Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--
Son Dakika Haberler

Filistin için yıllardır süregelen zulüm, işkence ve katliamlardan sonra gelen bir ateşkes dönemi.26 defa okundu

, , kategorisinde,16 Oca 2025 - 20:53 tarihinde yayınlandı
Filistin için yıllardır süregelen zulüm, işkence ve katliamlardan sonra gelen bir ateşkes dönemi.

 

Filistin için barış zamanı…

Yıllardır süregelen zulüm, işkence ve katliamlardan sonra gelen bir ateşkes dönemi. Ancak bu ne kadar sürecek? Silah sesleri yankılanmadan geçecek süre ne kadar?

Hangi mazlumun ahı bir kez daha alınacak? Bu sorulara cevap vermek ne yazık ki çok kolay. Çünkü her an bu süreç yeniden başlayabilir. Viraneye dönmüş şehirler demek yetersiz kalır; burada viraneye dönmüş bedenlerden, ruhlardan bahsediyoruz.

Şimdi yaraları sarma vakti. Ancak bu yaraları kim saracak? Yaralar sarılsın elbette, ama yarası sarılamayanlar, kabuk bağlayan yaralarıyla yaşamaya çalışanlar, yaralarını saracak birini bulamayanlar ne olacak?

Daha net ifade edelim: Kim kimin yarasını saracak? Filistin coğrafyasının her ferdi yaralı. Evladını kaybeden bir annenin yarasını kim dindirebilir? Evini, vatanını, geleceğini yitirmiş bir gencin umudunu kim yeşertebilir?

Ya Rab, sen bu yürekleri yaralı kullarının hakkını bu dünyada bırakma.

Filistin, bu ümmetin en hüzünlü yanı, kanayan yarasıdır. Bugün ateşkes oldu diye hesapların kapandığını zannetmek büyük bir gaflet olur. Oyun bitmedi, sadece ara verildi. Gün gelecek, o oyun yeniden sahneye konacak, yine masum canlar yanacak, yine anneler evlatsız kalacak.

İşte asıl sorulması ve üzerinde düşünülmesi gereken bu: Ümmet-i Muhammed olarak biz ne yapmalıyız? Hangi adımları atmalıyız? Artık ayağa kalkma zamanı gelmedi mi?

Eğer hâlâ uyumaya devam edersek, zulüm her daim birilerinin eliyle yol almaya devam edecek.

Bu meseleye bakarken sadece sonuçlarla uğraşmak yerine, sebeplere odaklanmak zorundayız. Çünkü bataklık kurutulmadan sinekle uğraşmak nafiledir. Filistin’de yaşananlar sadece bir coğrafyanın değil, tüm İslam âleminin onur mücadelesidir.

Bu mücadeleyi kazanmak için artık harekete geçmek şarttır. Biz Müslümanlar, siyasi, ekonomik, kültürel, dini, hukuki, ilmi ve askeri her alanda kendimiz olmalı, gücümüzü toparlamalıyız. Yoksa mücadele etmemizin imkânı kalmayacaktır.

Bugün İslam coğrafyasında öncü olacak, diğer Müslümanlara yol gösterecek bir ülke gereklidir. Bu rolü üstlenebilecek en güçlü aday, hiç şüphesiz Türkiye’dir.

Tarihi geçmişi, jeopolitik konumu, güçlü liderliği ve mazlum coğrafyalara verdiği destekle Türkiye, ümmetin umudu olmuştur. Türkiye, yalnızca siyasi ve askeri alanda değil; ekonomik, kültürel ve insani yardım konularında da mazlumların yanında olmayı sürdürüyor.

Filistin için yaptığı yardımlar, diplomatik girişimler ve dirayetli duruşu, onun bu rol için ne denli önemli olduğunu gösteriyor. Türkiye, modern bir devlet olmanın yanında, İslam dünyasının ortak vicdanı ve sesi olma görevini de üstlenmiştir.

Şimdi yaraları sarmakla birlikte, kalıcı çözümler üretme zamanıdır. Ümmetin parçalanmışlığını birleştirmek, ortak hedefler doğrultusunda dayanışma göstermek gereklidir. Eğitimden ekonomiye, sanattan medyaya kadar her alanda bağımsızlık ve güçlenme hedeflenmelidir. Kendi sesimizi dünyaya duyuracak, hakkı savunacak bir duruş geliştirmeliyiz.

Türkiye’nin bu süreçte bir lider ve rehber olarak ön plana çıkması, ümmetin birlik ve diriliş yolculuğunda kilit bir rol oynayacaktır.

Filistin davası, ümmetin tüm acılarının ve zaaflarının bir aynasıdır. Ya Rabbi, bizlere mazlumların yaralarını saracak bir ümmet olmayı nasip eyle. Filistin’in özgürlüğüne kavuşacağı günleri görmeyi lütfet. Zulmün son bulacağı, adaletin hâkim olacağı bir dünya için mücadele etmeyi bizlere ihsan eyle. Amin.

Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ