Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--
Son Dakika Haberler

ÜÇ AYLAR, SORULAR, SORULAR…680 defa okundu

, kategorisinde, 08 Mar 2019 - 14:41 tarihinde yayınlandı
ÜÇ AYLAR, SORULAR, SORULAR…

Mübarek Üç aylar başladı…

Dün idrak ettiğimiz Regaib Kandili ile birlikte mukaddes zaman dilimine bir kez daha erişmiş olduk…

Mevla, bizleri Receb ayına eriştirdi, Şaban ayıyla bereketlendirip, Ramazan ayıyla da mağfiretine nail eylesin inşallah…

Evet…

Yüce dinimiz İslam’da mübarek ve mukaddes dediğimiz zaman dilimlerinden birisini daha yaşıyoruz… Hepimiz birer kul olarak bu zaman dilimlerinin ne anlama geldiğini biliyoruz ama kulluğumuzun gereğini yerine getirebiliyor muyuz mesela?

Sadece Üç Aylar’da ya da kandillerde, mübarek gün ve gecelerde değil de, yılın 365 günü emredildiğimiz gibi dosdoğru olabiliyor muyuz?

Hamd edebiliyor muyuz halimize?

Sağlığımıza…

Sıhhatimize…

Varlığımıza…

Evladı ialimize…

Şükredebiliyor muyuz?

O’nun verdiği nimetlere, mala ve mülke…

Allah, insanı hep varlıkla imtihan etmez ki!

Yokluk da bir imtihan metodudur aslında… Yoksulluk, fakirlik ve çaresizlik de…

En önemlisi ise; Allah’ın hepimize verdiği en büyük nimet olan akıl…

Peki, onu hangi saikle kullanıyoruz, hiç düşündük mü?

Aklımızı neler için yorduğumuzu…

Aklımızı nelere erdirdiğimizi…

Aklımıza neleri getirip, neleri götürdüğümüzü…

Sorguluyor muyuz hiç?

Kul hakkı diyor muyuz mesela?

Ya da beyt-ül mal…

Yetimin ve mazlumun hakkının hesabının sorulacağı günü düşünüyor muyuz?.. Bugün yiyoruz, içiyoruz, debdebe içerisinde yaşıyoruz da, gözlerin bile korkudan yerinden fırlayacağı o güne hazırlıyor muyuz kendimizi?..

Doğruyu konuşuyor muyuz?

Yalana karşı duruyor muyuz?

Helali haramdan ayırıp, helalinden kazanabiliyor muyuz?

Karnımızı doyururken, aç olanı düşünüyor muyuz?.. Yahut karnımızı doyurmak için tükettiklerimiz arasında başkalarının hakkının olup olmadığını biliyor muyuz?

Sahi!

Biz hakiki manada kul muyuz?

Allah rızasının neresindeyiz?

Dosdoğru muyuz?

Yoksa eğri-büğrü mü?

Evet…

Bunlar her nedense sadece ve sadece mübarek gün ve gecelerde aklımıza gelen şeyler…

İyi de…

Hakiki bir Müslüman olabilmek için bu soruları Allah’ın her günü kendimize sormamız gerekmez mi?

İstisnasız her gün hem de…

Biz kimiz?

Biz neyiz?

Nereden geldik ve nereye gidiyoruz?

Evvelimiz neydi, ahirimiz nasıl olacak?

Sorular, sorular, sorular…

Günümüzde en büyük dua ne olur aslında biliyor musunuz?

Allah, bu soruları kendi kendimize her gün soranlardan eylesin bizleri…

Amin…

Yenigün

Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ