Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--
Son Dakika Haberler

ÖLÜLER KANAMAZ…2251 defa okundu

, kategorisinde, 13 Ara 2021 - 10:37 tarihinde yayınlandı
ÖLÜLER KANAMAZ…

“Okunacak çok kitap, gidilecek çok yer var” diyor ya yazar; ismini duymuşluğum ama hiçbir eserini okumadığım Sosyal psikoloji profesörü Abraham Maslow’dan, bir dergide rastladığım çarpıcı bir anektod ile başlamak çok münasip olacak…

Bu arada, son zamanlarda dost sohbetlerinde bahsi geçen kendini gerçekleştirme tabirinin ve bunun da, insanın özünde var olan potansiyelini açığa çıkarması ve bu potansiyelini en mükemmel şekilde kullanabilmesi olduğu kuramının sahibinin Maslow olduğunu da öğrenmiş oldum.

Anektod şöyle:
Yatırıldığı akıl hastanesinde ölü olduğuna inanan, bu nedenle de yemek yemeyen ve hiç bir yaşamsal faaliyete katılmayan bir akıl hastası, tüm uzman psikiyatristlerce girişilen her çabaya rağmen, ölü olmadığı konusunda bir türlü ikna edilememiş.
Hastanın bu kararından vazgeçmeyeceğini anlayan ve tedavisini üstlenen psikiyatristlerden biri, sonunda hastaya, ölülerin kanayıp kanamayacağına dair bir soru yöneltir. Hasta “tabii ki kanamaz, çünkü, ölülerin tüm hayat fonksiyonları durmuştur” der.
Bunun üzerine psikiyatrist, küçük bir iğne alıp hastanın parmağına batırır. Bir müddet şaşkınlıkla parmağına bakan ve kanadığını gören hastanın tepkisi ilginçtir:
“Lanet olsun! Ölüler de kanarmış.”

Ve tespit:
Sorgulamadan inandığımız bir şey varsa; bize, inandığımız o şeye karşıt bir delil gösterilse de, ne yapar ne eder o delili kendi inandığımıza uygun bir delil haline getiririz. Psikoloji tabiriyle buna rasyonalizasyon (mantığa uygun hale getirme/mantığa büründürme) hali denir.
Günlük tartışmalardan, televizyonlarda izlediğimiz karşı görüş programlarından, bazı farklı medya guruplarının izlediği yayın politikalarından ,bazı STK lara ait uygulamalardan…rasyonalizasyonun etkilerini açıkça görmekteyiz.
Hakikati görmezden gelmek, menfaatine göre, öfkesi ve kini ile meselelere bakıp değerlendirmeler yapmak, işine gelmediğini kabul etmeye direnmek, kişisel başarıya tahammül edememeyi dahi bu bilimsel tespite dahil edebileceğimizi düşünüyorum.
Özetle taassup ve fanatizm…

Tarafgirlikte taassup, toplumsal kalitenin önünde de ciddi bir engeldir.
Ne anlatırsan anlat, o bildiğini okuyacak, tevil getirecek, seni duymayacak, anlamak istemeyecek…

 

Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ