Maraş’ın dondurması, Antep’in baklavası ve Adana’nın kebabı varsa, Erzurum’un da su böreği var.
Erzurumlu genç işadamı Serkan Akköse, sadece Erzurumlu değil, aynı zamanda yüreği Erzurum için çarpan, kalite ve kalibresi oldukça yüksek bir Dadaş… Genç yaşında başladığı ticaret yaşamını “Anadolu Su Böreği” adını verdiği işletmesiyle adeta taçlandıran Akköse, popüler kültürün bir parçası olan fast-food sektörüne kafa tutmaya devam ediyor. Erzurum’un önde gelen tatları arasındaki Su Böreği’ni markalaştırmak ve Türkiye çapında yaygınlaştırmak amacıyla çıktığı yolda; “İlla da Erzurum” vurgusu yapan Serkan Akköse ile hem işletmeciliğini yaptığı Anadolu Su Böreği’ni ve hem de Erzurum’u konuştuk.
İşte tam da Su Böreği tadındaki o söyleşi:
– Bu fikir nerden aklınıza geldi?
İl dışından misafiriniz gelse, “Erzurum’un su böreği meşhurmuş, böreğin içinde kullanılan civil peynir dünyada sadece Erzurum’da üretiliyormuş, bu meşhur su böreğini nerede yiyebiliriz?” diye sorsa, nasıl cevap verirdik?
Bu soru bana yıllardır sıklıkla soruldu ve cevabını ne yazık ki veremedim. Annem ve ablam yıllardır amatör usulde bu işi yapıyorlardı. Yıllar önce bu fikri onlara ben verdim ve yapmalarını istedim, cesaret edemediler. Şimdi onların da desteğini alarak ben yaptım.
– Erzurum’da neredeyse her evde bu börek yapabiliyorken, herkesin en iyi bildiği işi yapmak çılgınlık değil mi? Yani bir nevi tereciye tere satıyorsunuz.
Çok doğru!
Böreğin uzmanlarına/ustalarına börek satmak için yola çıktık. Çılgınca tabii ki ama tesisimizde böreği yapacak kişilerde Erzurumlu hanımlar olduğu için tereddüt etmedik.
– Koca bir tesis, kendi çapında bir fabrika kurdunuz, çok masraf edildiğini görüyoruz.
Onlarca çalışan var. Talep Beklentinizi karşılıyor mu? Memnun musunuz?
Hepimiz için zaman çok kıymetli; en hamarat kadın bir tepsi böreği üç saate yapar.
Böreği yaptıktan sonra en az 1 saate de mutfaktaki dağınıklığı toplar.
Toplamı 4 saate süren bu zahmetli görevi biz üstlendik ve 25 dakika gibi kısa bir sürede sıcak sıcak kapı teslimi yapma sözü verdik. En kolay yapılan tavuk döner bu kısa sürede teslim edilemezken biz, yapımı 3 saat süren böreği anlık üretiyor ve 25 dakikaya da sıcak sıcak teslim ediyoruz. Bu hizmetimiz teveccüh gördüğü için çok memnunuz. Talep her geçen gün artıyor. Talep arttıkça bizde personel artırıyoruz.
– Erzurum’da bir noktada hizmet veriyorsunuz, şubeleşecek misiniz? Başka semtlerde yahut başka illerde şube ya da bayilik düşünüyor musunuz?
Su böreğini toptan ve perakende olarak iki kanaldan yürütüyoruz. Toptan kanalda; lokantalar, pastaneler, cafeler, oteller, yemekhaneler, düğün salonları ve yemek fabrikaları var. Perakende kanalda ise ev müşterilerimiz ve pastanemize gelen müşterilerimiz var. Yani Anadolu tabelasıyla bir noktadayız fakat Erzurum’un her sokağında her mahallesinde böreğimizi satan bir cafe, lokanta ve pastane muhakkak var. Kısaca şehir merkezinde 60’a yakın noktada böreğimiz satılıyor. İl dışına ise, 2019 yılı içinde 8 adet Franchising şubeler verme hazırlığındayız. Ahdimiz var; il dışındaki şube tabelalarına kocaman bir şekilde “ERZURUM” yazacağız.
– Erzurumlusunuz biliyoruz. Erzurum’a sevdası olanlardansınız herhalde.
Reklamlarınızda börekten çok ERZURUM vurgusu yapıyorsunuz.
Elhamdülillah ERZURUMLUYUM. (Zaten Erzurumludan başkası da bu işi yapamaz)
Memleketimize sevdalıyım tabii ki. Reklamlarda Erzurum vurgusu yapıyoruz, çünkü; Erzurum’un mutfağı ”Anadolu’muzun en zengin mutfaklarından olmasına rağmen
Bunu tam anlatamamış olmamıza üzülüyorum. Ayran aşımız var bizim, aş otumuz var, kesme çorbamız var, hıngelimiz var, lor dolmamız var, demir tatlımız var, civil peynirimiz var, göğermiş peynirimiz var, var, var, var! Yapanlardan Allah razı olsun, Kadayıf dolmamızla cağ kebabımızı hemşerilerimiz aldı, sırtlandı ve dünyaya duyurdu.
Bizde su böreğimizi sırtlandık. Daha geride çok zenginliğimiz var. Hepimize büyük görevler düşüyor. Örneğin; Maraş’ın dondurması varsa, Erzurum’un da ayran aşı var!
Hatay’ın künefesi varsa Erzurum’un da Oltu taşı var! Onlar duyurmuş da, biz neden duyurmayalım?
– Son olarak neler söylemek istiyorsunuz?
Geçtiğimiz ay Erzurum’daki reklam mecralarında Gaziantep’in hayvanat bahçesinin reklamları vardı görmüşsünüzdür. Gaziantep’e turist çekmek için tüm illerde
bu çalışmayı yapmıştılar. Bu mantığı çok kıskanıyorum. Erzurum’un Palandöken’i var, şelalesi var, Oltu taşı var, açık hava müze gibi bir sürü tarihi eseri var. Bu mantığı hepimiz kıskanalım ve harekete geçelim diyorum…