Erzurum’un genel sorunlarından birisidir tarım alanlarının daralması, betona dönüşmesi. Yeşil alan miktarının giderek azaldığı Erzurum şehir merkezinde artık kıyıda köşede kalmış alanlar da yok olmaya başladı. Bu fotoğrafı hafta sonu gittiğim MNG Alışveriş Merkezi’nin üst katından çektim. Çok değil, daha iki yıl önce tamamı yeşil alandan oluşan fotoğraftaki bu bölge bugün irili ufaklı binalardan oluşmuş durumda. Sol tarafta Hilton Oteli yapılırken, sağ taraftaki binalar da Spor Müdürlüğü’nün Gençlik Merkezi ile İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne ait Halk Kütüphanesi. Son yıllarda artık alışkanlık haline getirilen bu bölgedeki yapılaşmanın belli ki sonu gelmeyecek, gördüğümüz o resimdeki yeşil alan da bir şekilde ortadan kaybolacak, beton bir bina halini alacak. Arkada beliren konutların illa ki devamı gelecek ve bir bakmışız o yeşil örtüsü de gidivermiş. Normalde ekilebilir kalitede tarım arazisi olan bu bölge görülen o ki o akibeti yaşayacak. Bugün olmasa da yarın yaşayacak. Yetkililer eğer buna çare olmamaya devam ederse yarın bir çok bölgede olduğu gibi sonrasında ah vah edecekler ama iş işten geçmiş olacak. Bu benim son kararımdır.
Şiir kitapları yok onun, bilardonun da kitabını yazmış..
Siz siz olun ona oyun teklif etmeyin!
Bugün yerinde yerler esen Huzur ile halen faaliyetine devam eden Temelli Kıraathaneleri dile gelsin. Masalarının çoğu oyuncularını bekleyen satrançlar ile donanmış bu kıraathaneler adeta satrancın statlarıydı. ‘Yağmur’ başlıklı Nat’ı-Şerif’i ile Türkiye şampiyonu olduğu şiirlerinin yanısıra satranççılığı ile de o kıraathanelerde tanıdım Nurullah Genç’i. Ali Karaavcı, Ali Kurt, Sencer Güllülü, Abdurrahim Fırat, Akın Yayık, Kemalettin Yentimur, Sezai Çankaya, Amir Batur, Fatih Karcıoğlu, Cahit Başaran gibi usta satranççılarla sayısız oyununu seyrettiğim Prof.Dr.Nurullah Genç’i DSİ’nin lokalinde bu defa bilardonun başında görünce çok da şaşırmadım. Oysa ilk defa bir bilardo masasında görüyordum kendisini. Satranç ile bilardo aslında birbirine benzer yönleri olan oyunlar. Disiplin, zeka, sabır, istikrar, istikamet, duruş ve konsantrasyon, iki oyunun da olmazsa olmazları.
***
O açıdan baktığımda ünlü şair ve ekonomistin, hiç de sırıtmıyordu elindeki ıskata! Kendisinden epeydir uzak kaldığım için olsa gerek Nurullah hocayı bilardonun başında gördüğümde hemen o bağı kurdum. SPK ve Merkez Bankası üyeliğinin dışında sadece şiir birinciliğinin olmadığını, aynı zamanda bilardoda da usta olduğunu anlamam, öğrenmem de fazla uzun sürmedi. Kolay kolay onu kimse satrançta yenemiyordu, sakın ola bilardoda heveslenmeyin. Kesinlikle mahcup olursunuz, son kararım bu benim. Zira onun onca kitabının yanısıra bilardo kitabı bile var. Bilardonun kitabını yazmış bir oyuncu var karşınızda. O kadar yani. 112 sayfadan oluşan Bilardo Telmihleri adlı kitabının da olduğunu öğrenince Nurullah Genç hocamın bir özelliğini de anlamış oldum..
‘’Artık soran müşteriye meyve fiyatını söylemeye utanıyorum’’ diyor.
İskender Aktepe kepenk indiriyor!
Erzurum Seyyar Gıda, Giyim, Züccaciye ve Pazarcılar Odası Başkanı İskender Aktepe, yarım asrı bulan esnaflığı bırakma kararı aldı. Artık yaşının da esnaflık yapmaya müsait olmayacak derecede ilerlediğini söyleyen Aktepe, en çok da yaşanan ekonomik sıkıntılar sebebiyle işi bırakıp köşesine çekileceğini söylüyor. ‘’Özellikle benim işkolum olan manavlık yapılacak gibi değil. Böyle bir fiyat politikası görmemiştim hiç. İnanın soran müşteriye bazı meyvelerin kilo fiyatını söylemeye utanıyorum. Daha fazla dayanamıyorum. Bir şekilde bugün-yarın işi bırakıyor, kepenk indiriyorum. Çekilecek gibi değil ve bırakıyor, kim yapıyorsa yapsın diyorum’’ diye konuşan İskender Aktepe, 350’ye yakın esnafın başkanlığını yaptığı odayı da bırakacağını sözlerine ekledi.
Beyaz önlüklü siyah eczacı!
Bugünlerde ülkemizi Suriyeli, Afganlı sığınmacılar gündemi meşgul ededursun, Erzurum’da bir Gana’lıdan çok memnunuz. Emine Bayramoğlu’na ait MNG Alışveriş Merkezindeki Bayramoğlu Eczanesinde staj gören siyahi öğrenci Abdulkayum İddrusu, sadece eczane çalışanlarının değil, müşterilerin de sempatisini kazanıyor. Atatürk Üniversitesi Eczacılık Fakültesi 4.sınıf öğrencisi Abdulkayum İddrusu, çalışkanlığı ve güleryüzü ile herkesin gönlünü kazanmışa benziyor. Staj yaptığı eczanede bir an olsun boş durmayan ve oradan oraya koşuşturan Kayum, hem Türkçe öğreniyor hem de yakınlarına İngilizce öğreterek bir başka vazifeyi de yapıyor. Ganalı bu siyahi öğrenci, Erzurum’dan ve çalışma arkadaşlarından çok memnun olduğunu belirtirken, fırsat bulması halinde mezun olduktan sonra da burada eczacılık yapmak istediğini söylüyor.
‘Atıl kurt’ yok, ‘katıl kurt’ var!
Erzurum 1.Organize Sanayi Bölgesi, yıllardan beri yakasına kene gibi yapışmış bir algıdan sonunda kurtuluyor. Genelde sanayi tesisinden çok depo olarak kullanıldığı ile ünlenen 1.Organize Sanayi Bölgesinde artık her bina üretim yapan tesise dönüşüyor, o kötü algıdan kurtuluşun yolları aranıyor. Son zamanlarda gerçekten depo olarak kullanılan ya da atıl halde tutulan işletmeler, yerlerini yeni üretim tesislerine bırakıyor. Bu konuda özellikle Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Murat Urkuç ile Bölge Müdürü İhsan Ateş’in gayretleri haddinden fazla. Yatırımcılar ile bizzat görüşen Organize’nin patronları, özellikle pandemi döneminde 5 atıl tesisin üretim maksatlı istihdam ve sanayiye katıldığını belirttiler. Bölge Müdürü İhsan Ateş, ‘’ O algıdan yavaş yavaş kurtuluyoruz. Hemen hemen atıl yer kalmadı. Artık Organize Bölgesi depo diyenler olduğu zaman çok ciddi alınıyoruz’’ diye konuştu.
Cafer Burucu İl Halk Kütüphanesi!
Bir de Yaşar Bayar hocamın evinde görmüştüm onca kitabı. Kitaplık değil adeta kütüphane. Eğer işinsanı Burak Gıda’nın sahibi Cafer Burucu’nun 1.Organize Sanayi Bölgesi’ndeki ofisi böyleyse ya evi nasıl olmalı? Kitap okumalara doyamayan ben çok imrendim, adeta gıpta ettim. Hertürlü kitabın yeraldığı kütüphaneyi andıran bu ofis, özellikle kitapkurdu olan herkesin her türlü övgüsünü yerden göğe kadar hakediyordur. Onun okuduğu ve yanında bir torunu gibi koruyup kolladığı kitaplardan sanmam ki çoğu ilin, ilçenin halk kütüphanelerinde olsun. 13 yaşından beri kitap okumaya meraklı olduğunu söyleyen Cafer Burucu’yu, bu güzel alışkanlığından ötürü kutluyor, daha sağlıklı günlerde bol okumalar diliyorum. O yüzden de ben onun ofisine Cafer Burucu İl Halk Kütüphanesi adını veriyorum.
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : İnsanlar ikiye ayrılır. Vaktini beşe ayıranlar, vaktini boşa ayıranlar! (Necip Fazıl Kısakürek)
DUVARIN DİLİ : Nasıl bir yaraysan bırak iyileşmeyi, kabuk bile tutmuyorsun!
