Gazetemizin formatı gereği Erzurum piyasalarıyla, işletmecileriyle ve markalarıyla iç içeyiz… Zaman zaman bu işletmelerin faaliyet alanına giren iş ve işlemlerini anlatırken, bazen de sorunlarını gündeme taşımak mecburiyetinde kalabiliyoruz…
Şu kadarını söyleyelim:
Piyasalar deyim yerindeyse kavruluyor!
Son 15 yıl içerisinde özel sektörün büyümesi ve gelişme kaydetmesi amacıyla atılan adımlar ve elde edilen tüm kazanımlar, ne yazı ki birer birer eriyip gidiyor…
Buna seyirci kalınmamalı, özel sektörün imdadına yetişilmeli ve giderek büyüyen bu kan kaybının acilen önüne geçilmelidir…
Bakınız!
İnşaat sektörü…
Otomotiv…
Tarım…
Hayvancılık ve daha birçok alanda Erzurum; kendi sermayesinden yemekte ve hareket kabiliyetini giderek kaybetmektedir…
İnşaat sektörü ki; bir torba çimento ve demirden ibaret düşünülmemelidir… Bu sektöre bağlı onlarca iş kolundan bahsediyoruz yani… Zira inşaat bitti mi, onlar da tası tarağı toplamak zorunda kalıyorlar bir yerde…
Dileyen belediyelere de sorabilir…
İnşaat için ruhsat alanların sayısında geçen yıla göre artış mı vardır, yoksa düşüş mü söz konusudur diye…
Alacakları cevabı söyleyelim:
Değil düşüş, inşaat ruhsatı alanların sayısı neredeyse “yok” hükmündedir… Belki önceki yıllarda satacak olsanız havada kapışılacak olan arsa ve arazilerin yüzüne, ne yazık ki bugün kimse bakmamaktadır…
Neden?
Yatırıma yönelecek enerji kalmadı da, ondan…
Neden?
Parayı böylesine kaygan bir zeminde inşaata gömmek büyük bir risk faktörü de, ondan…
Neden?
Sadece inşaatta değil, neredeyse tüm sektörler önünü göremiyor da, ondan…
İnşaatla girdik, otomotivle devam edelim hadi…
Önceki yıllardan biliyoruz…
Devlet ÖTV indirimine gider gitmez, Tortum Yolu üzerindeki plazalarda kuyruklar oluşurdu resmen… Öyle ki; yoğunluk yüzünden araç satın alabilmek isteyenlerden aylarca beklemek zorunda kalanlar bile olurdu…
Peki ya şimdi?
Bırakın sıraya girmeyi ve aylarca beklemeyi, plazaların kapısını kendi personelinden başkası bile açmıyor artık… (Bu gidişle plazalarda çalışan eleman da kalmayacak ya, neyse…)
Düşünebiliyor musunuz?
ÖTV indirimi var, hurda indirimi var ve fakat gelin görün ki, otomotiv piyasasında yaprak kıpırdamıyor…
Şöyle de bir hakikat var:
Bu yılın yarısı yoğun seçim gündemi arasında kaynadı gitti; “Mart ayından sonra piyasalar belki canlanabilir” diye düşünürken, araya bu kez yenilenen İstanbul seçimleri girdi…
Olan oldu…
Biten bitti ve bir Haziran ayının daha sonuna gelindi netice itibariyle… Önümüzde Temmuz, Ağustos ve Eylül var; yani Erzurum açısından çok büyük bir kıymete haiz olan üç ay…
Dolayısıyla şu seçim atmosferinin izlerinden hem de ışık hızında kurtulmalı ve önümüze bakmalıyız artık… Altı ay boyunca sütre gerisinde kalan ülkenin gerçek gündemine yoğunlaşmalı, gerekli adımları en kısa sürede ve peş peşe atmalıyız artık…
Çünkü zaman hızla geçiyor…
Ve unutmayalım ki; geçen bu zaman zarfında piyasalar da kendinden ağır ağır geçmeye devam ediyor…
Hal böyle iken…
Tam da şimdi UYANMA ve UYANDIRMA zamanıdır!