Zamanın birinde üç kişi idama mahkûm olur. İnfazları o döneme göre giyotin ile gerçekleştirilecektir. Bu şahıslardan biri papaz, biri hâkim, biri de fizikçidir.

İdam sehpasına ilk önce papaz getirilir. Başını giyotinin altına getirerek “Son sözün nedir?” diye sorarlar.

Papaz der ki; “Ben Tanrı’ya inanırım, O beni bu durumdan kurtaracaktır.”

İnfazı uygulamaya koyarlar ve giyotini indirirler. Tam papazın boynuna birkaç santim kala giyotin durur. Halk şaşırır ve hep bir ağızdan bağırır: “Onu serbest bırakın! Tanrı idamını istemiyor” derler. Böylece papaz idam edilmekten kurtulur.

Sıra hâkimdedir, ona da son sözün nedir diye sorarlar.

Hâkim; Ben papaz gibi Tanrı’ya inanmıyorum. Ama “Benim adalete inancım tam! Adalet yerini bulacaktır” der.

Bu sözün ardından infaza geçerler ancak giyotin tıpkı az önce papazda olduğu gibi hâkimin boynuna birkaç santim kala durur. Bunun üzerine yine hayretler içerisinde kalan halk; “Adalet sözünü söyledi, onu serbest bırakın!” diye bağrışır. Böylece hâkim de infaz edilmekten kıl payı kurtulur.

Sıra fizikçiye gelir. Ona da aynı şekilde son sözü sorulur. Fizikçi der ki; Ben ne Tanrı’ya inanan bir papazım, ne de adalete güvenen bir hâkim.”Ben son sözüm olsa bile doğru bildiğim gerçekleri söylemeye devam edeceğim. Giyotinin ipinde bir düğüm var ve o düğüm giyotinin tam inmesine engel oluyor”der.

Görevliler giyotini kontrol edince gerçekten de bir düğüm olduğunu görürler. Düğümü açıp giyotini tekrar bırakırlar, böylece fizikçinin başı bedeninden kopar ve infazı gerçekleştirmiş olurlar.

Çoğunuzun okuduğu yada duyduğu günümüze uyan ne kadar anlamlı bir hikaye değil mi?

Günümüzde de sadece fizikçiler değil siyasetçisinden, hukukçusuna, memurundan din adamına, gazetecisinden , bürokratına her meslekte işinin ehli, adamına göre değil hak ve hukuka göre işini yapanlar halen mevcut ve hepsinin boynunda giyotin var.

Gerçek şu ki toplumdaki “düğümler” ve ‘sorunlara’ işaret edip gerçekleri söyleyenler her daim saldırıya uğruyor.

Bunlardan biride AK Parti İl Başkanı Mehmet Emin Öz, bu aralar yine bir şekilde eleştiriye yok yok düpedüz saldırıya uğruyor. Hatırlarsanız Başkan Öz , Kasım ayında partisinin Aziziye İlçe Başkanlığında düzenlenen haftalık olağan toplantısında İmam Hatip mezunlarının işe yerleştirilmediği şikayetleri üzerine haklı bir tepki göstermiş o gün bugündür her fırsatta eleştirilerin hedefi olmuştu.Aradan bir hayli zaman geçtiği için yazmayacaktım ama son günlerde il başkanına yönelik yeniden eleştiriler birileri tarafından sistematik olarak gündeme taşındığı için birkaç kelamda ben edeyim başkana sesleneyim istedim.

Sen neymişsin Başkan ÖZ !…

İçeriden, dışarıdan dahili harici, sağdan soldan dört bir yandan her cenahtan yaylım ateşine tutmuşlar seni.

Gün geçmiyor ki biri çıkmasın , bir kelam etmesin sizin hakkınızda ..

Partili görünümlüsü ,muhalefeti sosyal medyada,ekranlarda sözüm ona okur yazar tayfası ..

Bitmediler,bitmeyecekler de…Bitecek gibi de görünmüyorlar..

Önce İmam Hatipliler meselesi sonra Milli Görüş ve oğlunuzun kariyer basamakları.En son mal varlığınızı açıklamanızı istemişlerdi.

Şimdi de karla mücadele eden Efsane Başkanımıza güzelleme yapmadığınız için dillere düşmüşsünüz .Oysa bunların birer sipariş ürünler olduğu ne kadar da belli değil mi.Kıymetli başkanım..

Allah yardımcınız olsun. İşiniz çok zor yükünüz ağır..

Siyaset böyle bir şey işte ..

Seçim sathına girildi ya.Vurun abalıya!. Yazın çizin il başkanına..
Bunların işi bu vuracaklar. Milletin EMİN OLDUĞU insanlara.. Takmayın boş verin gitsin..Bir katre necasetle okyanuslar kirlenmez..
Adamlık böyle bir şey olsa gerek hakkınızda veda mektupları bile yazılmadı mı zamanında?..
Ama böylede olmuyor ki!.
Halen koltuğunuzda görevinizin başındasınız . Niye gitmediniz ki EMİN BAŞKAN ?
Gideydiniz ya sayın ÖZ! Görmüyor musunuz adamlar şişti şişti soda bile fayda etmiyor..
Yok yavv!! Ne şişmesi bildiğin fıtık oldular fıtık..
Sen gitmedin ya Başkan..Gideceksin diye zil takıp göbek atanlar..Ne halde şimdi.?.
Deve kuşu misali başları yerde .Elleri böğürlerinde  kabak gibi kaldılar ortada..
Yazdıklarının ve konuşmakta olduklarının alayı FOSSSS çıktı çünkü…
Yazanların amelide niyeti de belli..
Siz sayın başkan eğer bugüne kadar yaptığınız işlerinizi bir dava adıyla hak dava niyetiyle yaptıysanız ( ki tüm kalbimle inanıyorum niyetinizin hasbi olduğuna )
Boş verin o zaman sallayın gitsin.. Siz hak bildiğiniz yolunuzda ÖZÜ SÖZÜ BİR şekilde EMİN ADIMLARLA ilerlemeye bu millete hizmet etmeye devam edin.
Mühim olan HÂK ne der.. Gerisi lafı güzaf ..
EZ CÜMLE BAŞKAN ÖZ
Ben şunu bilirim şunu söylerim : “Bir kişi yada kuruma her ne şekilde olursa olsun çok yükleniliyor, haklarında olur olmaz yerde konuşuluyor ve dahi yazılıp çiziliyorsa o kişi yada kurumun devlete ve millete güzel hizmetleri ve de faydası olmuştur..VESSELAM..