Kâinatın yaratılış sebebi, merhamet denizi, sevginin muhabbetin mimarı, Âlemlerin efendisi, Rabbimizin yanındaki elçimiz, Saadet Güneşimizden öğrenelim vatanın ne olduğunu,

Gözlerini dünyaya açtığı, nefes aldığı, büyüdüğü şehirlerin anası, Mekke’yi zalimlerin işkenceleri altında Rabbinden aldığı buyrukla terk edip, yaşlı gözlerle elveda elveda “ yeryüzünde bana senden daha sevgili şehir var mı ?” diye haykıran, hüzün deryamıza renk katan Allah resulü Sevgiliden öğrenelim vatanın ne olduğunu,

Yeryüzünün yıldızları, Allah dostları, hayatlarını seve seve ilay-ı Kelimetullaha veren Sahabe-i güzine sorun.

Canlarını, mallarını, çocuklarını, evlerini her şeylerini terk edip bir daha dönmeyeceklerini bildikleri, dilini, coğrafyasını, halkını bilmedikleri sahralara giden, cihat eden, İslam’ı yayan kutlu sahabelere sorun vatanın ne olduğunu.

Adaletin timsali halife Ömer‘in hediyesi kutsal toprak Kudüs düşünce gülmeyi gülümsemeyi ar edinen, yemeden içmeden çekilen, dünya zevki bilmeyen, gece gündüz emanete sahip çıkmak için tekrar Kudüs surlarının önüne gelen emaneti tekrar alan, halka hoşgörü ve lütufta bulunan mescidi aksa ile hilali tekrar kavuşturan şarkın en sevgili sultanı Selahaddin‘e sorun vatanın ne olduğunu.

Orta Asya’dan göçüp zalim Moğollardan, işkenceden, haksızlıktan obasını, atasını terk eden bir avuç Allah dostuyla Anadolu’ya varıp yurt tutan, cihana adaletin çınarının tohumlarını eken, ölmüş, kokuşmuş, insanlıktan sıyrılmış, zihinleri cenk meydanlarında, erler otağında dirilten Ertuğrul’a sorun vatanın ne olduğunu.

Medeniyetten nasibini almamış, ağır vergilerle halkına zulmeden, kalabalık ve başıbozuk zihniyetli haçlı güruhuna karşı ellerini Kosova Ovası’nda semaya kaldırıp “ Ya Rabbi senin uğruna şehid olmak istiyorum” niyazını hürmetle, edeple dile getiren, savaş sonrasında zaferini tevazuyla karşılayıp, otağına dönmeyip, şehadet mertebesine varan Hüdavendigar Murat Han’a sorun vatanın ne olduğunu.

21 yaşında gençliğe şehamet, cesaret, bilgelik, zarafet, vakarlık öğreten, imparatorlukları dize getiren, çağ açıp-kapatan, ümmete destan yazan, zalim, eskimiş Doğu Roma’yı, en iyi şekilde korunan taş ve surların ördüğü kadim Konstantinapol’ü fetheden, şehre girerken güllerle karşılanan, İslambol deyip şehrin Ayasofya’sını İslam’a hediye eden, peygamberin kutlu mucizesi Mehmet Fatih’e sorun vatanın ne olduğunu.

Dünyayı dize getiren, adalet ve hukukun terazide nasıl olduğunu, halka ve Hakk’a karşı sorumluluğu 46 yıl tahtında hürmetle yâd eden 72 yaşında Zigetvar Kalesi önünde Hakk’a yürüyen, Muhteşem Süleyman’a sorun vatanın ne olduğunu.

Türlü oyunlarla, namert entrikalarla, ahlaksız tekliflerle bugünkü zulüm, şiddet ve terörün devleti İsrail’i Siyonist – Yahudi alçak Thodor Herzel’e “Kudüs Müslümanlarındır. Canımdan azizdir. Değil bir avuç toprak, tozunu bile vermem” diyerek saraydan uzaklaştıran 33 yıl tahtında siyasetin ve devlet yönetmenin ne olduğunu dünyaya anlatan Sultan Abdulhamid’e sorun vatanın ne olduğunu.

Kilidi Mülki İslam, Derbend-i ehli iman olan aziz Erzurum’a saldıran hain, dönme çetelere, işgalci Rus askerlerine ellerinde ki kazma, bıçak, orak, satırla 7’den 70’e namuslarını, bayraklarını, topraklarını savunan dadaşların annesi Nenehatun’a ve Erzurumlu’ya sorun vatanın ne olduğunu.

Ülkemin güzel beldesi İzmir’e ayak basan serseri, vatansız sürü yığınlarına dur diyen Hasan Tahsin’e sorun vatanın ne olduğunu.

Arıburnu’nda, Conk Bayırı’nda, Seddülbahirde ölmeyi emreden Mustafa Kemal’e sorun vatanın ne olduğunu.

Yığın yığın kar altında uyuyan kardelenlere, Sarıkamış Mehmetlerine sorun vatanın ne olduğunu.

Hakkâri’nin Çukurca’sında, zirvede gözünü kırpmadan bekleyen, namus, din, bayrak bekçisi ahmed’e sorun vatanın ne olduğunu.

Vatansızlığın, kaosun ne olduğunu bilen Temmuz’un 15’inde 150 kurşunla canını ortaya koyan Ömer Halisdemir’lere sorun vatanın ne olduğunu

Ateşin içinde, yalnız, aç, susuz, sahipsiz,.. Tek suçu insan ve Müslüman olan, başsız kalmış ümmeti korumak adına, kanla beslenen canavarlara bir gece ansızın gelebiliriz diyen, anadoluya, dicleye, fırata, Afrin’e, Münbiç’e, Kerkük’e, Süleymaniye’ye, Bağdat’a, mekke’ye , medine’ye selam götüren PEYGAMBERİMİN ORDUSU MEHMEDLERE sorun vatanın ne olduğunu.

Vatan yardır. Vatan hasrettir, vuslattır, sevgidir. Vatan anadır. Vatan babadır. Vatan İMANDIR.