Büyükşehir Belediye Erzurumspor, sadece bir sezon ayrı kaldığı Süper Lig’e, Ümraniyespor galibiyetinin ardından yeniden “merhaba” dedi…
İnanmak önemliydi elbette…
Umutlu olmak da…
Sezon içerisinde kimi zaman iniş ve çıkışlar yaşanmış olunsa da, o umut hiçbir zaman eksilmedi:
Erzurumspor Süper Lig’e mutlaka yükselecekti…
Nitekim 34 haftalık zorlu bir periyodun sonunda Erzurumspor nihai hedefine ulaştı ve geçtiğimiz yıl çeşitli ayak oyunlarıyla kopartıldığı Süper Lig yarışına yeniden dahil olmuş oldu…
Şimdi!
Bu süreçte takımın rolü elbette büyük; forma giysin ya da giymesin Erzurumsporlu tüm futbolcular bu zaferin kesinlikle bir parçası oldu…
Sonra Şifo Mehmet’le yeniden can bulan teknik heyet…
Denilebilir ki; Erzurum’da son 7 maçlık dilime bambaşka bir renk ve tat kattı adeta…
Hal böyle iken; hepsine ayrı ayrı şükran borçlu olduğumuzu peşinen ifade etmiş olalım…
Gelelim asıl meseleye…
B.B. Erzurumspor’un, bu şehir için bir marka ve sürekli de yükselen bir değer haline gelmesinde kuşkusuz en büyük pay, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’indir…
Kim ne derse desin!
Başkan Sekmen, yaşadığımız bu sürecin ve şampiyonluk coşkusunun tek ama tek mimarıdır…
Düşünün ki; 6 yıla tam 4 şampiyonluk kupası sığdıran bu takım, girdiği her zorlu virajda ve karşılaştığı her engelde, yanıbaşında kesinlikle Mehmet Sekmen’i bulmuştur…
Paraysa para…
Hocaysa hoca…
Topçuysa topçu…
Ne gerekiyorsa elinden gelenin fazlasını yapmış ve geçmişteki belediye başkanları gibi, bu şehrin futbol takımına sırtını zinhar dönmemiştir…
Değil elini, taşın altına gövdesini koymuştur ki; bunu da bir gün olsun kendi kişisel şovuna dönüştürmemiştir…
Hatırlayın lütfen!
Bu şehir, birkaç deste parayı masanın üzerine dizerek objektiflere poz veren belediye başkanlarını da gördü, Erzurum’un ismini taşıyan bir futbol kulübünü, kendi ihtiraslarına kurban eden belediye başkanlarını da gördü…
Peki, ya Mehmet Sekmen?
Ne yaptıysa Erzurum için yaptı…
Ne yaptıysa Erzurumspor için yaptı…
Ne yaptıysa gönlünü mavi beyazlı renklere kaptırmış olan taraftarlar için yaptı…
Üstelik, bir güne bir gün çıkıp da, omzuna yüklendiği bu sorumluluktan hiç şikayet etmedi…
“Hep destek” dedi…
“Tam destek” dedi…
Ve geldiğimiz noktada Mehmet Sekmen, adını Erzurum tarihine yazdıran belediye başkanı oldu…
Biliyoruz…
Burada ne yazarsak yazalım; Başkan Sekmen’in emeklerini anlatmaya kifayet etmeyecek kelimeler… Bu yüzden sadece yüreğimizden kopup gelen bir niyazla mukabele edelim kendisine:
“Allah seni var etsin Sekmen Başkan!”
*
Unutmadan!
“Erzurumspor” denilince akıllara gelen bir isim daha var ki; onun emekleri de öyle yenilir yutulur cinsten değil…
Evet, Hüseyin Üneş…
Tabi, takdir edersiniz ki; iki arslan parçasını bir yazıya sığdırmak öyle kolay bir iş değil… Bu yüzden Hüseyin Üneş’in Erzurum ve Erzurumspor için taşıdığı anlamı, önemi ve bu camia için aslında neyi ifade ettiğini kısmetse inşallah yarın kaleme alacağız…
Şimdilik esenkalın…