Erzurum, tarihi ve kültürel zenginliğiyle birçok yazar ve tarihçinin dikkatini çeken bir şehir olarak öne çıkıyor. Erzurum’un mahalleleri ve tarihî dokusu üzerine yazılan eserler, yerel tarih şuurunu ve şehre olan aitlik duygusunu pekiştiriyor.
Taner Özdemir, Murat Ertaş, Murat Küçükugurlu ve Gürsoy Solmaz gibi isimler, bu konuda önemli çalışmalar yapmış ve Erzurum’un tarihini farklı açılardan ele alarak tarihe not düşmüşlerdir.
Taner Özdemir, ‘Kaybolan Şehir Erzurum’ adlı eserinde, Erzurum’un 51 mahallesini ele alarak, her birine dair özgün anekdotlar kullanmıştır. Kitap, şehrin mahalle kültürünü ve geçmişini anlatan detaylı bilgilerin yanı sıra fotoğraflarla desteklenmiştir.
Ancak, yüksek maliyet nedeniyle bazı fotoğraflar kitaba eklenememiştir. Bu eser, Erzurum’un kaybolmaya yüz tutmuş değerlerini kayda geçirerek şehir tarihine önemli bir katkı sunmuştur.
Murat Ertaş, Akasyalar Düş Oldu, Kavakta kitabında, Erzurum’un nostaljik yanını ve geçmişe dair hatıralarını kaleme alarak, şehrin eski ve yeni yüzleri arasında bir bağ kurmuştur. Ertaş’ın kullandığı “Akasyalar Düş Oldu, Kavakta” gibi ifadeler, şehirle ilgili derin bir nostalji ve özlemi simgeler.
Erzurum’un akasyaları ve kavakları gibi semboller, şehrin kimliği ve geçmişine ait izlerdir. Ayrıca Murat Ertaş, şu sıralar Erzurum’un Sanayi Mahallesi üzerine yazdığı yazıları okuyucularıyla buluşturmanın telaşı içindedir, böylece şehrin farklı bir yüzünü daha gün yüzüne çıkarma çabasında olduğu görülmektedir. Şehrin kültür elçisi olarak bilinen Ertaş, Aslı ve Kerem’in buluştuğu yer olan Erzurum’da yıllar önce attığı adımların, Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından sahiplenilmesinin de haklı gururunu ve mutluluğunu bu günlerde yaşamaktadır. Erzurum’un efsanevi âşıkları Aslı ve Kerem’in buluştuğu noktaya yapılan bilgi levhası, bu tarihi hikayeyi ve şehrin edebi mirasını yaşatmak adına önemli bir adım olarak öne çıkmaktadır.
Bu levha, hem yerel halk hem de ziyaretçiler için, Erzurum’un kültürel değerlerine derin bir anlam kazandırmaktadır.
Murat Küçükuğurlu, Erzurum Hanları adlı eseriyle, Erzurum’un ticaret tarihine ışık tutmuş ve şehrin önemli hanlarını ve bu yapıların tarihî işlevlerini detaylandırmıştır.
Gürsoy Solmaz, Erzurum Tarihi adlı çalışmasında, şehrin mimari yapıları, tarihi eserleri ve kültürel zenginliklerini öne çıkararak Erzurum’un tarihine katkıda bulunmuştur.
Bu yazarlar, Erzurum’un yerel tarihini koruma ve gelecek nesillere aktarma noktasında büyük bir katkı sağlamış, yerel tarih şuuru ve aitlik duygusunu güçlendirmişlerdir. “Akasyalar Düş Oldu, Kavakta” gibi ifadeler, şehrin geçmişine duyulan özlemi ve şehre değer katmanın en anlamlı yollarından birini temsil eder.


