Pandemi sonrasında önem kazanan sektörlerden biri de turizm sektörüdür. Türk ekonomisine önemli katkısı bulunan, lokomotifi görevini veren turizm sektörünün olmazsa olmazlarından biri de otelciliktir. Otelcilik denince günümüzde artık hijyen ve steril ortam öne çıkıyor. Herkes artık kendini yenilemeye başladığı gibi daha çok temizliğe ve hijyene önem veriyor. Bu da müşteri sayısının daha da artması için konaklama yerlerinin daha temiz ortama ve şartlara kavuşmasını sağlıyor.
En çok dikkate çeken de butik otelcilik. 18 yıldır İstanbul’da avukatlık yapan Erzurumlu Erdinç Okanlı, Beyoğlu’ndaki mülkiyeti kendisine ait 6 katlı binayı apart otele çevirdi. İstanbul’daki semtlerin adlarının verildiği ve her bir odası özel olarak hazırlandı, misafirlerini bekliyor. O’pera Suit Butik Otel adının verildiği otel tamamen ev konseptinde. Son 1 yılda büyük bir titizlikle hazırlanan otelin bazı odalarını gezdim, inanılmaz büyüleyici konforda ve güzellikte. Bina 1894 yılında yapılmış, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararınca koruma altında tarihi bir bina. Hedef kitleleri elbette Erzurumlular değil! Ama özellikle İstanbul’a gidip de otel aramaya kalkan hemşehrilerime sesleniyorum. Kalacağınız bu otel değilse hangi otel olacak? Bence kalın burada. Bu benim son kararımdır.
Kıtlaması cebinde!
‘Alışkanlıklar inatçıdır. Onu kapıdan kovsanız da pencereden girer’ derler. Galiba İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin efsane İSTON ve İSFAD’ın eski genel müdürü hemşehrimiz Ahmet Ağırman’ın bir alışkanlığı da tam onu anlatıyor. Bugünlerde emekliliğin tadını çıkaran ve ilk defa dede olma mutluluğunu yaşayan Ahmet Ağırman, her Erzurumlu gibi o da çay tiryakisi. Ama o, aynı zamanda da eski alışkanlığından dolayı o çayı ancak kıtlama şeker ile içiyor. Onca yıldır tanırım. İlk tanıdığımda da Refah Partisi’nin Erzurum İl Genel Meclis üyesiydi. Eyüp Sultan’da ki işyerine gittiğimde yanında kıtlama şekeri ile görünce şaşırmadım desem yalan olur. Kıtlama şekerin Erzurumlular ile ne kadar ilgili olduğunu bilirdim ama böyle bir olaya, yanında taşınmasına ilk defa şahit oluyordum. Tecrübeli inşaat mühendisi bürokrat,‘’Ben yıllardır böyleyim. Kıtlama şekerimi hep yanımda taşırdım. Hatta rahmetli İbrahim Erkal de bilirdi bu yönümü. Birlikteyken çay içerken, ‘hele ağabey kıtlama şekerini çıkar da bir çay içelim’ derdi. Nur içinde yatsın. O da benim gibi çay içerdi ama kıtlama şeker ile severdi’’ diye konuştu.
Fırat Aydınus ile Gavurboğan yarenliği!
Levent’te ki kendisine ait REEM Nöropsikiyatri kliniğinde buluşmaya gitmek üzereyken, ‘’Biraz acele et. Fırat Aydınus burada. Yakala ki sohbet etme imkanın olsun’’ dedi Dr.Mehmet Yavuz ağabey. Türkiye’nin önde gelen ve özellikle de derbi maçlarını yönetmesi ile ünlü Fırat Aydınus ile biraradaydım biranda. İşlk defa tanışıyor ve sohbet ediyor olacaktım. Türkiye Gazetesi’nde hakem köşesi işe daha çok tanınan spor yazarı Ömer Faruk Ünal ile geldiği doktorumun kliniğinin bahçesinde uzun uzun sohbet etme imkanım oldu Fırat Aydınus ile. Genç sayılmasına rağmen yılların yorgunluğunu gözlemledim ilk bakışta Aydınus’ta. Önümüzdeki yıl hakemlik mesleğine veda etmeyi, yorumcu hakemliği hedefine koyduğunu öğrendim. Hakemliği bu kadar erkenden bırakacak olmasına üzülürüm. Benim beğendiğim hakemlerdendi. Onu kendisine de söyledim. Tabi Fırat Aydınus ile futbol dünyasını enine boyuna konuştuk ama içinde daha çok Erzurum geçen sohbetimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bir süre önce ayrıldığı eşinin Erzurumlu olduğunu öğrendim ki buna çok çok şaşırdım. Bilmiyordum, ilk defa öğreniyordum. Meğer o meşhur Fırat Aydınus bizim eniştemizmiş! Gavurboğan’ın ismi birkaç kez söylenince eski yengenin Gavurboğanlı bir kızımız olduğunu da anlamış oluyordum. Kendisine artık Gavurboğan diye bir semtimizin olmadığını, o ismin silindiğini söylediğimde de ‘’Niye, ne güzel isimdi oysa’’ derken şaşırdığını söylemeden de geçemeyeceğim. Ömer Faruk bana ‘’Gavurboğan nereden geliyor’’ diye sorunca ben değil, Fırat Aydınus cevap verdi. Öyle güzel ifade etti ki, ben sadece dinlemekle ve onu teyit etmekle yetindim. O kadar ilgiliydi yani. Burada Gavurboğan’ın ne kadar meşhur bir semt olduğunu da öğrenmiş oluyordum ama tarih olması karşısında da içimin cız ettiğini farkettim.
***
Fırat Aydınus’un Erzurum’da hiç maç yönetmediğini öğrendiğimde de ne yalan söyleyeyim ben şaşırdım. ‘’Ben hiç Kazım Karabekir maçında maç yönetmedim. Öyle bir şey hiç olmadı’’ dedi. Hiç mi Erzurum maçı yönetmemiş diye meraklandığımı görünce Fırat Aydınus, ‘’Erzurum’un en son iki yıl önce bir maçını yönettim ama Kazım Karabekir’de değil’’ dedi. Ömer Faruk Ünal, o maçın Hamza Hamzaoğlu yönetimindeki Erzurum’un süper ligden düştüğü son maç olan ve 2-0 deplasmanda kazandığı Kayseri
maçı olduğu bilgisini verdi hemen. Unutmuşum ben, Ömer Faruk deyince hatırladım. Mavi beyazlılar 2-0’lık galibiyet almalarına rağmen ligden düşmekten kurtulamamıştı. Bu arada baktım Fırat Aydınus yönettiği maçların genelini hatırlıyor ama skorlarından bi haber! Sebebini sorduğumda ‘’Ben zaten takıma, skorlarına bakmam, verilen maçı yönetmeye bakarım’’ diyordu. Süper lig finalinde VAR uygulamasının ilk Erzurum’dan başladığını, o zaman VAR hakemi olarak RİVA’da görev yaptığını da öğrendiğim Fırat Aydınus ile Erzurum ağırlıklı sohbet inanılmaz lezzetliydi. Bana o güzel sohbeti imkanını sağlayan başta Mehmet Yavuz ağabey olmak üzere Ömer Faruk Ünal’a ve tabii ki Fırat Aydınus’a bin teşekkür!
Sakatlanmış da hakem olmuş!
Aytaç Bayarslan’ı uzun süre Erzurum’da Futbol Federasyonu temsilcisi olarak tanıdım. Eski futbolculardan olduğunu bilirdim ama yaş gereği olsa gerek, hiç oynamışlığını görmemiştim. Bir süre önce o da bir çokları gibi evini yükleyip İstanbul’un yolunu tutmuştu. Futbol meraklılarının yakından tanıdığı isimlerden olan üst klasman hakemi Volkan Bayarslan’ın babasıdır. Fırat Aydınus ile yaptığım sohbet esnasında hakem oğul Volkan Bayarslan’ın da eski bir futbolcu olduğunu, geçirdiği ciddi sakatlık sebebiyle aktif futbol hayatına son verip hakemliğe geçmiş. Geçmişte Erzurumspor genç takımı ile Ağrıspor’da oynadığını öğrendiğim 1978 Erzurum doğumlu hakem, tam da Sakaryaspor’a transfer edilirken sakatlanmış ve yeşil sahalara futbolcu olarak veda etmiş, bu defa hakem olarak dönmeyi planlamış. O sezon güçlü bir kadro kuran ve Volkan’ı da bünyelerine katmak isteyen Sakaryaspor, o transferi sürpriz sakatlık sebebiyle gerçekleştirememiş ama futbol dünyasına çok önemli bir hakem kazandırmaya vesile olmuş.
Kahve ile sanatın buluştuğu mekan!
Erzurumlular İstanbul’da sanatta da var. İnşaat Mühendisi Abdussamet Kağnı, Üsküdar’da açtığı kahvehanede kahve severlere sanatı da tanıştırmanın uğraşı içinde. Mekanını sanat faaliyetlerine de açan Kağnı, burada farklı sergilerin yanısıra gramofon ve tambur resitallerinin de verilmesi için kolları sıvadı. Özel olarak dizayn edilen mekan, daha şimdiden sanatseverlerin ilgisini çekmeye başladı. Kendisi de tambur sanatçısı olan Abdussamet Kağnı’nın sanat danışmanı da yine hemşehrimiz olan Erzurumlu ünlü hat sanatçısı Muhammet Mağ. Haftanın hergünü için proğramlar tertiplenecek kahve salonunda kurslar düzenleneceği gibi resim sergileri de açılabilecek. Böyle sanat ile içiçe Erzurumluları görmek gurur veriyor insana..
Tek olmanın cazibesi!
İçinde manzara ve şarkıların da olduğu farklı paylaşımları ile dikkat çeken AK Parti İl Başkanı Mehmet Emin Öz’ün yine bu sıra dışı paylaşımını çok tuttum. Öz, Partisinin öteden beri tek başına iktidar oluşuna atıfta bulunduğu bir manzara fotoğrafı ile yine dikkat çekmesini bildi. ‘’Tek olmanın cazibesi’’ başlığı ile paylaşımda bulunan Öz’ün bu zekice, ironik paylaşımının altına hiç tereddüt etmeden beğenimi yaptım!
—
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : İnsanoğlunun en büyük hatalarından biri de doğru zamanı yanlış insanlarla doldurmaktır. (Charles Bukowski)
DUVARIN DİLİ : Hatayı kendinizde aramayın. Hatay Akdeniz bölgesindedir!
