kendisine bildirmiştim. ‘’Palandöken’i bir adam düşünelim. Girişi, yani Dedeman Otel’in hemen önündeki alan, eski acemi pistinin olduğu alan da o adamın burnu. Ne varki bu burun tıkalı. Önünde bir-iki olmaması gereken binalar sebebiyle dağa giriş yapanlar o güzelliği göremiyor’’ demiştim. Kendisi de eğer hatırlıyorlarsa hak vermişlerdi. O tıkalı burnun açılması gerekir diye düşünüyor ve bir kere daha buradan çağrı yapıyorum. Kaldı ki hemen o dediğim yerin arkasındaki Telesiyej tesisi de modern bir görselliğe kavuşuyor.  Girişin hemen önündeki bu karışıklıktan kurtulmanın çaresine bakılmalı’’ dedim.

 


 

 Otel Kondu’ya şaşmayan yok!

 Palandöken dağı girişinin  hemen önünde, hem de yol kenarında, imar diliyle ‘yola sıfır’ yapılan bir otel inşaatı herkesi çok şaşırtmışa benziyor. Geçtiğimiz gün AK Parti İl Başkanı Mehmet Emin Öz ile bir yemekte biraraya geldik, baktım o bile şaşmış. Doğrusu ‘’Nasıl yapılmış, kim izin vermiş, anlayamadım doğrusu’’ diyen İl Başkanını bile şaşkına çeviren Otel Kondu’nun inşaatının bitmiş, hatta belki de yakında açılacak olmasına rağmen bakıyorum çevremdeki herkesler de çok şaşırmış. İşin açıkçası artık ben de bu kadar çok şaşıranlara rağmen o otelin hem de o yol kenarında yapıldığını görüp şaşıranlara şaşırıyorum!  


Korona sayesinde sarımsak’la tanıştım!

Koronavirüs salgınının hepimizin hayatında değişikliklere yol açtığı bir gerçek. Sadece kişisel olarak bizlerin değil, tüm dünyanın düzenini değiştirdi. Eski alışkanlıklarımızdan vazgeçme mecburiyetinde kaldığımız gibi yeni alışkanlıklar da edinmemiz gerektiğini ortaya koydu. Maske ile yaşamak mecburiyetinde kalmanın ötesinde hem mesafe hem de hijyene olduĞundan daha çok önem veriyoruz mesela. Yediğimiz, içtiğimiz gıdaların da adı, tadı değişti, değişmek mecburiyetinde. Mesela ben sarımsaktan hep uzak duran biriydi. Güçlü bir antibiyotik olmasına, enfeksiyonlara karşı savaşarak bağışıklık sistemini güçlendirdiğine, bunun ötesinde kalp dostu olduğunu bilmeme rağmen pek kullanmazdım. Pek kullanmazdım fazla, hemen hemen hiç kullanmazdım. Zaten kokusundan rahatsız olurdum. Bir yerde sarımsak sevmediğim gibi yiyenleri de sevmezdim. Ama bugün artık öyle değil. Bir süredir özellikle de çevreye rahatsızlık vermeme adına yatmadan önce yoğurtla beraber yiyorum. İnanılmaz da haz duyuyorum. Böyle bir alışkanlığa sahip oldum diye de seviniyorum. Koronanın beni sarımsak ile tanıştırmasından dolayı mutluyum. Ve bu sayede de çok şey kaybettiğimi düşünüyorum. En azından artık bildiğim ama bugüne kadar hep kulak arkası ettiğim faydalarından yararlanıyorum. Kendimi ertesi güne daha rahat ve dinç hazırlıyorum. Hele de koronavirüs için etkili bir yiyecek olması, bu yüzden fiyatının da 100 bin lira civarlarına dayanması, gözümde sarımsağı daha da anlamlı kıldı. Bundan sonra hayatımda sarımsak hep olacak, size de şiddetle tavsiye ederim. Bu benim son kararımdır.


Böyle sosyal medyayı bal dök yala!

Kuşkusuz sosyal medyanın günümüzde önemi çok fazla. Ben daha çok facebook kullanıcılarındanım, bir türlü twitter, instegram gibi diğer sosyal paylaşımlara ilgi duyamadım, duyamadım. Bugün tüm dünyada bir milyardan fazla facebook kullanıcısı olduğunu da biliyorum. İstatistikler de zaten her 3 yetişkinden ikisinin sosyal medyayı kullandığını gösteriyor. Herşeyden önce bize daha geniş bir alan sağlayan sosyal medya sayesinde bir çok konudan da haberdar oluyoruz. Doğrusu bu durumdan çok memnunum. Görmesem de, hiç karşılaşmışlığım olmasa dahi  bir sürü dostum oldu ve iyi kötü herşeyden haberdarım. Dedim ya, arada çatlak ses çıkıyor olsa dahi en azından biz bu durumdan bayağı bir hoşnutuz. Hele de iyi ve yerinde kullanılıyorsa o sosyal medyayı bal dök yala. Mesela Sinop’dan facebook arkadaşım Leyla Yılmaz, son günlerin gündeminde yeralan Ermeni mevzusu ile bir paylaşım yapmış ve buna bayağı bir güldüm. Tam 12’den bir isabet olmuş! İşte kardeş Azerbaycan ile savaş halindeki ermeni askeri ile ilgili bu paylaşımdı sizinle de paylaşmak istediğim.


Turnayı gözünden vurdu!

Uzun zamandır tanıdığım bir eğitimcidir Ümit Gergit. O’nu hep rutinin dışında, farkındalık ortaya koyan, yoğurt yiyişi başka bir adam olarak bilmişimdir. Yüzü güleç, merttir. Sohbetinden büyük zevk aldığım, yanındayken sana hep bir şey veren, heybene bir şey katan adamlardandır. Bir adamdır ama çok adamdır. 30 yılı aşkın bir süredir öğretmen ve idareci olarak Erzurum eğitimine katkı sağlayan Ümit hocanın bende çok daha anlam kazandıran tarafı çiziyor olması. Taa Üniversite yıllarında başlayan çizme merakını resim yaparak sürdüren Ümit hoca, bugüne kadar biri İstanbul’da olmak üzere 3 de sergi açtı. Forum AVM’de yıllar önce Erzurum’un tarihi eserleri ve kültürü konulu açtığı bir resim sergisini gezmiş ve çizgileri karşısında hayranlıklarımı gizleyememiştim. Pilot kalemi ile çizdiği her bir resim evlerimizde duvara asacağımız cinstendi. Sanırım 10 yıl filan geçti bu serginin üzerinden. Bir durgunluk yaşıyordu Ümit hoca ama bir atak da beklemiyor değildim. Ve o atağı bugünlerde görüyorum ve büyük keyif alıyorum. Ümit hoca, özellikle Erzurum’un kültür, sanat alanında şehire damgasını vuran isimleri bu defa silüet olarak çizmiş, facebook hesabından bizlerle paylaşıyor. Kenar çizgileriyle tek renk olarak çizdiği silüet resimlerle yine bir farkındalık oluşturan Ümit hocayı bir kere daha turnayı gözünden vurdu! Muhteşem bir işe daha imza attı ve ‘Bu işte de varım’ dedi. Dün kendisiyle konuştum, bir tane de kendi resmimi yapmasını rica ettim. O sözü adlım ve inanılmaz mutlu oldum. Çünkü Ümit hocanın yapacağı o resim benim için buluntu hazine gibidir. Bu eğitim döneminde Yıldızkent’te yeni açılan Mümtaz Turhan Anadolu Lisesinde müdürlük görevine başlayan Gergit’e, hem bu yeni okulunda hem de silüet çalışmalarında başarılar diliyorum.


Bak bu defa aday değil!

AK Parti’de bir gelenekti. Bir şekilde il kongresi yapılırken, öncesinde illa ki aday olurdu. Bu ayın sonlarında ya da Kasım ayı ortalarında yapılacağına kesin gözü ile bakılan AK Parti Erzurum il kongresinde bu defa aday yok. Ve galiba ilk defa aday yok. Bunu ben şahsen genel merkezin mevcut başkan Mehmet Emin Öz’e desteğini vermesine bağlıyorum aday çıkmamış olmasını. Boşuna yorulmak, enerjilerini harcamak istemiyorlar kuşkusuz. İşte bunlardan birisidir Avukat Hakan Karadabağ. İlla ki her genel kurulda hem aday olurdu, ama her defasında da genel merkezde huzura çağrılmasına rağmen aday olarak ilan edilmezdi. Uzun zamandır il teşkilatlarında görev alan ve şu ana kadar 3 defa da il başkanlığına aday olan, iki kez direkten dönen Karadabağ bu defa aday değil. Eşi Dilruba Çınar Karadabağ ile birlikte Karadabağ Hukuk Bürosu’ndaki işlerine yoğunluk veren genç avukat, ‘’Artık yorulduğumu anlıyorum. Bundan böyle başka arkadaşlarımın particilik hizmetlerinde bulunmasına fırsat vermekten yanayım’’ diyor. Üstelik Karadabağ, oluşturulacak yeni yönetimde de görev almayı düşünmüyor.


TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Doğruları biliyorsan yalanları dinlemek eğlencelidir ! (Bernard Shaw)

DUVARIN DİLİ: Siz vurunca en fazla dikiş atarlar. Ama biz vurduk mu toprak atarlar!

Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ