1 Mart seçimlerinden sonra ortaya çıkan seçim sonuçlarını farklı açılardan ve anlayışlardan kaleme alınan değerlendirmeleri okumaktayız
Özellikle Cumhur ittifakının metropol niteliğindeki büyük kentleri ve şehirleri kaybetmesini %52 ye yakın oyu görmemezlikten gelerek ve bunun payesini de MHP’nin söz konusu seçim merkezlerinde AK partiye fazlada bir katma değer katmadığını iddia edenler olduğu gibi, bunu bir adım daha ileri götürüp Cumhur ittifakına düşman güruhların, Ülkemizin istiklali ve istikbali noktasında hayati bir önem ve ehemmiyete haiz bu kutsal birlikteliği dağıtmaya yönelik beyhude düşünce ve kalemler olduklarının farkındayız.
Bu minvalde; Piar Araştırma Şirketi Başkanı Kadir Atalay, Twitter’dan yaptığı paylaşımlarda Milliyetçi Hareket Partisi’ni Türkiye siyasetindeki kara deliğe benzeterek, “yanına yaklaşan her şeyi yutabiliyor”
Kara deliklerin kütlesi çok büyük, bu yüzden çekim kuvvetleri de çok çok büyük oluyor. Yörüngesine giren kurtulamaz, yavaş yavaş karadeliğin içerisinde yok olmaya başlar. Yanına yaklaşan her şeyi, ışığı bile yutabiliyor. Tıpkı MHP’ye benziyor değil mi? Diye de soruyor.!
Aslında bir hak teslimini teşbihte hata olmaz cinsinden örnekler ve asli membasından uzak tespit ve değerlendirmeler yapmış olmasına rağmen kendileri de bu emellere hizmet ediyor diyebiliriz.
Süpminal mesajlar ile günümüzün kuvai milliye hareketi ve birlikteliği olarak gördüğümüz Cumhur ittifakının dosta güven düşmana korku salan bu ruhunun devam etmesi elzem olup, Cumhur ittifakı her iki kesimin mümtaz temsilcilerinin ve sevenlerinin ülkenin kazanılan belediye sayısı ile ölçeklendirmesi ve bu hadiseyi; “Ak Parti Milletvekilleri ve teşkilatları Büyükşehir yenilgilerini MHP’ye bağlıyor. MHP’nin yerelde Ak Parti adaylarına destek vermediği, diğer adaylara çalıştığını söylüyor. MHP sürekli bizden çalıyor diye söylem ve değerlendirmelere pirim verme ihtimalini de bir gaflet ve ihanet olduğunun özellikle altını çizmek istiyorum.
Zira Cumhur ittifakı öncesinde ülke Oslo ve Habur kapılarında aşağılanırken, sınır ötesinde askerinin değil aslında Türk milletinin kafasına çuval geçirilirken, devletin güzide kurumları etnik ve paralel kuşatmanın kıskacına alınıp devlet bölünmenin eşiğine getirilmişken, şehirlere, yollara hendekler kazınıp , barikatlar kurulup, kimlikler sorgulanıp, bağımsız sivil mahkemelerde bölücülüğün adaletle kurumsallaştırıldığı, belediyelerin terörizmi süspanse edip nice polisimizin askerimizin ve vatandaşımızın katline ferman çıkardığı bir noktada devreye girip, amasız, fakatsız, pazarlıksız ülkenin ali menfaatleri , istiklali ve istikbali bekası adına Devleti milli devlet duruşu hususunda yönetmeleri şartı ile iktidara destek olan Ülkücü hareketin Özgül kütlesi ile destek verdikleri ne devleti, ne milleti nede iktidarı bir karadelik gibi yutmamış, bilakis Son Türk Devletinin ve Milletinin ve Devleti idare edenlerin onuru , şerefi ve haysiyeti olarak bu değerlere bir yaşam kaynağı olmuşlardır.
Binlerce yıllık Millet ve Devlet olabilme inanç, kültür ve idealizm membasından beslenerek Türk siyasi tarihine yön ve ivme kazandırmaya çalışan ülkücü hareketi bu denli totem ve bilinmezliğin sembolü kara delikle özdeşleştirmek pekte iyi niyetle alakası olmayıp art niyetin kendisidir.
Zira ülkücü hareket dünyada Türk Milletinin kaderi ile müstesna bir mukadderata sahip olup, ülkücü hareketin membasından beslenerek yetişen ve ülke siyasetinde ve bürokrasisinde görev almış insanlar üzerinden belli bir başarı ivmesi yakalayabilmiş, dolayısı ile ülkücü hareket bir çok siyasal parti ve anlayışı karadelik gibi yutanı değil yaşam kaynağını teşkil eden fikri ve zihni anlamda membaadır.! Gözedir.!
Son günlerde bu minvalde değerlendirmeleri yapmaya ve yaşanan seçim süreci ve sonuçlarını manipüle etmeye çalışanlara dikkat çekerek müstevlilerine özellikle şunu hatırlatmak isterim; Tarihe Yön ve Ruh Veren Bir Dipnottur…
Unutmayınız ki;
Kainatı Sarsan Kutsal Davamızın Mücadelesini, riya ve istismardan, dünyevi menfaat ve pazarlıktan uzak tutan; “Ülkücüler…! Sistemin Tarihe Düştüğü Bir Anekdot değil.! Tarihe yön ve ruh veren bir dip nottur.! vesselam.!
selam-saygı-dua
