Nihad Sami BANARLI : “Atalarımızın bize mîras bıraktığı en güzel iki şeyden biri bugünkü Türk vatanı ise ikincisi bizi ezelden ebede kadar bir millet hâlinde koruyan, birbirimize bağlayan Türkçe’dir…” der.
Türkçe çalayım sazımı.
Türkçe söyleyim sözümü.
Asya’da Anayurt uyur,
Uykularda umut uyur ,
Ve bozkırda bir kurt uyur,
Uykusu türkçe… diyerek, ses bayrağımıza vurgu yapar Ali KINIK
Demek ki, Türkçe susarsa; saz susar, mızrap susar, türkü susar…Dil sönerse, millet kandili de söner.
Kültür değerlerimizin yaşatılması, millet mefhumunun yaşatılması ile müsavidir.
Batı emperyalizminin metodu, dili ve kültür değerlerini tahrif etmek, o milletin dilini unutturup,benliğinden etmektir., Oryantalist düşüncede var olan; doğu toplumlarını kendi istedikleri gibi biçimlendirme zihniyetinde de dil katliamı vardır. Çünkü medeniyet oluşturan kültürün önemli bir kanadı dildir. Kanadı kırık bir kuşun uçma ihtimali yoktur.
Dil, Vatanın birliği ve bütünlüğünün de çimentosudur. İkinci bir resmi dilin anayasada yer almasını dillendiren ve isteyen malüm çevrelerin propogandalarına fırsat ve zemin bulduğu dönemlerde, “Dil ikileşirse kılıç oynar” demişti bir söyleşisinde rahmetli Nevzat KÖSOĞLU.
Elbette coğrafi ve mahalli sebeplerden dolayı çeşitli lehçe ve dillerin konuşulması gayet tabiidir. Bu milletimizin kültür atlasının zenginliğidir.
Milli kimliğin taşınmasında Türkçe’nin hayati önemi haiz olduğu bilinmelidir. Bu hassasiyet, yabancı dil karşıtlığı değildir. Yabancı dil öğrenmeyi reddetmek te değildir. Dedemiz Fatih Sultan Mehmet’in 7 dil bildiği tarihi bir gerçektir. küresel ticaretlerin ve teknolojinin hayatımızın bir parçası olduğu bir zamanı yaşıyorken, yaygın batı ve doğu dillerine vakıf olmak çok önemlidir. Dolayısı ile dilimizin yabancı istilalara karşı korunması ile yabancı dil öğrenmenin farkı çok barizdir.
Hoca Ahmed Yesevi hz.lerinin dediği gibi,
Ey miskin Hoca Ahmet
Yedi atana rahmet
Fars dilini bilsen de
Sen Türkçene devam et
13 Mayıs 1277 tarihinde Karamanoğlu Mehmet bey, adeta Türkçe’yi resmi dil ilan etmişti; o meşhur fermanı ile. Bu vesile ile rahmetle anıyorum…Bayiilik alınan firmaların tescilli isimleri yabancı kelimeleri ihtiva ediyorsa müstesna tutulmakla birlikte, özellikle metropol şehirlerinde tabelalarda müthiş bir yabancı dil kuşatması yaşıyoruz. Ülkemizde bazı belediyelerin Türkçe isim-tabela hususundaki girişimlerinin olduğunu memnuniyetle izlemiştik. Bu çalışmaların yaygınlaştırılması gerekmektedir.
Türk Dünyası ortak alfabe ile yazışma projelerinin hızlandırılması ve geliştirilmesi sürecini de heyecanla beklediğimizi ifade edelim…