Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--
Son Dakika Haberler

Böyle görüntüleri sevmirim!510 defa okundu

, kategorisinde, 01 Nis 2020 - 10:23 tarihinde yayınlandı
Böyle görüntüleri sevmirim!

Koronavirüs illeti sebebiyle sokağa çıkmaları da yasaklanan 65 yaş üzeri vatandaşların ihtiyaçlarının karşılanması kararı son derece insani ve doğru bir karar. Belediye ve kaymakamlıklar tarafından yürütülen ve zaman zaman polis, zabıta ve jandarma tarafından gerçekleşen kapıya teslim yardımlara elbette ki bir itirazımız olamaz. Ancak, son zamanlarda televizyon ekranlarına, sosyal medya ve gazetelere yansıyan bazı görüntü ve fotoğraflar var ki bana son derece soğuk geliyor. Resmi görevli bir polisin elinde 1 kilo pırasa,2 kilo soğan ve 3 ekmek ile kapıda görünmesi hoş oğlu hoş değil. Bu tür işlerde Kızılay ne güne duruyor diyeceğim ama belli ki Kızılay’ın da başka işleri var. Bunun yanında kaymakam ve belediye başkanlarının da ellerinde gıda paketleriyle gördüğüm görüntülerini de doğru bulmadığımı belirtir, üzüntülerimi bildiririm.  Tortum Kaymakamı sevgili Şaban Arda Yazıcı ve Belediye Başkanı Muammer Yiğider’in Şekil A’da görüldüğü gibi! Böylesi görüntüler bir çopğunun hoşuna gider ama –en azından- beni mutlu etmiyor, ben sevmirim, sevemirim!

İyi ki de vaka sayısı il il verilmiyor!

Doğruya doğru!

İlk başlardan itibaren her ilin korona vaka sayısı açıklansın isterdim. Özellikle televizyon ekranlarında bu ve buna benzer talepler yansıdığında sevinir, nedense bir an önce gerçekleşsin isterdim. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın hemen hemen her gün genel tabloyu açıklamasına rağmen tatmin olmaz, illerin durumunu da aktarmasını ister ve beklerdim. Olmuyordu bir türlü. Ancak, dünya düzenini de kökünden değiştireceği de öne sürülen bu koronavirüs gerçeği bir şeyi de ortaya koydu ki yanlış bir düşünce o. Evet, evet. Korona vaka sayılarının illere göre açıklanması zaten büyümeye yüz tutan panik ortamını daha da artırır ve belki de sonu gelmeyecek kötü gelişmelere yolaçardı. Bugüne kadar gerçekten süreci iyi yönettiğine inandığımız Sağlık Bakanı ve de Bilim Kurulu da doğrusunu yapıyormuş. Vaka sayısının illere göre açıklanması halinde yaşanacakları düşünmek bile istemiyorum. O yüzden bu konuda ben gibi düşüncede olanlar bir an önce vazgeçsinler bu düşüncelerinden. Doğru olan neyse o yapılıyormuş, nokta. Bu benim son kararımdır.

 Uzaktan sabah sporu!

Uzaktan Eğitimden sonra bu da Uzaktan Spor! Erzurum’da bazı anlaşmalı özel kreş ve anaokulu çocuklarına jimnastik ve bale dersi veren Rus antrenör Ekaterina Mumcu da uzaktan spor eğitimi başlattı. Eşinin işi sebebiyle 5 yıldır Erzurum’da bulunan Rus jimnastik hocası Ekaterina Mumcu, koronavirüs sebebiyle kapalı olan kreş ve anaokulu öğrencilerinin spor eğitiminin yarı kalmasına gönlü razı olmadı. Mumcu, video aracılığıyla her sabah evlerinde bulunan miniklere çeşitli hareketlerle sabah sporu yaptırıyor, gelişimlerine katkı sağlıyor. Kızı da milli sürat patenci olan Ekaterina Mumcu, çocukların sabah sporunu büyük bir zevk ve neşe ile yapıyor olmalarından duyduğu mutluluğu dile getiriyor.

Fakir babasıydı!

Can Yücel usta ne de güzel demiş.  Birini ne kadar çok seversek hayat onu bizden onu o kadar çabuk alıyor. Gök kubbede hoş bir sada bırakan Fuat Şen ağabeyden sonra Mehmet Yaşar Atnur ağabey de göçtü bu dünyadan. ‘’Yaşar Baba’’ lakabıyla anılırdı Yaşar ağabey. Boşuna almamıştı o lakabı. Fakir, kimsesiz Üniversite öğrencilerine babalık ettiğini tanıyanlar çok çok iyi bilir. Ders notlarından tutun da fakir öğrencilerinin kitapları da Yaşar babanın deyimiyle her daim şirkettendi! Sırf mahcup olmasınlar, ezilip, üzülmesinler diye de çoğu öğrenciyi zaman zaman işyerinde çalıştırdığını da bilirim. Fırfırik’i çıkarttığımız ikibinli yılların başlarında Vakıf İşhanındaki sahibi olduğu Doğuş Kitabevinin yanında komşuluk ettik. 3 yıla yakın yanyana işyerlerinde çalıştık, bir gün olsun kırıldığım olmamıştı. Sürekli limonlu çayı hazırdı. İster müşterisi olsun, ister tanıdığı. Kitabevinden içeri giren kim olsaydı cam kenarında o çayı içirmeden göndermezdi. Sattığı her kitabı okumuşluğu vardı ki adeta satın alanlara erinmez, özetini anlatırdı. Onu ne zaman görsem ‘’İki kişi geldiler, ikisi de kel’diler’’ dizeleri aklıma gelir ve her gördüğümde de bunu dillendirirdim. Dönemim TRT prodüktörleri İsmail Bingöl ile Merdan Güven, işyerine onu ziyaretine gelir, kapalı olunca not yazar, kapının üstüne yapıştırır. İsim falan yok. Her ikisi de kel olduğu için Yaşar ağabeyi kimin olduğunu anlar diye böyle bir not yazarlar. Sonra bu dizeler, ünlü şair Nurullah Genç tarafından şiir olur, yayınlanır. Her neyse. Sakin, kendine has özellikleri olan bir Erzurum beyefendisiydi. Zaman zaman ziyaretine gider, sohbet ederdim. Ağırlaşan ekonomik şartlara rağmen pes edip dükkanını kapatmadı ama yaşadığı amansız hastalıkla daha fazla başedemedi, maalesef yenik düştü. Nur içinde yatsın, Allah rahmet eylesin.

Lanetolası Korona!

 Yaz gelmiş neyime kan damlar yüreğime!

 Bir kışı daha geride bırakırken belki de ilk defa sessiz bir şekilde yazı karşılıyoruz. Tıpkı türküdeki gibi. Bayram gelmiş neyime/ kan damlar yüreğime. Kış şartlarından uzaklaşan her Erzurumlu gibi ben de farkedemedim yaz ayına giriş yaptığımızı. Oysa ne de çok isterdik sevindirik olmayı. Artık kar yerine yağmurun yağmasına bile doğru dürüst sevinemedik. Leylekler görülmüş havada, Öztürk Akkök demese farkında bile değiliz. Onu bırak, dün Nihat Kılıçoğulları paylaşmış facebook hesabından. Kardelen çiçekleri açmış, resmen yaz gelmiş Erzurum’a. O kardelen çiçeği ki baharın müjdecisi. Oysa daha bir ay öncesine kadar sabırla beklerdik o kardelen çiçeklerinin açmasını, leyleklerin gelmesini, kar yerine artık yağmurun yağmasını.. Ahh korona, ah! Yaz gelmiş neyime, kan damlar yüreğime.

Su uyur, virüs uyumaz!

 Sizi bilmem ama en az koronoavirüs kadar can sıkıntısı bir mevzuydu diye paylaşmıştım geçen hafta. Erzurum Arkeoloji Müzesi’nin yerinin gözünde çoğu müteahhidin olduğunu söylemiş, özellikle Vali Okay Memiş’ten burasının konut alanı ilan edilmemesi için girişimde bulunmasını istemiştim. Müteahhitlerin dört gözle o binanın boşaltılıp, yerine bina kondurmanın hayaliyle yanıp tutuştuğuna işaret etmiştim. ‘’Bu binayı da o virüsten koruyun’’ başlığıyla verdiğimiz haber konusunda İl Kültür ve Turizm Müdürü Cemal Almaz’dan görüş aldık. O’nun da bizimle aynı düşüncede olduğunu öğrendikçe derin bir ‘ohh’ çektik. O da bir şekilde bu binanın korunması gerektiğini, alanının kesinlikle beton yığınına çevrilmesi gerektiğini belirtti. Korona belası ile yoğun saatler yaşayan Vali Okay Memiş de konuya vakıf oldu ve onun da binanın korunmasından yana tavır içinde olduğunu öğrendim, bu son derece sevindirici bir gelişme.

Bu arada, biz bu haberi yayınladıktan sonra PUSULA Gazetesi’nin internet sitesinde yeralan bir yorum, konu ile ilgili çoğu kişinin de duyarlı olduğunu gözlemledik ve bu elbette ki hoşumuza gitti. Hilmi Gezgin adlı okuyucu, yayınımız üzerine kısa ama öz bir açıklama yaptı, adeta kapak oldu: Müze binası ve bahçesi hakkında çok haklısınız. Bence bu konuyu gündemde tutmanızda fayda var. Su uyur, virüs uyumaz..

 TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Hayat bazen, otobüsün sol camından etrafı izlerken, sağ camından kaçırdıklarından ibarettir!

DUVARIN DİLİ: Milletçe elele verilecekse ben senin elini tutarım, söyliyim.

 

Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ