Galatasaray, Türk futbolunun en köklü kulüplerinden biri olarak tarih sahnesine adını altın harflerle yazdırmaya devam ediyor. Geçtiğimiz sezon, büyük bir azim ve mücadeleyle 5. yıldızını alarak Türk futbol tarihinde yeni bir sayfa açtı. Bu yıldız, sadece şampiyonlukların değil; sadakatin, inancın ve emeğin de yıldızıydı. İşte bu yıldızın arkasında bir isim, bir yürek vardı ki onu sadece sarı-kırmızıya gönül vermiş olanlar değil; futbolun özünü hisseden herkes iyi tanır: Fernando Muslera.
Muslera… Galatasaray formasıyla yıllarca ter döken, sadece kurtarışlarıyla değil, duruşuyla da bir efsaneye dönüşen o sessiz kahraman. O, kale direkleri arasında bir duvar; taraftarın gönlünde ise bir abidir. İşte bu büyük efsaneyi anlatmak, belki de sayfalarca yazmakla bitmez.
Ama bazen bir çocuk yüreği, bir çocuk kalemi, en derin sevgileri en sade ama en etkili şekilde anlatır. Tıpkı Mihrişah Demirel’in yaptığı gibi.

Mihrişah, Özel Güneş Koleji Ortaokulu öğrencisi. Aynı zamanda bir Çocuk Akademisi öğrencisi. Henüz ortaokul sıralarında oturmasına rağmen, kalbinde taşıdığı futbol sevgisini ve Muslera hayranlığını anlamlı bir kitapla ortaya koydu. Muslera’nın Galatasaray’a gelişinden bugüne kadar yaşananları çocuk gözüyle ama olgun bir kalemle ele aldı. Kitapta sadece bir kalecinin değil; bir örnek spor insanının, bir liderin, bir rol modelin izlerini sürmek mümkün.
Mihrişah’ın bu yolculuğunda en büyük destekçilerinden biri de yazarlık öğretmeni Taner Özdemir oldu. Kendisi, yıllardır genç kalemlere rehberlik eden bir isim. Konuyla ilgili şu sözleri oldukça anlamlı:
“Mihrişah’ın kitabı sadece bir futbolcuya yazılmış bir hayranlık eseri değil; aynı zamanda emeğin, sadakatin ve bağlılığın çocukça ama derinlikli bir ifadesi. Bu çalışmasıyla, çocukların dünyasında da büyük değerlerin ne kadar önemli olduğunu hepimize hatırlattı.”
Kitapta Muslera’nın maçlardaki kritik anlarından, sakatlık sonrası dönüşüne; taraftarla kurduğu bağdan, takım arkadaşlarıyla ilişkisine kadar pek çok detay yer alıyor. Ama asıl dikkat çeken şey, Mihrişah’ın kelimelere döktüğü içtenlik. Okurken sadece bilgilenmiyor, hissediyorsunuz. Çünkü bu bir futbol kitabı değil sadece; bu bir sevgi mektubu, bir vefa cümlesi, bir yıldızın altında yazılmış satırlar.
Galatasaray’ın 5. yıldızı ile taçlanan bu dönemde, Muslera gibi bir karakterin bir çocuğun gözünden anlatılması hem anlamlı hem de ilham verici. Mihrişah Demirel’in bu kitabı, gençlerin ne denli büyük işler başarabileceğinin, bir fikrin bir esere nasıl dönüşebileceğinin de en güzel örneği.
Belki bir gün bu kitap Muslera’nın ellerine de ulaşır. Ve o zaman bu satırları okuyan Muslera, Türkiye’de bir çocuğun kalbine nasıl dokunduğunu, yıllar sonra bile nasıl bir iz bıraktığını bir kez daha fark eder.
Efsaneler yalnızca kupalarla değil, kalplerdeki yerleriyle yaşar. Mihrişah da bu gerçeği bize bir kez daha hatırlatıyor.


