Erzurum’da yeni bir iş kurmaya niyetlenen dostumuz, ilgili bir kuruluşa fikir danışmış, niyetinden, hayalini kurduğu projelerden söz etmiş.
Uzmanlar, mutlaka üretime yönelik bir yatırıma yönelmesini önermişler; böyle bir proje için kullanabileceği teşvik ve krediler hakkında bilgi vermişler dostumuza.
Hemşehrimiz, gördüğü ilgi ve esirgenmeyen rehberlikten ötürü memnundu. Ben de dostuma üretime yönelik projelerin önerilmesinden mutlu oldum, “işte duymak istediğimiz ses, sergilenmesini arzu ettiğimiz tavır bu!” diye geçirdim içimden.
Bir şehrin görkemli kamu binalarının, özel mülkiyete ait villa ve apartmanların altına birer teker takıp başka bir ile taşısak farzımuhal… Geriye yeterli sayıda üretime yönelik atölyeler, ticaret merkezleri, yükte hafif pahada ağır küçük sanayi tesisleri kalmışsa eğer, ne âlâ… Aksi halde hızla düzeltilmeye muhtaç bir vaziyetle karşı karşıyayız demektir.
Sanırım aradan yirmi seneye yakın süre geçti. Bir yetkiliyle çiftçiye sağlanan doğrudan destek konusunu tartışıyorduk. O, ‘Ne güzel işte, fakir köylüye harçlık oluyor, acil ihtiyaçlarını karşılıyor.” demişti. Şöyle bir cevap verdiğimi hatırlıyorum: “Köylünün üretim şevkini ve ekme biçme, hayvancılık yeteneğini zedelememek lazım, doğrudan destek tehlikeli bir uygulama, daha büyük teşviklerle üretimi desteklemek gerekiyor.”
Geçen zaman içinde üretimi teşvik edici önemli uygulamalar geliştirildi tarım ve hayvancılık alanında. Bu hususta yapılacak daha güzel işler var. Kuzgun barajından gelen su Erzurum Ovası’nın bir bölümünü öyle güzel yeşertmiş ki, seyrettikçe içim neşeyle doluyor. Ama köylü ekmeyi biçmeyi sevmiyor, üzerinde düşünmemiz gereken bir konu.
Geçen gün yerel medyadan takip ettim. İnşaatı süren Erzurum Tekstilkent’te sona gelinmiş. Alkışlıyorum, “işte bu!” diyorum. Darısı, gıda ve tarımla ilgili, yüksek teknolojiye dayalı Tarımkent’e, Erzurum Gıda ve Hayvancılık İhtisas Endüstri Bölgesi’ne diye dua ediyorum.
Evet, yerel yöneticiler, sivil toplum örgütleri ve milletvekilleri şehrin daha iyi bir noktaya gelmesi için hummalı bir gayretin içindeler. Bu samimi gayretlerin varacağı nokta inşallah Erzurum’un daha çok üreten, yerel markalara sahip, zenginleşme atağını tamamlamış bir şehir olmasıdır.