Artık giderek etkisini artıran sıcaklardan kaçmak için bir adres olabilir. Son yıllarda bayağı bir ilgi gören doğa turizminde artık bir Erzurumlu işadamı da var. Erzurumlu Naim hocanın torunlarından işinsanı Erdem Gölleroğlu, kendini tamamen doğa turizmine verdi. Uzun bir zamandır İstanbul’da yaşamını sürdüren ve farklı iş kollarında ticaret yapan Erdem Gölleroğlu, yeni bir sektör keşfetti ve o işe yöneldi. Özellikle tabiat aşığı doğa insanlarının uğrak yerlerinden olan Kastamonu, artık Erdem Gölleroğlu’nun yeni adresi oldu. Kastamonu’ya bağlı Pınarbaşı ilçesinde bulunan Horma Kanyonunda Belediyeden bir mesire alanı kiralayan Gölleroğlu, doğa turizmine koyuldu. Dünyanın en derin kanyonlarından olan birinin girişinde mesire alanı için Pınarbaşı Belediye Başkanı Şenol Yaşar ile el sıkışan Gölleroğlu, ticari hayatını burada sürdürecek. ‘’Dünyanın her tarafından insanların akın ettiği bir bölge burası. Özellikle de Türkiye’de yaşayan herkesin bir defa da olsa gelip göreceği yerler burası’ diyor Erdem.
Dadaş turizm yatırımcısı Gölleroğlu, eşsiz güzelliklere sahip Horma kanyonunun Türk ekonomisine de önemli katkı sağlayacağına inandığını belirtiyor. Kanyon yürüyüşünün ve iklim-bitki örtüsü değişikliklerinin insana çok iyi geldiğini de kaydeden Erdem Gölleroğlu, bu tabiat harikasını görmesini en çok da tatil planları yapan hemşehrilerinin görmesini istediğini söylüyor. Özellikle maceraperestlerin, ‘’Görmeden ölme’’ diye tanımladığı yerlerden birisi belli ki Horma kanyonu. Hele de tatil için sadece Akdeniz’i tanıyan ama bundan da bıkan adrenal tutkunları dikkate alsın Erdem’i. Hem bir kanyon seyahatı deneyimini yaşamış hem de doğayla içiçe bir tatil için bu bir altın fırsattır. Sizi bilmem ama. Sinop’u ilk kez gördüğünde büyülenen en azından benim elim bir Kastamonu yapar.
Erzurumlu 60 yaşındaki tiyatro ustası, tek kişilik oyunu ile meşhurluğa hazırlanıyor..
Savulun fenomen geliyor!
Orta oyunu, halk ortasında ve açık alanda oynanan danslı ve müzikli halk tiyatrosu olarak bilinir. İsmail Dümbüllü bu oyunun üstadıdır. Müzik ve dansla içiçe olan, fazla kostüm ve dekor gerektirmeyen bu oyun, içinde bulunduğu toplumun ve halkın sorunlarını eleştirel olarak komediyle anlatır. Erzurumlu Orhan Doğan, özellikle benim beğendiğim ve her daim de izlemelere doyamadığım bir orta oyuncusudur. Hele oynadığı oyunlarda başına taktığı fes, ona inanılmaz yakışıyor. Yakından tanıyanlar ve biraz tiyatro meraklıları da çok iyi bilir. Zaten sevimli de bir yüzü var, izleyenlerin hiç sahneden inmesin dediği bir sanatçıdır o. Uzunca bir zamandan beri Yalova’da yaşayan 60 yaşındaki Orhan Doğan, özellikle orta oyunda her daim benim gözümde bir devdir ve Türkiye’nin henüz tanımıyor olmasını hepimiz için eksiklik olarak görmüşümdür. Geçtiğimiz hafta sıla-i rahim yapmak üzere memleketi Erzurum’a gelen Orhan Doğan ile son zamanlarda oradan-buradan duyduğum projeleri hakkında görüştüm. Tüm Türkiye’nin de beğenerek izleyeceğini umduğum bir projeye başlıyor Orhan. Şeytan Diyor ki adında bir orta oyun hazırlığı içinde.
***
Tek kişilik 3-5’er dakikalık skeç tadında oyun hazırlığı yapan Orhan Doğan, en az 6 kamera ile yapılacak proğramların sosyal medya kanalıyla yayınlanacağını, ayrıca bu oyunların İngilizce de dublajının yapılacağını söyledi. Yalova’da çekimler yapılacak ve projeye muhtemelen Eylül’de start verilecek. Tek kişilik oyunun senaryosu da kendisi tarafından yazılmış. Bir çok tanınmış yönetmen de Orhan Doğan’dan umutlu ve bu projesinden haberdar. Şeytanı oynayacak Orhan ve oyunlarında güncel konuları mizahi bir dilde ele alacak. ‘’Bu bir zır komedi tadında olacak’’ derken, daha şimdiden heyecanlanmaya başladım bile. Açıkçası Orhan Doğan’ı biraz tanıyorsam bahsettiği proje tutarsa tüm Türkiye’nin tanıdığı bir fenomen olacak. Onunla hepimiz yanyana resim çekilmek için büyük çaba sarfedeceğiz. O, kesinlikle geç gelen bir şöhretin sahibi olacak ve kalan ömründe yaptığı işin artık karşılık gördüğünü anlayarak yaşamını sürdürecek. Bu benim son kararımdır.
Bu da Zeytin’in sahaya sürdüğü onbiri!
Onca üzücü ve de sıkıcı haberler karşısında elbette moralmen kötüyüz. Oldum olası böyle haberlere bayılırım. Sizlerin de içinizde hayvan sevgisi olduğunu bildiğimden bu haberi sizinle de paylaşmak istedim. Bir futbol takımı adedince yavru köpek sahibi olmuşlar Çomaklı ailesi. Ankara Yenimahalle semtinde ikamet eden Erzurumlu Mehmet, Zekiye ve Şafak Çomaklıların yaklaşık 20 ay önce 40 günlükken sahip oldukları köpek geçtiğimiz günler doğum yapmış. Zeytin adını verdikleri köpeğin ultrasyonda 7-8 yavru köpek doğuracağını gözlemleyen Çomaklı ailesi, doğum anında bu sayının 11 olduğunu görünce şaşkına döndüler. Kısa süren şaşkınlık sonrasında sevinç yaşayan Çomaklı ailesi, Muhammet Ilgaz Çomaklı’nın köpeklerinin de çaresiz bakımını üstlenmiş. Bir iken onbir Rottweiler cinsi köpekler ile başbaşa kalan Çomaklı ailesi, isteyen ailelere iyi bakmaları hâlinde bu yavru köpeklerden vereceklerini söylüyorlar.
Erzurum’un en yüksek miktarda arsası Palandöken’de ihale edildi..
Bereketini gör başkan!
Tüm yurtta olduğu gibi ‘şehr-i mübareke’mizde onca konut yapılmasına rağmen fiyatlarının astronomik seviyelerde olması sır olmamakla birlikte hepimizi şaşırtmıyor da değil. Fiyatların yüksek olmasının elbette her geçen gün artan maliyetler ile ilgisi var. Tabi en önemlisi de o konutların yapıldığı arsaların fiyatları. İnanılmaz boyutlara gelmiş arsalar. Hele de bu arsalar yerleşim alanları içerisindeyse. Arsa fiyatları ne kadar yüksek oluyorsa orada yapılan konut fiyatları da o kadar yüksek oluyor. Tabii yapılaşmanın olduğu bölgeler ile de alakalı bir durum bu. Örneğin Dadaşkent’te imara açılan ve üzerine konut yapılacak olan arsa fiyatı ile şehir merkezi olarak bildiğimiz Yakutiye’de farklı fiyatlar var. Yakutiye’de biraz daha bu fiyatlar yüksek olabiliyor. Aynı durumda Dadaşkent’e göre çok daha eski bir yerleşim bölgesi olan Palandöken ilçesi de yeralıyor. Burada da arsalar el yakacak seviyeye gelmiş durumda. Peki, sizce Erzurum’da en yüksek arsa nerede satıldı, metrekaresi ne kadardır?
Geçtiğimiz hafta sonu Palandöken Belediye Başkanı Muhammet Sunar ile görüştüğümde bu sorunun cevabına ulaştım. Meğer şu ana kadar en yüksek arsa satışı Palandöken’de olmuş ve satılan metre kare fiyatı ile rekor kırılmış. Palandöken Belediyesi tarafından ihale ile satışı gerçekleşen bu arsa Adnan Menderes Mahallesi Villalar mevkiindeki bir oto park alanı. Belediyeye gelir amacıyla 2’şer katlı işyeri olarak tanzim edilen ve meclisten de onay alınan 657 metre karelik alan metre karesi 6 bin 370 liradan satıldı. Belediye Başkanı Muhammet Sunar, tamamı işyeri olacak şekilde satışı gerçekleşen arsanın bir İstanbul firması tarafından alındığını söylerken, bu alanın çarşı konseptinde inşa edileceğini kaydetti. Arsayı alan ve ‘Çarşı İstanbul’ adıyla işe de koyulan firmanın hem de kiralama yoluyla işyerlerini satışa çıkardığını da söyleyen Sunar, buradan elde ettikleri 4 milyon 185 bin liralık gelir ile biraz rahatladıklarını ve bu kaynağın bölgenin park ve çevre düzenlemesi için değerlendirileceğini, iyi bir alışveriş yaptıklarını söyledi.
Profiliniz sizi ele veriyor!
Bugün hemen hemen herkes sosyal medya araçlarını kullanıyor. Kuşkusuz sosyal medya kullanıcıları olarak hepimizin de kendimizi ifade etmek için bir profil fotoğrafımız var. Araştırmacılar, profilde kullanılan fotoğrafın o kişinin karakterini yansıttığına kanaat getirirken, bunun 5 temel özelliğini ortaya çıkarmış. İçe-dışa dönüklük, yeni deneyimlere açık olma, dürüst olma, sempatiklik ve nevrotiklik olarak değerlendirilen bu özellikler hemen kullanıcıyı ele verebiliyor. İşte o özellikler ile ilgili araştırmalar:
Dürüstlük: PsyBlog “Dürüst insanların daha doğal, renkli ve parlak fotoğraflar kullandıklarını” açıklıyor.
Yeni deneyimlere açık olma: Korku ifade eden resimler kullanan kullanıcıların, açıklığa sahip olanlara ait olduğuna kanaat getirilmekteydi (bu özellik yaratıcılığa kesinlikle bağlıdır). Resimler daha fazla kontrasta sahipti ve genellikle daha sanatsal veya olağandışıydı.
Dışa dönüklük: İlgisini dışarıya yöneltme eğiliminde olan insanların profil fotoğraflarında süprize yer olmamaktadır. Onlar renkli fotoğraflar kullanmakta ve gülümsemektedirler.
Nevrotiklik: Az renkli basit bir fotoğraf, aşırı nevrotiklik işaretidir. PsyBlog, “nevrotik bozukluğa sahip olan insanlar, boş bir ifade gösterme veya hatta yüzlerini gizleme eğilimindeydiler” diye ekliyor.
Sempatiklik: Sempatik güzel insanlar profillerinde en iyi fotoğraflarını kullanmazlar. Araştırmaya göre, “Oldukça hoş insanlar nispeten iddaasız fotoğraflar kullanıyor. Fakat yine de gülüyorlar, parlak ve canlı fotoğraflar paylaşmaktadırlar.”
—
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Sen kendi aklını kullanmazsan başkaları hem aklını hem de seni kullanır! (Anonim)
DUVARIN DİLİ : Yanımda bir kişilik yer var, ama o kişilik sende yok!
