Bir çoklarımız tarafından her sektöre el attı diye eleştirdiğimiz Büyükşehir Belediyesi yakında tüketicilere hayvan satış da yaparsa şaşmamalıyız. Bir süre önce formalite olarak açılışı gerçekleşen Büyükşehir Belediyesi Doğu Anadolu Canlı Hayvan Pazarı’nda alım-satım devam ederken, mevcut tesislere ilave yatırımlar da start aldı. İlk etapta hayvanların barınacağı ahır ve satışlarının gerçekleşeceği padok için inşaat başlatılacak.

Çevresi de ağaçlarla donatılacak olan Canlı Hayvan Pazarı’nda hedef, ilerisinde direkt belediye marifetiyle satışı sağlamak. Bu konuda Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in de talimatı var. İhtiyaç halinde Büyükşehir Belediyesi’nin Canlı Hayvan Pazarı’nda iç piyasaya canlı hayvan satışı yapmak. Büyükşehir’in bu işe de el atmasının altında kuşkusuz ticaretin yanısıra istihdam yatacak. Ve sanırım Büyükşehir bu işe de el atarsa canlı hayvan alım satımı ile ilgili sektörde tartışma olur, o tartışma da kısa süre sonra biter.

Bu arada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki günlerde Erzurum’a yapacağı ziyaret esnasında resmi açılışını yapacağı söylenen Canlı Hayvan Pazarı’nda hiç hayvan olmadığı, tesislerin boş olduğu iddiaları söylenip duruyordu. Gerçekten burada hiç hayvan yok mu? Onca masraf edilerek yapılan tesisler fuzuli mi yapılmıştı? İşte bu soruyu pazar yerinden sorumlu koordinatör Daire Başkanı Mehmet Ağar’a sordum. ‘’Zinhar yalan. Her daim tesislerimizde hayvan vardır ve alımı, satımı yapılmaktadır. Şu saat, şu dakika itibariyle de toplam 291 büyükbaş hayvan mevcuttur’’ açıklamasını yaptı. Bilgilerinize arz olunur..

 Muhammet Sunar iftiharla Sunar!

Geçen yıl bu zamanlardı. TÜYAP fuarında karşılaşmıştım Palandöken Belediye Başkanı Muhammet Sunar ile. Çocukları ile beraber gelmişti ve kitap reyonlarını dolaşıyordu. AK Parti İl Başkanı Mehmet Emin Öz’ü de aynı fuarda görmüştüm ve başkanın çok kitap okuduğunu biliyordum ama açıkçası Sunar’ın kitap ile arası nasıl, pek bilmiyordum. Geldiği fuardan poşetler dolusu kitap ile çıkmış ve burada kendisi ile ayaküstü sohbetimizde kitap kurdu olduğunu öğrenmiştim. Geçtiğimiz günlerde de gençler ile zom üzerinden bir söyleşi haberinde de evinin bir odasının kitaplar ile dolu olduğunu gözlemlemiştim. Kitapla, okuma ile arası iyi başkanın şimdi de yazdığını görüyorum. Sosyal medyasından paylaştığı bir şiir ile onun aynı zamanda yazan biri olduğunu öğrendim. Ben böyle okuyan, yazan, çizen adamları oldum olası seviyorum, Sunar başkan da bu farkındalığı karşısında hayranlık uyandırdı bende.

***

SONBAHAR adını verdiği şiir ile taraftarlarını değil, seçmenlerini de şaşırtan Muhammet Sunar, bir de aynı paylaşımda dron ile havadan Palandöken görüntülerine yer vermiş. Müzik eşliğinde bir klip tadında verilen görüntüler de en az kendisi tarafından kaleme alınan ve paylaşılan şiir kadar iyi olmuş ama bir eksiklik var. Sunar, bir şekilde bu görüntüler üzerine de o şiiri kendi sesiyle seslendirmeliydi diye düşünüyorum. Sanırım kendi sesiyle okusaydı şiiri çok daha güzel olurdu ve sırıtmazdı. Bu benim son kararımdır diyor, o şiiri paylaşıyorum: Yeniden sarıya vurdu yapraklar/radyoda sonsuzluk soloları başladı/ ölüm bir daha uzandı/ şehrin ölgün çehresinde/ kedi renkleri ufak adımlarla/ pencere önlerinde yeniden/ iskemle sigara öksürük/ en mutena yerinde tutuyor/ hayatın insanlarını/ tuttukça sarı yor/ çün ölüm/ bir yaprağın içinde uzanmaktadır şimdi..

Silüetin usta ismi, şimdi de logoda iddialı..

Yetenek fışkırıyor!

Son günlerde silüet çalışmaları ile dikkat çeken Ümit Gergit’’in profesyonel grafiklere taş çıkartan bir yeteneği daha ortaya çıktı. Yıldızkent’te ki Mümtaz Turhan Proje Okulu’nun Müdürlüğünü yapan Ümit Gergit hoca, pandemi sebebiyle kısıtlanan bütçeye katkı için okulunun amblemini de kendisi yaptı, Milli Eğitim Müdürlüğü’nü masraftan kurtardı. M ve T harflerini ihtiva eden bir logo ile silüetten sonra logoda da yeteneğini ve farkını ortaya koyan Gergit hoca, bir kere daha taktir topladı. Büyük ilgi gören silüet çalışmalarını 12 Mart 20121 tarihinde açmayı planladığı sergide teşhir etmeyi planlayan Gergit bu tasarım çalışması ile ‘’Bu işte de varım’’ dedirtti. Deneyimli eğitimci, ayrıca okula adı verilen Erzurumlu Mümtaz Turhan’ın silüetini de yaptı ve okulun giriş katına astı. Sizi bilmiyorum ama tasarım konusunda da bayağı bir başarılı olduğunu gösteren Ümit hoca bir büyük alkışı daha haketti. Bin maşallah!

İyi midir, kötü müdür, bilemiyorum artık..

Adı Tekstilkent kalacak!

Artık ne zaman 2.Organize Sanayi Bölgesinin bahsi geçse Teksilkent olarak anılıyor. Bu iyi bir şey midir, kötü bir şey midir bilemiyorum ama büyük ümitler ve emekler ile kurulan Erzurum-Pasinler çevre yolunda, kent merkezine 5 kilometre uzaklıktaki 2.Organize Sanayi Bölgesine artık herkes de Tekstilkent gözü ile bakıyor. Gerek Vali Okay Memiş ve gerekse Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, artık 2.Organize Sanayi Bölgesi’nden bahsederken de Tekstilkent diye bahsediyor. Genelde 2’nci Organize Sanayi Bölgesi yerine Tekstilkent lafını artık çoğu kişi de kullanmaya başladı. Çok sayıda istihdamın sağlanacağı tekstil ürünlerinin üretildiği bölgede sadece tekstil sanayii ile ilgili üretim yapan firmalar yok. Burada bir çok kalem ürün ile ilgili firma yatırım yaptı ve bu bölgeden çok şey umuyor. Geçtiğimiz günlerde Erzurum’a gelen Sanayi Bakanı Mustafa Varank’ın da ziyaret ettiği 2.Organize Sanayi Bölgesinin sadece Tekstilkent olarak anılmasının faydası kadar zararının da olduğu belirtilirken, sadece tekstil ürünlerinin üretiminin yapılmadığı bölgede bir çok yabancı yatırımcının bundan etkilenip yatırımdan kaçınacağı görüşleri de mevcut.

Bu çiçek 1 yıl yaşıyor!

Testettik onayaldık!

Ekim ayını başlarındaydı ben bu çiçeğin haberini yaparken. Palandöken’de yetişen ve 1 yıl boyunca her türlü hava şartlarında canlı kalan Sarı Gelin adı verilen bu çiçek, aradan o kadar gün geçti halen daha ilk günkü tazeliğini koruyor. EJDER AŞ Genel Müdürü Selim Bağrıyanık’ın bana verdiği ve benim de Erzurum Ajans’a götürüp orada masaya bıraktığım çiçekte değişen bir şey yok. Mutlaka iç turizmde değerlendirilmesi gerektiğine inandığımı ve Erzurum’a ekonomik girdi sağlanması da hedeflenen bu canlı çiçeğin ilk günkü taze ve canlılığını görünce ben de artık inandım, iman ettim. Test ettik, onayladık. Bu güzel çiçekle herşey çok güzel olacak, çok!

TUTTUĞUM BABA SÖZLER :  Bilgeliğin yolu çok bilmekten değil, dinlemekten geçer! Bu yüzden dünyada az bilge, çok ukala vardır!

DUVARIN DİLİ :  Gel beraber alalım nefesimizi sevdiğim, sensiz boğazımdan geçmiyor!