Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--
Son Dakika Haberler

KORKUNUN SALGINDAN KORUNMAYA FAYDASI VAR1908 defa okundu

, kategorisinde, 16 Kas 2020 - 10:37 tarihinde yayınlandı
KORKUNUN SALGINDAN KORUNMAYA FAYDASI VAR
Bir hekim arkadaşım, kronik rahatsızlıkları bulunan yaşlı hastasına salgınla ilgili tedbirleri  hatırlatıp, sıkı öğütler vermiş. Dikkatle dinleyen amcamızın şakayla karışık cevabı şöyle:
– Doktorum, söylediklerin doğru doğru olmasına da korkunun ecele ne faydası var?
– Evet, korkunun ecele faydası yok, ama salgından korunmaya faydası var! Hem korkutmak için değil, önlemin önemini vurgulamak için söylediklerim, amcacığım.
Aklıselim büyüğümüz, önerilen tedbirlere daha çok riayet edeceğine söz vererek ayrılmış doktor beyin yanından.
Evet, kuru yiğitliğe, faydasız meydan okumalara gerek yok. Çekinmek lazım gelmez mi her şehri, mahalleyi, sokağı, işyerini, evi görünmez ordularıyla istila eden covid illetinden.
“En iyi savunma taarruzdur” diyemiyoruz şimdilik bu musibet karşısında.  Bize kesin zafer kazandıracak etkili silahlara henüz sahip değiliz çünkü. Hele aşı bulunsun, tedavi edici serumlar, ilaçlar geliştirilsin; insanlık o zaman kesin galip çıkacak bu savaştan Yüce Allah’ın lütfu ile.
Çok da uzak olmayan o zamana kadar elimizdeki etkili savunma yöntemlerini ciddiyetle uygulamakla  mükellefiz. Bu, seferberlik gerektiren  büyük bir savaş. Savunma sistemlerimiz sınırlı, ama çok da etkili: Maske, harika bir kalkan, mesafe bulaşı önlemenin en etkili yolu,  ‘imandandır’ diye buyurulan temizlik her enfeksiyonun  baş düşmanı.
Çok şükür devletimiz güçlü, sağlık sistemimiz birçok gelişmiş ülkeden daha mükemmel. Hele aylardır gün yüzü görmeyen, evinin yolunu unutan sağlık personelimize birlerce maşallah! Fedakârlık ve üstün becerileriyle tıp tarihine geçecek başarılara imza attılar, atmaya devam ediyorlar. Allah hepsinden razı olsun.
Sayın Cumhurbaşkanımız, daha salgının ilk günlerinde kamuda esnek çalışmaya imkân tanıyan genelgeler yayımladı. Yerel hıfzıssıhha kurulları bu doğrultuda önlem paketleri hazırladı. Kamu yönetiminde bu hususta yaptırımlara yansıyan bir bilinç, tecrübe oluştu.
Erzurum, tedbirleri en sıkı şekilde uygulayan illerin başında geliyor. Sayın Vali ve Büyükşehir Belediye Başkanının önderliğinde yerel yöneticiler fedakârca mesai harcıyorlar, bir seferberlik bilinciyle gecelerini gündüzlerine katıyorlar. Sağ olsunlar, var olsunlar. Bu sayede  Erzurum’daki vaka sayısında ciddi düşüşler tesadüf değildi, bu bilinçli çabaların doğal sonucuydu.
Geçenlerde Erzurum’dan bir dostumla konuştum. Vakalarda tekrar bir kıpırdanma yaşanmış. Kışa giriyoruz, vaka ve ölüm sayıları önlem kararlılığında gevşeme olursa tekrar zirve yapabilir. Aman ha dikkat, bu kadar emeği zayi etmeyelim. Genelgelerle sağlanan kolaylıkları ve kararları uygulama noktasında daire müdürleri de dirayetli davranmak zorunda.Esnek mesainin tüm kurumlarda ciddiyetle tatbik edilip edilmdiği, valilik genelgelerinin uygulanıp uygulanmadığı herhâlde sıkı bir şekilde denetleniyordur.
Yerel gazetelere bakıyorum, toplu taşıma araçlarında iğne atsan yere düşmez. Kul hakkına riayeti temel hayat felsefesi haline getiren  Dadaşların memleketine böyle manzaralar yakışmıyor hiç. İstisnadır bunlar diye avutuyorum  kendimi, sonra da düşman bazen bir tek nöbet yerinden sızıp cepheyi çökertir diye endişe duyuyorum.
Maskeye, mesafeye dikkat etmeyerek bir dosta hastalık bulaştırmakla, hançeri onun kalbine saplamanın, kurşunu beynine sıkmanın hiçbir farkı yok ki. Epey zaman önce,  ihmal ve sorumsuzla insanlara virüs bulaştırmanın taksirle adam öldürmek suçu olduğunu dile getirmiştim bu köşede. Sonradan bunun taksirle değil, taammüden, tasarlayarak cinayet olduğu kanaatine vardım. Virüs transfer merkezi gibi etrafına ölüm saçmak yakışır mı hiç Dadaş’a…
Evet, inanmış iman getirmişiz, hüküm Allah’ın ve her nefis ölümü tadacak. Vakti Yüce Mevlâmız tayin edecek. Kul ise tedbirle mükellef.
Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ